İşçi.

Asgari ücretli.

Asgari yaşıyordu.

Adidas, Nike, Puma, Polo üretiyordu.

Çakma falan değil orijinalinden.

İşten eve, evden işe.

Uyku tutmadı.

Bir sağa döndü bir sola.

Gördüğü rüyayı düşündü.

Sokakta bağrışmalar, kurşun sesleri ve kan...

Mahallede feryat figan.

Komşunun Nazlısı vurulmuştu.

Çocuklar aç, yetim.

Baba elleri kelepçeli ,

Elleri kan içinde perişan.

Sahipsiz!

“Şeytana uydum.” dedi.

Tutuklandı.

Ömür boyuna yargılandı.

Çocuklar dondurma,

Nazlı ev sahibi

demişti ki

Demesine kalmadan;

Boşalmış, akıp gitmiş,

Nazlı’da durmuş...

Çocuklar, bıçak, kan ve Nazlı...

Açlık ve Duran.

Duran TC vatandaşı.

Zorunlu vergi mükellefi!.

Zorunlu terör kurbanı!

××××

GASP.

Hacı emmi altmış beş,

Hatçe yenge altmışında.

Ateşli bir aşkla başlamışlar.

Ateşli yaşamışlar.

Üç oğlan, üç kız yapmışlar.

Kader kısmet çalışmışlar.

Devletten emekli olmuşlar.

Hep şükür hep devletçi olmuşlar.

Alnı secdede, namazında niyazında.

Aza kanaat, çoğa kısmet bu ya...

Milliyetçi, Müslüman, muhafazakar.

Başlarda her şey iyi.

Demirel, Evren, Özal şimdi de Tayyip babacı.

Ömründe sola oy vermedi.

Her namazınemekçisi adamı yani.

Namaza durdular.

Cuma namazına.

Hacı kira fatura

Hatice nene domates, biber, patates, soğan hesabında.

Dua zamma, zam duaya karıştı.

Tövbe tövbe dedi.

Allah’ım sen yardım et dedi.

Bir dua.

Bir zam geçti aklından.

Aynı zamanda aynı namaza durdular.

Aynı duayı ettiler.

Aynı kapıdan çıktılar.

Aynı sözü söylediler.

Allah’ım sen bizi affet.

O affetti.

Dert affetmedi.

Güvendi;

Oy verdi.

Güvendi;

Bel verdi.

Beraber yağdı, beraber ıslandı.

Ha bu gün ha yarın düzelir, düzeltir.

Kader kısmet Allah’ın verdiğine bin şükür!

Lakin gün geçti.

Yıl geçti.

Borç boğazı geçti.

Ölçtü, biçti, tartı.

Doluya koydu almadı.

Boşa koydu dolmadı.

Bu sene olmadı seneye.

Sene geldi çattı.

Bir daha dedi.

Bu sene olmadı.

Seneye inşallah.

Domates, biber, patlıcan.

Zam, zam üstüne.

Sözün baş göz üstüne.

Amma velakin yetmedi, yettiremedi.

Aldı attı sepete.

İhtiyaç bu ekmek, yağ, tuz, şeker, zorunlu.

Kasaya geldi.

Nakit TL yok.

Karttan al.

Yetersiz bakiye; dedi kasiyer kız.

Bankanla görüş.

Utandı.

Bir hançer saplandı sol yanına!

Bir acı.

Gitti geldi; terledi.

Ağladı.

Yetmişinde yedi damla yaş...

İçine attı belli, belirsiz.

Bir adım ileri iki adım geri.

Belli etmedi.

Sendeledi.

Allah’ım sen yardım et.

Etmedi!

Kartı aldı.

Dert içinde, ter içinde kaldı.

Günah, günah üstüne aldı!

Üç beş adım attı..

Düştü kaldı..

Dayanamadı Hatçesi bir aya kalmadı yanına vardı.

Eş dost akraba.

Mekanı cennet olur İnşallah.

Merhumun ruhuna El Fatiha.

Amin.

O şehir bu şehir.

Sen,ben, o.

Biz, Siz, onlar.

Bir ahali, bir halk, bir vatandaş.

Hepsi bir dilim ekmek.

Bir tabak aş..

Mezar taşına not düştüler.

GASP kurbanı.

...... .......