Yirmi altı yıllık yol arkadaşım, omuz omuza mücadele ettiğim yoldaşım, aynı sorunları yaşadığımız, aynı dertleri çektiğimiz kaderdaşım, acısıyla tatlısıyla, iyisiyle kötüsüyle birçok şeyleri paylaştığımız can dostum Yücel Doğanşahin, bildiğiniz gibi geçtiğimiz yıl Covid-19 salgını nedeniyle pandemi yasaklarının yoğun yaşandığı 3 Mayıs günü Ankara da vefat etmişti.
Vefat haberi gelir gelmez yaşadığımız büyük acı ve üzüntüden dolayı ona son görevimizi yaparak ebedi yolculuğuna uğurlamak amacıyla alelacele yola çıkmıştık.
Aldığımız acı haberle yaşadığımız şokun etkisiyle yola çıktığımızda can dostumun kabrine çok sevdiği ve doğup büyüdüğü baba ocağı Malatya’dan bir avuç toprak ile suyundan götürememiştik.
Ölüm yıldönümü yaklaştığı günlerde Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Selahattin Gürkan ziyaretime gelmişti.
Ziyaret esnasında sohbet ederken Türkiye Sakatlar Derneği Malatya Şubesinde yıllarca birlikte olduğumuz ve mücadele ettiğimiz arkadaşlarımdan İbrahim Korkmaz bu konuyu açarak “Başkanım, Ablamızın ölüm yıldönümünde son bir kez ziyaret etmek istiyoruz. Destek verirseniz çok seviniriz.” diyerek ricada bulunmuştu.
Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Selahattin Gürkan ise İbrahim’in bu isteğini kırmayarak yanında bulunan görevlilere gereken desteğin verilmesini söylemişti.
Bunun üzerine gidilecek tarih belirlenmiş ve hazırlıklar yapılmıştı. Yola çıkacağımız 6 Mayıs günü ise öğle saatlerinde Manisa’daki kız kardeşimin ikinci defa yoğun bakıma alınması nedeniyle acil olarak oraya gitmem gerektiğinden yolculuğu iptal etmek zorunda kalmıştık.
Kız kardeşimin vefatının ardından birkaç hafta geçtikten sonra bu konuyu açarak Ankara’ya gidip gidemeyeceğimizi soran İbrahim’e gidebileceğimizi söyleyince o vakit kaybetmeden tekrar gerekli görüşmeleri yaparak onayı aldı.
Can dostumuzun ölüm yıldönümüne gecikmeli de olsa bu defa dernekte yıllarca birlikte olduğumuz, yol arkadaşlığı ve mücadele yoldaşlığı yaptığımız İbrahim Korkmaz, Bayram Dönmez ve ben birlikte gittik.
Bu defa giderken yanımızda Zafer Mahallesi Mehmet Buyruk Caddesi Ebabil Sokakta bulunan kendi elleriyle dayayıp döşediği ve çok sevdiği evinin bahçesinden aldığımız toprak ile yine gittiği günden itibaren her konuşmamızda kana kana içmesini özlediği Malatya suyundan götürmeyi ihmal etmedik.
Kabri başında tutamadığımız gözyaşları arasında okuduğumuz dualar eşliğinde toprağı ve suyu dökerken, onun anısını yaşatabilmek amacıyla kısa bir süre önce çıkarmış olduğum ve ilk olarak onun adına imzaladığım “Can’ım Tenimden Ayrıldı” kitabı da kırmızı güller arasında başucuna bıraktık.
Can dostumuzun kabri başında gözlerimizde canlanan onunla geçirdiğimiz ve birlikte olduğumuz acı tatlı anılar arasında bir su gibi akıp gittik. Okuduğumuz dualardan sonra gönülsüzde olsa oradan ayrılmak zorunda kaldık.
Daha sonra TBMM’ye giderek MHP Malatya Milletvekili Mehmet Celal Fendoğlu ile AK Parti Malatya Milletvekili Ahmet Çakır’ı ziyaret ederek görüştük. AK Parti Malatya Milletvekili Bülent Tüfenkçi ile Öznur Çalık’ı ise meclisten ayrılacağımız esnada karşılaşınca ayaküstü de olsa görüşme imkânı bulduk.
TBMM’de milletvekili ziyaretimizin ardından ise yıllardır gitmeyi isteyip de gidemediğimiz Cumhuriyetimizin kurucusu M. Kemal Atatürk’ün anıt mezarının bulunduğu Anıtkabire gittik. Atatürk’ün mozolesi ile müze kısmında kısa bir gezinti yaptıktan sonra geri dönüş yolculuğuna başladık.
Sözün özü olarak, geçtiğimiz yıl vefat haberi geldiğinde ve şimdide ölüm yıldönümü nedeniyle Ankara’ya kadar gidip gelmemize maddi ve manevi büyük destekleri olan Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Selahattin Gürkan’a ne kadar çok teşekkür etsek az gelir. Çünkü onun verdiği bu anlamlı destekler olmasa hiçbir engel ve sorun yaşamadan oraya kadar gidip gelmemize imkân yoktu. Başkanımız Sayın Selahattin Gürkan ile birlikte Malatya BŞB Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Engelliler Koordinasyon Şube Müdürlüğü çalışanlarına da ayrıca çok teşekkür ediyorum.