Doğarken hazır bulduğumuz beşeri ve insanı her türlü farklılıklarımız bize benzemeyenleri yargılamak için değil, duygudaşlık (empati yaparak= hemhal olarak) yaparak onları doğru anlamak içindir. Irk, renk, deri, cinsiyet, dil, din... ve benzeri farklıkları yargılamak o farklılıkları yaratan büyük mimarı yani Tanrı'yı, ya da inancına göre doğal ontolojik düzeni, yargılamak anlamına gelir. Daha başka bir şekilde söylemek gerekirse ırkçılık, cinsiyetçilik, dil, din... ve benzeri ayrımcılıklar doğrudan Tanrı'ya karşı da suç işlemek demektir. Bu temel ontolojik nedenlerden dolayı her türlü ırkçı, ayrımcı, bölücü yaklaşımlar hem ilahi anlayışla bağdaşmaz ve hem de insanlık suçudur. Ayrıca ahlak ve doğal hukuka da aykırıdır.