Bir baba.
Bir Ana.
Rahmetli.
Nurlar içinde cennetlik!
Dört kardeş.
İki kız, iki oğlan.
Kızları sayma geç!
Bugün benim!
Yarın elin!
Mülk, miras.
Bağ, bahçe, toprak.
Koyun, keçi, inek, dana.
Sürü ve lakin.
Ora senin, bura benim.
Yani; iki kardeşten, iki aşirete.
İki kabileye.
Bir dost!
Bir düşman!
Bir dargın.
Bir barışık.
Elalem huzurunda.
Yani ayıp olmasın diye.
Yine de koca bir köy oldular.
Marabası, çobanı,
Konanı, göçeniyle..
Dünüyle şanlı.
Bugünüyle şöhretli.
Yarını muhtar bilir edasıyla.
Kara sabandan traktöre,
Oraktan tırpana, tırpandan biçere!!
Zaman bu durmaz tabi.
Çıra lambaya,
Lamba elektriğe döndü.
Mağaradan kıllı çadıra, haymadan apartmana çıktılar.
Emekli oldular devletten.
Düzenli maaş bu.
Piyangodan çıkmış gibi.
Karın tokluğu!
Maşallah yani!
“Yahu, baba oğula, oğul babaya vermez bu parayı devlet baba olmasa!”
Hela nedir bilmezken...
Geçtiler alafranga tuvalete.
Teşt; oldu banyo hem de duşlu, sıcak sulu.
Sabah gir, akşam çık.
Oooh gel keyfim, gel!
Ne inek kaldı ne koyun ne keçi
Ne süzme yoğurdu.
Ne deriden çökelek.
Hele tereyağı.
Ve.
Alın terin, göz nurun
Sacda ekmeğin gitti!
Ara ki bulasın.
Neyse!
Al pideyi.
Ver somunu. Bir de simit olsun!
Toprak değişti.
O değişti.
O değişti toprak değişti.
Küçüğü okudu oldu kentli.
Modern okur yazar.
Arabalı.
Evli, çocuklu ve kibirli.
Büyük.
Çok şükür Allah’ıma çok şükür oldu rahmetli.
“Nur içinde yatsın! Toprak incitmesin! Mekanı cennet olsun.”
Amin, amin, amin.
Ora senin.
Bura benim.
Senin malın.
Benim mülküm.
Az, çok, uzun, kısa.
Ora sulu, bura kuru.
Taş, çakıl, Kum.
Mülk.
Ne yapalım ederi bu.
Al gülüm.
Ver gülüm.
Hayat bu (Mu) ya!!
Hepsine amenna.
Başla göz üstüne kabul.
İlerici, aydın, demokrat, antikapitalist! Yani!
Öğretmeni,
hakim, savcı, hekimi, mühendisi oldu.
Ayrı kahvesi, ayrı partisi oldu.
İki kardeş, İki aşiret.
Bir köy.
Muhtarları olmadı işte.
Benden olmaz! Senden hiç olmaz!
Dediler.
Olmadı da.
Diye, diye geldiler bu güne.
Hayat değişti.
Modern köylü, çağdaş aşiretim dedi.
Kafa değişmedi.
Ne kendine güvendi ne kardeşe ne evlada.
O okumuşa, okumuş ona tabi.
Ve velhasıl.
O gün bugündür.
Oldum olası bir muhtar bile seçmedi seçemedi.
Hani akıllı.
Hani zeki, kurnaz ya!!
Oradan, buradan, kenardan köşeden
Atıl, ithal ne varsa.
Kimini muhtar, kimini aza etti.
Ta aşiretten bu yana.
Doğdu aşiret!
Kaldı aşiret!