Kültür ve Turizm Bakanlı bünyesinde kurulan Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı, 18-25 yaş aralığındaki Alevi gençleri için Gençlik Kampı düzenlemeye karar vermiş.Ancak bu kamplarda kadın-erkek ayrımcılığına giderek, haremlik ve selamlıklı bir düzenleme yapma yolunu seçmiştir.
Aynı Başkanlık, Alevi toplumunun paydaş kurumları olan Alevi- Bektaşi vakıf ve derneklerinden de Bu ayrımcı düzenlemenin gereklerine uygun olan gençleri seçip listesini ilgili başkanlığa göndermelerini istemiştir.
Bu genelgenin uygulanması, Hem Aleviler ve hem de Alevi inancı açısından kabul edilemez niteliktedir. Şöyle ki:
1- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ya da kısa adıyla AİHM';T.C. Anaysası’nın 2., 10., 24. ve 90. Maddelerine dayanarak.
a- Alevi inancının varlığını kabul etmiş ve kesin karara bağlamıştır.
b- Alevi çocuklarına zorunlu din dersinin verilemeyeceğini hukuken tescil etmiştir.
c- Cem evlerinin Alevi toplumunun ibadethanesi olduğunu, devletin Alevilere ibadethane tayin edemeyeceğini karar altına almıştır.
d- Laiklik ilkesi, T.Cumhuriyeti Devleti'nin anayasal temel ilkesi olduğu halde, Alevilerin hukuken hak kaybına uğradıklarını tespit etmiştir.
Bu hak kayıplarının ortadan kalkması için, Sünnilere verilen her türlü, eğitim, finans, personel ve mekân desteklerinin aynen Alevilere de verilmesi gerektiğini de karar altına almıştır. Çünkü laiklik anlayışına göre bu düzenleme anayasal bir zorunluluktur.
2- Anayasamızın, başta laiklik ilkesi olmak üzere, emredici ve bağlayıcı hükümleri ve AİHM kararları kapı gibi ortada iken, Aleviliğin inanç tarafı görmezden gelinerek, Aleviliği sadece bir kültürel değer ve folklor ögesi olarak tanımlayıp Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde konumlandırmak, Alevi inancının uhrevi ve ilahi yönünü görmezden gelmektir. Asla kabul edilemez.
Peki Alevilik bir kültürden mi ibarettir? Değilse bu kültür Aleviliğe nereden nasıl gelmiştir?
Aleviliğin inançsal tutumları ve tapınma biçimlerinden doğan bir Alevi kültürünün varlığı doğrudur. Ancak din sosyolojisi açısından kültür bir neden değil sonuçtur. Nasıl ki Yahudi inancı olmadan Yahudi kültürü, Hıristiyan inancı olmadan Hıristiyan kültürü ve İslam inancı olmadan İslam kültürü oluşamazsa Alevi inancı olmadan da Alevi kültürü oluşamaz. Öyleyse, bilimsel olarak, Alevi kültürünün Alevi inancından doğduğunu kabullenmek gerekir.
3- Alevilik inancında tüm insanlar koşulsuz olarak " EŞİT CAN "sayılır. Kadın-erkek, zenci- beyaz, zengin-yoksul, fıtrat, inanç ve can olarak herkes eşittir. Alevi toplumu kin, nefret, cebir, şiddet, kibir ve eşitliği bozan her türlü ayrımcılıktan uzak durur. Ne diyor Ulu Ozanımız Yunus Emre, " Adımız miskindir bizim; düşmanımız kindir bizim."
Tarihsel ve ilahi söylemlerine göre, Aleviler 72 millete hep aynı gözle bakarlar. Laikliği, yani toplumsal inanç demokrasini, başka bir söylemle de, din ve vicdan özgürlüğünü savunurlar. Alevi inancının özünde, hak, adalet, barış, dostluk, kardeşlik, eşitlik ve sevgi vardır. Adalet, eşitlik, sevgi, ayrıştırma ve kardeşliğe aykırı her türlü düzenleme Aleviliğe de ters düşer.
4- Her türlü dinsel, sosyal, hukuksal, ekonomik, sanatsal, kültürel ...ve eğitsel yaşamdaki cinsiyet ayrımcılığı Aleviliği bozar, yozlaştırır ve zehirler. Bu nedenle, kadın- erkek, kaç- göç, haremlik- selamlık ve benzeri ayrıştırmalar Aleviliğe sığmaz.
5- Hünkâr Hacıbektaş Veli' ye, "Kadıncık Ana senin eşin mi?" diye sorduklarında "hayır
O benim EŞİTİMDİR" demiş ve eşini kendisine eşit tutmuştur. Yine Hacıbektaş Veli'ye atfen şöyle bir eşit cinsiyet, daha doğrusu cinsiyetsizlik öğretisi vardır.
ERKEK, DİŞİ SORULMAZ ERENLERİN YOLUNDA,
ALLAHIN YARATTIĞI HER ŞEY YERLİ YERİNDE.
YANLIŞLIK VE NOKSANLIK SENİN GÖRÜŞLERİNDE...
Son söz.
Kadın erkek ayrımcılığı: yetişkin Alevi gençleri için, düzenlenen, haremlik- selamlık kurallarına dayalı, eğitim ve gençlik kampları:
- Anayasanın laiklik ilkesine aykırıdır.
- Karma eğitim ve öğretimi zorunlu yapan Milli Eğitim Temel Kanunu'na aykırıdır.
- Medeni Kanun'a aykırıdır
- Çağdaş yaşamın gerçeklerine aykırıdır.
Konumuz açısından da, her konuda kadın- erkek eşitliği üzerine kurulan tarihsel ve geleneksel Alevi inanç ve öğretisine aykırıdır.
Alevi inancındaki eşitlik ilkesini bozmak Alevi inancını tam özünden en can alıcı yerinden zehirleyip yozlaştırmak ve bozmaktır. Sonu asimilasyondur.
Aleviliği zehirlemeyin.