A- HİBRİT DEMOKRASİ NEDİR?
Önce sözcük anlamı ile başlayalım. Hibrit, sözcük anlamı ile MELEZ demektir. Melez, çift orijinli ya da çift kaynaklı anlamına gelir.
Örneğin, Siyah derili bir anne ile, beyaz derili bir babadan doğan çocuğa hibrit, ya da melez denir. Aynı şekilde, fabrikada üretilirken, hem benzin ve hem de elektrikle çalışan otomobil de melezdir. Bir başka deyişle de, bu otomobil ne tam benzinli ve ne de tam elektrikliklidir. İkili karekter taşır.
Hibrit demokrasiler de melez, yani çift karakterlidir. Yapılarında, hem demokraslerin ve hem de otoriter- totaliter- baskıcı yönetimlerin özellikleri bir arada bulunur. Totalitarizm ve demokrasi arasında seçim yapmak da, hibrit demokrasi ile yönetilen ülke yöneticilerinin tercihlerine kalır.
Hibrit demokrasilerde de seçimler vardır. Fakat bu seçimler, genellikle özgür, adil ve seçim kurallarına uygun yapılmaz. Siyasi iktidarların baskıları ve yönlendirmeleri altında yapılır.
Seçimlerde, muhalefet partileri ile iktidar partisi arasında fırsat eşitliği yoktur, Kamusal kaynaklar, kolluk güçleri, merkezi ve yerel yönetim olanakları iktidar partilerine destek vermeye zorlanır.
Hibrit demokrasilerde basın özgürlüğü büyük oranda kısıtlanır. Yazılı ve görsel medya siyasi iktidarın denetimine girer. Muhalif medya ya hiç yoktur, ya da baskı altındadır ve cılızdır.
Hibrit rejimlerde yasama ve yargı gücü yürütme erkinin denetimi ve yönlendirmesi ile karşı karşyadır. Hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlıgı, yargıçların yasalara sadakatı ve vicdan özgürlükleri kuşkulu bir algı yaratır.
Demokrasi benzeri hibrit rejimler için yukarıda belirtilen temel özelliklerin, uygun siyasi ve yönetsel bir kıvam almalari kendiliğinden olmaz. Tarihsel, ekonomik, sosyolojik, dinsel, siyasal, etnik, kültürel...bir dizi iç nedenler ve küresel bir yığın dış anlaşmalar ve bağlantılar siyasi yapıyı hibrit bir demokrasiye zorlamış olabilir.
Sonuç olarak, hibrit demokrasiler ne tam bir demokrasidir, ne de tam bir otoriter ve totaliter rejimdir. Deve kuşu gibidir. Deve kuşuna "yük taşı" demişler. " Hiç kuş yük taşır mı, ben kuşum" demiş. " Mademki kuşsun öyleyse uç" demişler. " Ben deveyim, hiç deve uçar mı" demiş.
B- HİBRİT DEMOKRASİLERİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ NASILDIR?
1- Hibrit demokrasilede , sendikalar, barolar, meslek odaları, çiftçi örgütlenmeleri, kooperatifler... gibi ekonomik, kültürel, sosyal, sanatsal çıkar odaklarını temsil eden sivil toplum kurumları hem yetersizdir, hem bilinç düzeyleri eksiktir ve hem de etkin bir siyaset lobisi oluşturma kapasiteleri çok azdır. İktidardaki siyaset erk üzerinde caydırıcı bir baskı kurabilmeleri çok zayıftır.
2- Hibrit demokrasi ile yönetilen siyasi rejimlerde ekonomik gelişme yetersizdir. Teknolojiler geridir. Kişi başına gelir düşüktür. Aşırı işsizlik ve gelir dağılımı çok bozuktur Toplumsal sınıflar ve nüfus katmanları arasındakki gelir farkları ve yaşam tarzı uçurumlariarı göze batacak derecede belirgindir.
3- Hibrit demokrasi ile yönetilen ülkelerde, küresel büyük güçlere, küresel reel ekonominin patronlarına ve küresel- finnansal sermayeye, ana ülkenin siyasi bağımsızlıgını tehlikeye atacak dereceye varan aşırı bir bağımlılık vardır. Ulusal ekonomi ile, başta ileri teknoloji ve sermaya olmak üzere, dış ülkelerde aşırı bir iç içelik söz konusudur. Bu durum, o ülkenin, kendi halkının ve kendi devletinin çıkarlarını gözetecek politikalar üretmesini ipotek altına alır.
4- Hibrit siyasi rejimlerde, çoğu dış güçler tarafından tezgâhlanan ve desteklen dinsel, etnik, yerel, bölgesel kültürel ve özellikle de siyasal ayrımcılıklar vardır. Bu durumda, kaos, anarşi ve terör sorunu sürekli olarak döllemeye, üremeye ve yaşamaya devam eder. Ülke kaynakları büyük oranda güvenlik harcamalarına ayrılır.
Sonuç olarak da, önemli ve sürekli bir güvenlik sorunu ortaya çıkar. Kutuplaştırmalar, ötekileştirmeler, düşmanlaştırmalar ve çatışmalar artar. Siyasi iktidarlar da güvenlik sorununun arkasına sığınılarak demokratik çemberleri giderek daraltır. Temel hak ve özgürlüklerin üzerindeki basķılar daha da çoğalır.
5- Hibrit demokrasi ile yönetilen ülkelerde, özgür aklın ve çağdaş bilimin ışığı ile aydınlanmış toplumsal kesimlerle, teokratik, töresel, geleneksel değerlere sıkı sıkıya sarılan tutucu toplumsal kesimler arasıda önemli bir zihniyet farkı ve bu farktan kaynaklanan bir fay hattı ve toplumsal ikilik (dualite) vardır. Bu ikilik ya da fay hattı o ülkelerdeki dinsel, ekonomik, sosyal ve kültürel gerilimlerin hep yüksek tansiyonda kalmasına, normallaşma ve olağanlaşmaya dönmeyi zorlaştırır. Yönetenlerin aradıkları çareler ve buldukları çözümler ise, demokrasiyi ve insan haklarını biraz daha budama ve sadece güvenlik önlemlerini daha da artırmakla sonuçlanır.
C- HİBRİT DEMOKRASİLERDEN NASIL ÇIKILABİLIR?
1- Gerçek sivil toplum örgütlerini güçlendirmek. Çağdaş örgütlenme kurumlarının önündeki yasal engelleri kaldırmak. Cağın zihniyetine ve çağdaş değerler sitemine uymayan teokratik feodal, töresel cemaatları devlet dışına çıkarmak. Ana okulu ve yüksek öğretim dahil; ulusak eğitim sistemini her açıdan bu amaca göre yeniden düzenlemek.
2- Ekonomik gelişme, kalkınma ve teknolojik araştırma sorunlarına öncelik vermek. İşsizliği, yoksulluğu azaltmak. Gelir dağılımını düzeltmek. Hukukun üstünlüğünü, hukuk devletini ve anayasal düzeni egemen kılmak.
3 - Tarafsız ve bağımsız yazılı ve görsel bir medya sistemi kurmak. Fikir özgürlüğünün sınırlarını genişletmek. Her tülü toplumsal, ekonomik, sosyal, kültürel sorunların özgürce tatışıla bildiği bir ortam yaratmak.
4- Bireysel ya da oligarşik siyasi egemenlik yerine halk egemenliğini ve ulusal istenci esas almak. Yasama, yürütme ve yargı erklerini, merkezi, bireysel ya da oligarşik denetimden kurtarmak.
5- Küresel güçlerle ve uluslararası kurumlarla ülke zararına olan her türlü bağlantıları, uygun konjonktürler yakalayıp fırsat buldukça ülke ve toplum yararına yeniden yapılandırmaya çalışmak.
6- En önemlisi de, otoriter hibrit demokrasilerden, gerçek demokrasilere dönebilmek için çok güçlü ve samimi bir irade ortaya koymak. Bu konuda halkın, gerçek sivil toplum kuruluşlarının, medyanın, bilim insanlarının ve hatta uluslarası toplum ve kuruluşların desteklerini almak.
D- UYARILAR VE SON SÖZLER
Dünyada ve ülkede, zaman içinde gelişen ekonomik, sosyal, kültürel ve özellikle de siyasal konjonktürlere bağlı olarak; hibrit rejimlerdeki gelişme ve değişme eğilimleri; otoriterleşme ve diktatörleşme rotasına girebileceği gibi, gerçek demokrasilere doğru da evrilebilir.
Hiç unutmamak gerekir ki; otoriter ve totaliter, tek erkli ve tek sesli rejimlerle toplum yönetmek, çok sesli ve demokratik rejimlerle toplum yönetmekten her zaman daha kolaydır.
Toplumların eğitim sistemleri, ne kadar yetersiz ve tutarsız ise o toplumlardaki bilinç düzeyleri bir o kadar düşük olur. Bu durum otoriter ve totaliter yöneticilerin toplum üzerine baskı kurma ve korku kültürü ile yönetme isteklerini güçlendirir.
Tersine; bir toplum özgür akıl, çağdaş bilim ve çağın gereklerine uygun bir eğitim sistemi ile ne kadar iyi aydınlanmışsa o toplumun ve bireylerinin özgür ve gerçek demokrasi özlemleri bir o kadar güçlü olacaktır.
Son söz: her toplum layık olduğu siyasi rejimle yönetilirmiş. Eğer sizi yöneten siyasi iktidarı ya da iktidarları beğenmiyorsanız, demokratik siyasi tercihlerinizi, yani oylarınızı değiştirip siyasi iktidarı değiştirebilirsiniz. Karar sizin...
Halil Çivi. 21.9.2024.