Beklenti kavramını beklenilen, herhangi bir konuda gerçekleşmesi istenilen veya umulan her türlü olguyu içeren duygu, beklenti etkisini de; beklentilerin karşılıklı ilişkilerde doğurduğu olumlu veya olumsuz sonuçlara dair gözlemlenen bir olgu diye tanımlayabiliriz.

Beklenti etkisi kuramına göre çevresinden olumlu geri dönüş alan kişiler bilinçaltında kendilerinin gerçekten iyi olduğuna inanırlar.

Psikolog Robert Rosenthal ve Kermit Fode adlı araştırmacılar 1963 yılında, taraftarlığın sonuçlara etkisi üzerine iki grup öğrenci ile bir çalışma yapmışlar.

 İlk gruptaki öğrencilere, kendilerine verilen farelerin özel olarak seçildiği ve ortalamadan daha yüksek zekâya sahip olduğu söylenmiş.

İkinci gruptaki öğrencilere ise kendilerine verilen farelerin genetik olarak dezavantajlı olduğu iletilmiş.

Oysa fareler tamamen rastgele seçilmişti. Deney sonucunda ilk gruptaki öğrencilerin, ikinci gruptaki öğrencilere göre farelere daha şefkatli davrandığı gözlemlenmiştir.

Bunun sonucunda ise ilk gruptaki farelerin ikinci gruptaki farelere göre labirentte yürüme deneyinde daha iyi performans gösterdiği görülmüştür.

İkinci gruptaki farelerin bazıları başlangıç çizgisinden bile ayrılamadığı gözlemlenmiştir.. Robert Rosenthal, bu etkiyi “Bir kişinin başka bir kişinin davranışına ilişkin beklentisinin, kendi kendini gerçekleştiren bir kehanete dönüşmeye başladığı olgu” olarak tanımlamıştır.

Yine,  1968 yılında Psikolog Robert Rosenthal ve bir okul müdürü olan Lenore Jacobson tarafından, kendileri ile ilgili beklentilerin öğrenciler üzerindeki etkisini gösteren başka bir deney gerçekleştirmişler.  Bu deney çalışması kapsamında; öğrencilere bir sınav yapılmış ve öğretmenlere, öğrencilerin sınav sonuçlarıyla ilgili yanlış bilgiler verilmiştir. Rastgele seçilen bazı öğrencilerin yetenekli olduğu söylenmiştir. Sonuçta öğretmenlerin yetenekli olduğu söylenen öğrencilere yönelik bakış açıları değişmiştir. Bu durum ise öğrencilerin hem akademik performanslarında yükselmeye hem de zekâ testlerinde belirgin derecede iyileşmeye yol açmıştır. Deney sonucunda araştırmacılar, Sınıftaki Pygmalion adlı bir kitap yayımlamıştır.

Pygmalion etkisi, hayatın birçok alanında görülebilen ve pek çok kişi tarafından etkilenilen bir olgu. Hem olumlu hem olumsuz anlamda bir araç olarak kullanılabilen Pygmalion etkisi, kişilerin kendini algılama biçimini şekillendirir. Bu durum, kişilerin birbirlerine karşı düşünce ve beklentilerinin önemini gösterir. Siz de isteğiniz ve amacınız doğrultusunda kendinizden ve çevrenizden gelecek beklentileri yönetebilirsiniz. İyi bir analizle oluşturacağınız hedefler, Pygmalion etkisini bireysel ve toplumsal hayatta olumlu yönde kullanmanızı sağlar.

Sevgili dostlar, biz ‘’evrene’’ gereken değeri ve saygıyı gösterirsek, beklentimizi olumlu yönde koyarsak sonuçta olumlu olacaktır. Biz sever sayarsak sonuçta seven sayan bireyler yetişecektir. Biz kindar, ötekileştiren beklentisi koyarsak sonuçta vahim olacaktır.

Her şey sevmekle başlar diyelim.

Saygılarımla….