Halk söze değil piyasaya bakıyor.

Milyonlarca insanı ilgilendiren 2022 yılında uygulanacak asgari ücret yüzde 50,54 oranında artırılarak 4253 liraya yükseltildi.

Merkez bankamız, Cumhurbaşkanı’nın,

“Faiz neden enflasyon sonuç”

tezini test etmek için, bir kez daha 100 baz puan politika faizini düşürdü!

Biz faizin düşmesine, asgari ücretin artmasına sevinip, davul zurna eşliğinde halay çekmeye hazırlanırken!..

Sevincimiz kursağımızda kaldı!

Piyasanın ateşi yükseldi!

Dolar ve Euro, bir kez daha kendi rekorunu kırdı!

Daha asgari ücretli, zamlı maaşı cebine bile koymadan, gökten yağmur gibi zam yağmaya başladı.

Motorine 1 lira 14 kuruş.

Benzine 69 kuruş.

LPG’ye 70 kuruş zam geldi.

Muhtemelen diğer zamlar da yolda…

Bu arada Türk lirası hızla değer kaybetmeye devam ediyor! Cumhurbaşkanımız Türk Lirasını yedirmeyiz diyor!

Siz dediğiniz kadar deyin yedirmem diye…

Elin adamları Dolar ve Euro’yu cebine koyup geliyor, Türk Lirasına çevirip gözümüzün içine bakarak catır –cutur yiyorlar!

Biz de seyrediyoruz…

**

Bir kere güven kayboldu mu; söz para etmez.

Halk söze değil, piyasaya bakıyor!

Piyasanın ayarı bozulmuş.

Bugün aldığı malı yarın alamıyor.

Bugün sattığı malı, yarın aynı fiyattan alıp yerine koyamıyor.

Halk laf değil icraat istiyor.

**

Asgari ücret şimdiden erimeye başlamışsa, böyle bir ortamda asgari ücreti yüzde yüz artırsanız ne yazar.

Merkez bankasından yüzde 14 faizle verdiğiniz parayı, Hazine yüzde 22 ile borçlanıp geri alıyorsa, bir kez daha politika faizini 100 baz puan indirseniz, ne yazar!

Önce faizle soyuluyorduk!

Şimdi onun yanına dövizi de eklediniz.

Çarşıda, pazarda her yerde soyuluyoruz…

**

Temel amacı; fiyat istikrarını sağlamak, Türk lirasının iç ve dış değerini korumak olan Merkez Bankası’nın, aldığı kararlar sonucu:

Fiyat istikrarı bozuluyor, fiyatlar ayar tutmuyorsa,

Dolar ve Euro dizginlenmiyor, Türk lirasının iç ve dış değeri aşınıyor, itibarı yerlerde sürünüyorsa, orada sözün değeri olur mu?

**

Hani kimilerinin beşli çete dediği, şu mahşerin beş atlısı iş adamlarımıza ne kadar çok kızıyoruz, memleketin kaymağını yiyorlar diye.

Oysa adamlar ne kadar akıllılarmış!

Bizi yerli ve milli diyerek uyuturlarken…

Adamlar uyumamış!

“Biz saf değiliz, yutmayız yerli ve milli parayı!

Yaparsanız dolarla sözleşmeyi…

Basarız imzayı” demişler.

**

Niye kızıyoruz ki adamlara?

Adamlar ta o günden görmüşler bu günü!

Kendilerini garantiye almışlar.

Şimdi avuçlarını ovuşturup, keyiflerine bakıyorlar.

Yoksa onlar da şimdi düşünüyorlardı, bizim gibi kara kara…

**

Bütün bu olup biten karşısında; AK Parti milletvekili Gülay Samancı Meclis kürsüsünde ekonomiyle ilgili eleştirileri yanıtlarken “Ezanlarımızı susturamayacaksınız” diye haykırıyordu.

Vekil bizi iyi tanıyor.

Bize;

Vatan,

Millet,

Bayrak,

Ezan deyince…

Akan sular duruyor.

Bir de karşımıza düşman koydular mı?

Ayaklarımız yerden kesiliyor, milli duygularımız kabarıyor, sorunun kaynağını anlamakta zorlanıyoruz.

Bu arada birileri malı alıp götürüyor.

Sonunda bize de sabretmek düşüyor!

**

Sayın vekil artık mızrak çuvala sığmıyor. Bu halkın değerleriyle bu halkı aldatmanın da bir sınırı var. Siz bu sınırı çoktan aştınız!

Yerli ve milli diye diye, yerli ve milli paramızı ne hale getirdiğinizi bu millet kör değil görüyor.

Siz merak etmeyin; bu halk vatanına, milletine, ezanına göz dikene de, sofrasında ki ekmeğine göz dikene de gereken cevabı verir!