(ANKARA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülşah Deniz Atalar, "Kartalkaya’daki otel yangınında Bakanlık hiçbir hesap vermiyor, hiçbir soruşturma geçirmiyor. Ama iş, hakkını arayan kültür emekçilerine gelince hızla soruşturma açmak için harekete geçiyorlar. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na sesleniyoruz; Kültür emekçilerini soruşturmalarla yıldırmaya çalışacağınıza, kendi sorumluluklarınızla yüzleşin" dedi.

CHP'nin Kültür ve Turizm Bakanlığından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülşah Deniz Atalar, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın keyfi uygulamalarına tepki göstererek, Bakanlığın hiçbir hukuki dayanak göstermeden sinema filmlerine yasak koyduğunu, sendikal haklarını kullanan kültür emekçilerini ise soruşturmalarla tehdit ettiğini belirtti. Atalar'ın yazılı basın açıklaması şöyle:

"İktidarlar, toplumun düşünsel ve kültürel yönelimlerini biçimlendirme arzusuyla hareket ederler. Bu doğrultuda, yalnızca ekonomi ve siyaset alanlarında değil, kültürel üretim alanında da hâkimiyet kurmayı hedeflerler. Ancak, Türkiye’de mevcut iktidarın kültürel hegemonya inşa etme çabası, sanatın doğası gereği özgürlükçü karakteri karşısında başarısızlığa mahkûm olmaktadır. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yönetmen Kazım Öz’ün 'Oy’una Geldik' filmine getirdiği yasak ve Kültür Emekçileri Sendikası yöneticisi Burç Balcı hakkında açılan soruşturma, bu başarısızlığın iki temel göstergesidir.

İktidar, kültür ve sanat alanında baskıyı her geçen gün artırıyor, sansürü ve yıldırma politikalarını temel yönetim biçimi haline getiriyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, bir yandan gerekçesiz yasaklarla sanatın sesini kısmaya çalışırken, diğer yandan sendikal haklarını kullanan kültür emekçilerini soruşturmalarla tehdit ediyor. Bu hukuksuzluk karşısında sessiz kalmayacağız."

"Tek amaçları, toplumu sindirmek ve sanatı kontrol altına almak"

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yönetmen Kazım Öz’ün “Oy’una Geldik” filmine hiçbir hukuki gerekçe göstermeden yasak koymasını değerlendiren Atalar, bunun yalnızca sanata değil, topluma verilmiş bir gözdağı olduğunu vurgulayarak şunları ifade etti:

"Sanat, toplumun belleğidir, vicdanıdır. Onu susturmaya çalışmak, toplumu susturma çabasıdır. Üstelik bu kez bir komedi filmi dahi yasaklanıyor Demek ki, iktidar artık sadece eleştirel sanat eserlerinden değil, toplumun gülmesinden bile korkuyor. Bir filmden bile korkan bir iktidar, hegemonya inşa edemez. Sanatı sansürlemek, toplumu düşünmemeye, sorgulamamaya zorlamaktır. Ancak tarih göstermiştir ki hiçbir otoriter düzen sanatı susturmayı başaramamıştır. Bakanlık, bu sansür kararının hangi hukuki gerekçeye dayandığını açıklamak zorundadır. Açıklayamıyorlar, çünkü ortada bir gerekçe yok. Tek amaçları, toplumu sindirmek ve sanatı kontrol altına almak."

"Kültür emekçilerini soruşturmalarla yıldırmaya çalışacağınıza, kendi sorumluluklarınızla yüzleşin"

Gazete Duvar, "Google’ın algoritma değişikleri" nedeniyle yayın hayatına son verdi Gazete Duvar, "Google’ın algoritma değişikleri" nedeniyle yayın hayatına son verdi

Atalar, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kültür emekçilerine baskı uygularken, kendi sorumluluklarını görmezden geldiğini belirtti. Atalar, Kartalkaya’da yaşanan otel yangınıyla ilgili hiçbir adım atılmadığını hatırlatarak, “Kartalkaya’daki otel yangınında Bakanlık hiçbir hesap vermiyor, hiçbir soruşturma geçirmiyor. Ama iş, hakkını arayan kültür emekçilerine gelince hızla soruşturma açmak için harekete geçiyorlar. Sendikal haklarını kullanan Kültür Emekçileri Sendikası yöneticilerine açılan soruşturma, açıkça bir gözdağıdır. Anayasa’nın ve uluslararası sözleşmelerin güvence altına aldığı sendikal hakları yok sayarak baskı rejimini pekiştirmek istiyorlar. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na sesleniyoruz; kültür emekçilerini soruşturmalarla yıldırmaya çalışacağınıza, kendi sorumluluklarınızla yüzleşin. İktidarın kurmak istediği düzen şudur; halk hesap verir, iktidar hesap vermez. Emekçiler soruşturulur, yönetenler dokunulmaz kılınır. İşte tam da bu nedenle bu düzene itiraz ediyoruz" ifadesini kullandı.

"Kültür emekçilerine yönelik soruşturmaları derhal durdurun"

Atalar, baskılara karşı mücadeleyi büyüteceklerini vurgulayarak da şu çağrıyı yaptı:

"Buradan ilan ediyorum; kültür emekçileri yalnız değildir. Sanatçılar yalnız değildir. Bu ülkenin hakkı gasp edilen, emeği yok sayılan, sesi kısılmak istenen her yurttaşının yanındayız. CHP olarak, sanatın özgürlüğünü ve emekçilerin haklarını savunmaya devam edeceğiz. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na çağrımızdız; kültür emekçilerine yönelik soruşturmaları derhal durdurun. ‘Oy’una Geldik’ filmine yönelik yasak kararını geri çekin. Sanata ve emeğe yönelik baskı politikalarından vazgeçin."

Kaynak: ANKA