Bir ülkenin gelişimi eğitime ve eğitimciye verdiği değerle orantılıdır. Bunu da yapabilmek için bütçeden eğitime ayırdığı paya bakarak anlayabiliriz. Bu payın nerelere ve nasıl harcandığı çok önemlidir. Bir ülkede öğretmenler değer görmüyorsa, sadece hayatlarını nasıl idame ettireceklerini düşünüyorsa, rahmetli büyük oyuncu Kemal Sunal’ın filmlerini tekrar izlemeye ihtiyaç var demektir.
Aslında Amerika’yı yeniden keşfetmeye de gerek yok gibi gelişmiş ülkeleri bir incelersek, eğitime ve eğitimciye verdiği değerlere bakarsak bunu rahatça anlayabiliriz.
Japonyadan bir örnekle konu daha da anlaşılabilir.
Bir gün Japon meslektaşım hocam
Yamamoto’ya sordum:
– Japonya’da Öğretmenler Günü kutlandığında, siz nasıl kutlarsınız?
Soruma şaşırarak cevap verdi:
– Öğretmenler günümüz yok. Cevabını duyunca ona inansam mı inanmasam mı bilemedim. Aklımdan şöyle bir düşünce geçti: “Ekonominin, bilimin, teknolojinin gelişmiş olduğu bir ülke neden hocaya, işine bu kadar saygısızlık ediyor?”
Bir keresinde, işten sonra Yamamoto beni evine davet etti. Okuldan uzakta yaşadığı için metroya bindik. Akşam “yoğun saatlerde” metro vagonları aşırı kalabalıktı. Bir şekilde gizlice içeri girdikten sonra korkuluğu sıkıca kavrayarak ayağa kalktım. Aniden yanımda oturan yaşlı bana yol verdi. Bir yaşlının bu kadar saygılı tavrını anlamadığım için önerilerini kabul edemedim ama ısrarcıydı, oturmak zorunda kaldım. Metrodan indikten sonra yaşlı adamın davranışını Yamamoto’dan açıklamasını istedim. Yamamoto gülümseyerek öğretmen rozetimi işaret etti ve şöyle dedi:
– Bu yaşlı adam senin öğretmen olduğunu gördü ve statüne duyduğu saygının bir göstergesi olarak koltuğundan vazgeçti.
Öğretmen Yamamoto'ya ilk gidişim olduğu için elim boş gitmek utanç vericiydi, ben de bir hediye almaya karar verdim. Yamamoto ile düşüncelerimi paylaştım, bana destek oldu ve ileride indirimli fiyatlarla mal alabileceğim bir öğretmen mağazası olduğunu söyledi.
Yine duygularımı tutamadım:
– Ayrıcalıklar sadece öğretmenlere mi veriliyor? Diye sordum.
Sözlerimi onaylayan Yamamoto şunları söyledi:
– Japonya’da öğretmen en saygı duyulan meslek, en saygı duyulan kişidir. Japon girişimciler dükkânlarına öğretmenler geldiğinde çok mutlu oluyorlar, bunu kendileri için büyük bir onur olarak görüyorlar.
Japonya’da kaldığım süre boyunca, Japonların öğretmenlere ne kadar saygı duyduğunu defalarca gördüm. Metroda kendilerine ayrılmış koltuklar var, onlar için ayrı dükkânlar açılıyor, öğretmenler hiçbir ulaşım türü için bilet kuyruğuna girmiyor. Bu nedenle Japon öğretmenlerin hayatlarının her günü onların, öğretmen gününe ihtiyaçları yoktur.
Bu mesele,sadece öğretmenler gününde söylenen birkaç kravatlı cümle ile geçiştirilebilecek bir mesele olmasa gerek.
Saygılarımla…