Yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte düğünlerde sıralanmaya başladı. İçinde bulunulan ekonomik darboğazla birlikte, düğün yapacak ve misafirler de derin derin düşünmeye başladı.  İnsanlarla bir konuş bin dert dinle. Ayda en az beş davetiye, takı ve yol masrafı 1000 TL harcaman gerekiyor. ‘’Nerden bulup, nasıl verelim? Diyor vatandaş. Hele bir de birinci derece yakınsa Allah yardım etsin. Bir de onlar çeyrek altın takmıştı gibiyse yandık, yandık.

Geçim sıkıntısı evlenen çiftleri, onların ailelerini ve düğünlerine davet ettikleri akraba ve dostlarını ekonomik olarak zorluyor. 'Parayla mutluluk olmaz' Denilse de parasızda düğünde bayramda olmuyor. Artan hayat pahalılığı, evlenmek isteyen çiftleri fazlasıyla zorluyor. Geçen yıla kıyasla düğün yapmanın maliyeti neredeyse dört- beş katına çıktı. Düğün salonundan gelinliğe, beyaz eşyadan mobilyaya kadar düğün masrafları 1 milyon TL'yi aştı gidiyor.

Büyük bir sorun olarak karşımıza çıkan bu olgu, insanları insanlığı kara kara düşünür hale getirmiştir. Zorla geçimini sağlamaya çalışan emeklilerimiz, aldığı maaşlarla zaten geçinemezken, düğün gibi toplumsal dayanışma ve imeceden istemeden, utanarak, sıkılarak kaçmaktadır. Neredeyse davetiye gelmese de veya hastalık gibi çeşitli bahanelerle düğünü nasıl geçiştireceğini düşünmektedir. Peki, niye bu hale geldik sorusunun cevabını da siz değerli okuyuculara bırakıyorum.

Bana göre her konuda dışlanan, ötekileştirilen ve bir sorunmuş gibi görülen emeklilerimiz ne yazık ki bu hale düşürüldüler. Emeklilerimiz yaşamlarının son demlerinde parayla sınanır hale geldiler. 

Farklı bir bakış açısı ve gündemle 12.07.2024 Cuma tarihli yazımızda buluşmak ümidiyle…

Saygılarımla…