Çin devlet kapitalizminde karar kılıp, kalitesiz ve ucuz “Made in China” yazan mallarının bizim pazarlarımızda yer aldığı yıllardı…
Türkiye’de işi bozulan bir arkadaşım, Çin’e iş kurmak için gitmiş, daha sonra oturma izini alamadığı için tekrar Türkiye’ye dönmüştü…
Kendisine, Çin’de ekonomik hayat nasıl, dediğimde; “Durum buradan görüldüğü gibi değil, pazarlarımız Çin malı dolu, Çinli çalışıyor üretiyor ama halkın refahı yerlerde sürünüyor.” diyerek şöyle devam etmişti:
“Çin’de üretim çok canlı, çok büyük fabrikalar var, fabrikaların yanı başında ise işçilerin barınması için yapılan hangarlar var, işçiler burada ranzalarda yatıp kalkıyorlar, yemeklerini yemekhanelerde yiyorlar. Ayda 100 dolar ücret alıyorlar. Altı ayda bir izin alıp biriktirdikleri paraları, ailelerinin geçimi için evlerine götürüp bırakıyorlar, sonra tekrar çalışmak için fabrikaya dönüyorlar. Adeta on sekizinci yüzyıldaki vahşi kapitalizm Çin’de hortlamış, sefalet diz boyu” dediğinde içim acımıştı Çinli emekçilere!
Öfkelenmiştim, sosyalizmi kötü uygulayarak, emekçileri bu hale düşürenlere!
Kaderin cilvesine bakın ki, ben ekonomistim, benim mesleğim ekonomi diyen asrın liderimizin, yirmi yılık iktidarın ardından bugün bize reva gördüğü model, Çin modeli!
Çin modelinin arkasında ne var biliyor musunuz?
Otoriter bir yönetim,
Kuralsız çalışma ve çalıştırma,
Ucuz emek!
Yoksulluk,
Sefalet,
Hukuksuzluk,
Adaletsizlik ve
Karın tokluğuna çalışma.
Model almaya çalıştığınız Çin, altı ayda gelmedi ki bugünkü seviyesine,
Siz de bizi altı ayda Çin’in bugünkü seviyesine çıkarasınız!
Çinin bugününün arkasında 40 yıllık bir sefalet var…
Bana kalırsa bunlar yola çıktıklarında akıllarında Çin model falan yoktu.
Ekonomi verilerindeki bozulmaları düzeltmek için, iktidarı uyaran iktisatçılara kulak tıkayıp; faiz neden enflasyon sonuç deyip, emir komuta ile faiz düşürerek ekonomiye ayar vermeye çalışınca;
Ekonominin var olan ayarları da bozuldu.
Gerçeklere gözleri kapayıp, pembe tablo çizdiler:
Dünya sıkıntıda…
Bizde işler yolunda…
Ekonomimiz emin ellerde…
Siz merak etmeyin kemerleri bağlayın uçuyoruz derken;
Birde baktılar ki!..
Biz çakılmışız yere…
Dolar ve Euro uçuyor…
Fiyatlar da onların arkasından bakıp uçuyor…
Güven kaybolmuş, her ağızlarını açtıklarında ekonominin ayarları daha da bozuluyor…
İç düşman,
Dış düşman,
Ekonomik kurtuluş savaşı gibi ekonomi dışı söylemler de halkta karşılık bulmuyor.
Koltuk sallanıyor!
Euro dolar ayar tutmuyor!
Fiyatlar can yakıyor!
Baktılar mevcut durum Avrupa modeline uymuyor.
Bu durum, uysa uysa Çin modeline uyar dediler…
Hedefleri yüksek kur olsaydı, doları altı binlerde tutmak için, 128 Milyar doları harcarlar mıydı?
Bir ülkenin geliştirdiği bir model bir başka ülkeye uymaz. Ekonomik Modelin sosyal tabanı, uygun bir politik iklimi, felsefesi ve kültürü vardır. Bir model uygulayacaksanız ülkenizde ona uygun koşulların da olması gerekir. Birden aklınıza geldiğinde uygulayacağınız iş değildir.
Hani yerli ve milli diyorsunuz ya ekonomik model yerli ve milli olmalı.
Sizin anlayacağınız elde model falan yok.
Mevcut durumu bir modele uydurma çabası var.
Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete!
Allah sonumuzu hayreyliye.
Umarım yol yakınken aklın ve iktisat biliminin yoluna dönülür.
Yoksa fatura, her geçen gün katlanarak artar…
Diyor ya Ahmet Kaya:
Nedir başımdaki bu felaket
Kırk yıldır sefalette bu Ahmet.
Geçmezsek bu kör inattan, kırk yıl daha sürer bu sefalet.