Sabah erken denize girmeyi, severim. Deniz suyu sabah çok sıcak olmaz, deniz genelde sakin ve temiz olur,  yüzmenin zevkine varırım... Bugün biraz olusun geciktim. Geciktim dediysem de çok geç değil, saat sekiz gibi... Deniz durgun ve temiz, hiç vakit kaybetmeden kendimi denizin mavi sularına bıraktım...

Denizi temiz buldun mu vakit kaybetmeden gireceksin, ne zaman kirlenir bilinmez buralarda... Deniz tertemizken bir bakarsın, sarı bir köpük kaplamış denizin yüzünü, o güzelim deniz, girilmez olur, bazen de bir bakarsınız, çöp bırakılmış... Hele birde arıtmaların suyu bırakılmışsa kokudan girilmez!

Sahil koruma, Belediyeler, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri neyi korur neyi kontrol eder bilinmez...

O güzelim denizlerimizi kirlenmesine seyirci kalırlar...

Neyse ki bugün şanslıyım, deniz hem temiz hem de durgun, yorulana kadar yüzdüm...  

Denizden çıkıp, şezlonguma doğru yol alırken bir genç kız gözüme takıldı, elinde fırça, dizinde resim defteri, yanında sulu boya... Yaklaştım günaydın dedim... Güler yüzle “günaydın” dedi. Uğraş okuldan dolayı mı, hobi mi dedim? “Hobi olarak yapıyorum. Almanya’da Alman dili ve Edebiyatı okuyorum... Zaman buldukça resim yaparak, vakit geçiriyorum...”dedi.

Söz döndü dolaştı Türkiye’ye geldi... “Türkiye’de hayat çok pahlı, yaşam çekilmez olmuş… hele şu köpekler için, çıkan yasa çok, moralimi bozdu... Birkaç saldırgan köpek için bütün köpeklere kıyacaklar, yazık değil mi... Bu yasa çıkarsa biz barınaktan bir köpek sahiplenerek, bir köpeğin de olsa hayatını kurtarmak istiyoruz... Bakıyorum bu ülke iyi yönetilmiyor, konuştuğum herkes şikâyetçi hayat pahalılığından, bir dahaki seçimde Tayyip Erdoğan gidici gibi...

Ben yurtdışında yaşıyorum ama yurtdışında yaşayanların, Türkiye’ deki seçimlerde oy kullanmalarına karşıyım. Bende kullanıyorum, ama diğerleri kullandığı için kullanıyorum. Almanya’da Türkler içinde bu iktidarın hayranı çok... Adamlar Almanya’da para kazanıyorlar, Türkiye’de Euro bozdurup harcıyorlar... Sanıyorlar ki Türkiye’de her şey yolunda... Üzüldüğüm taraf bütün olup bitene rağmen yurtdışında gençler arasında da bunların taraftarı çok... Soruyorum onlara Türkiye’de yaşamak ister misiniz diye ‘yok’ diyorlar. Türkiye’de yaşam şartları iyi değil... Oya gelince gidip veriyorlar... Türkiye’de yaşamaya var mısın, dediğimizde yok orada yaşam şartları iyi değil... diyorlar. Almanya’da aşırı sağın yükselmesinden endişeliler, ama Türkiye’de destekler...” diyor.

Bir genç kızın Almanya’da yaşayıp da, Türkiye’deki sorunlara duyarlı olması, sorunlara kafa yorması beni hayli mutlu etti...

Soruna dışarıdan değil içeriden biri gibi bakıyordu...

Genç kız haksız da değil 50+1 oyla seçimin kazanıldığı bir ülkede, bu ülkenin dışında, bu ülkenin sorunlarının uzağında olanların, oy kullanarak, bu ülkede yaşayanların kaderinde etkili olmaları, ne kadar hakkaniyetli?..

Düşünün bu ülkenin parasının değersizleşmesi, Almanya’da yaşayan Türkler için bir avantaj. Soruna sırf maddi açıdan bakıyorsa, niye rahatsız olsun mevcut iktidardan... Adam 1 Euro bozduruyor, 35 tl cebine koyuyor.

Türkiye’de 1 Euro ile 35 liralık mal ve hizmet alıyor...

Bu imkanı veren iktidardan memnun olunmaz mı?