Tüm insanlığın sözcük dağarcığından; cebir, şiddet, kin, kibir, nefret, düşmanlık, yoksuluk, sefalet,zulüm, baskı, savaş, işkence, adaletsizlik, hukuksuzluk, haksızlık, din, mezhep, renk, cinsiyet... ve benzeri insanları ayrıştırıp düşmanlaştıran tüm fikirler, eylemler ve sözcüklerin yok olduğu, yaşanılan dünyanın cehennemsiz, gerçek ve adil tam bir cennete dönüştüğü bir gelecek düşlemenin kime ve neye zararı olabilir ki?
Hayal bile olsa; ben böyle bir güzel gelecek düşlemeye devam edeceğim.Tıpkı herkesin birbirine kesin eşit ve tekcan kabul edildiği Alevi-Bektaşi ütopyasındaki "Kırklar Meclisi" ve "Rıza Şehri" gibi.