Zaman ve yüzyıl bilinmezliği kabul etmiyor.Hep bilmek arzusu,bilinmezliğin yarattığı panik duygusu insan oğlunda ve insan kızında büyük bir tutkuya dönüşmüş. Elindeki teknolojik araçlar onun bu tutkusunu daha da vazgeçilmezi yapmış. Bilmek istiyor ama bilginin doğruluğu, bilmek isteme duygusu kadar, onun için önemli gelmiyor. Bilmek istemek,merak bilginin keşfinde önemli varsayımsal sonuçlar yarattı hatta varsayımsallığın ötesine geçerek olgulara dönüştü. Mesele burada bilimselliğin gelişim süreçleri değil aslında yeni yüzyılda bilgiye ulaşım araçlarının bulunması ve imkansallıklar da değil,doğru ve güvenilir bilgiye ulaşmak.

Toplum bilmemekten hoşnut değil, bilmemek sıkıcı hipotezinden yola çıkarsak ülke gündemi ve şehrimizde yaşananları bilmek elbette ki önemli. Yaşadığımız pandemi sürecinde bilgiler doğru verilmeyince nasıl bir can sıkıntısının oluştuğunu hepimiz kısaca bir hatırlayalım. Aynı şekilde şehrimizde yaşananları öğrenmek, hepimizin hakkı olsa gerek. 90'lı yıllarda radyoların yayınlara başlaması, özel televizyonların kurulması ''tek seslilik'' ve ''resmi ses'' öğrenmişliğini alt-üst etmiş, yeni olana ilgiyi, merakı üst bir duyguya ulaştırmıştı. Ulusal yayın yapan kurumlar dışında yerel radyo ve televizyonların kurulması da ''dönüşümsel'' bu sürecin devamı olarak gelişti.

1994 yılının Nisan ayının sonlarına doğru Malatya'da bir televizyon yayına başladı. Televizyonu kuranlar ve emektarları o amatör ruhu ilk yayının başladığı gündeki heyecanı hiç unutamadıklarından eminim. Zaman ilerledi, televizyon sadece izleyicileriyle buluşmuyor aynı zamanda güvenin de kendisi oluyordu. Aslında televizyonu kuran ve yayınlarını sağlayanlar bilgi vermek, şehir hayatında markasal bir değer olmayı istemiş olabilirler mi? Bilmiyorum, fakat zaman zaman içinde televizyon kendi işlevini yürütmekle beraber şehrin bilgiye ulaşma ve yaşanılan her gerçekliğin yorumlanmasında tam bir marka olması, özgür yayıncılık ilkesinden kaynaklıydı. İşte Güneş TV böyle bir sürecin ta kendisiydi. Şehirde kime sorsanız bu ismi ve yayın çizgisini, yayınlanan bilgilerin doğruluğunu, özgür yayıncılık anlayışını, şehrin kültürel dokusuna kazandırdıklarını, siyasetine kattığı kişileri… sıraladığımızda Güneş isminin habercilikte ki toplumsal değerini ortaya çıkarmaya yeterli sanırım.

Şimdi haber sitesi olarak geçmişte getirdiği birikimi internet sitesi olarak devam ettirmeye başlayan bu sitede yazmak, yaşanılan her sorunu farklı yorumlama düzeyleriyle okuyucularla buluşturmak, elbette okuyucuların beğeni ve yorumlarıyla toplumun ihtiyacı olan; doğru ve güvenilir bilgileri eleştirel bakış açısı ve özgür yayıncılık geleneğine uygun ilerlemesi anlamlı ve değerli bir haber sitesi olacağının işaretleri olacak. Güneş, yaşamın kaynağı olarak görülür. Bazen Güneş görünmez olur, bazen az ışık verir, bazı zaman bütün görkemiyle parlar. İklimsel olarak yaşananlar dışında haber sitemizin daima ülkemiz için parlayan bir yıldız olması dileğiyle… Şimdi vakit Güneş zamanı olsun.