Gündem

Eğitim-Sen’den MEB’e tepki: “İşinize geldiğinde mevzuat işinize geldiğinde keyfi uygulamalarla"

Eğitim-Sen, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” dersine “mevzuata aykırı” diyerek karşı çıkması üzerine “Uzun zamandan beri tarikat ve cemaatlerle, Diyanet İşleri Başkanlığı’yla yaptığınız protokoller çerçevesinde, ÇEDES Projesi çerçevesinde birçok kurum ve kişiyi okullara sokarak, o mevzuatı bizzat ihlal ettiğinizi hatırlatmak isteriz. İşinize geldiğinde mevzuat, yasa işinize geldiğinde keyfi uygulamalarla devleti ve milli eğitimi yönetme anlayışınızı kınıyoruz.

Abone Ol

Eğitim-Sen, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” dersine “mevzuata aykırı” diyerek karşı çıkması üzerine “Uzun zamandan beri tarikat ve cemaatlerle, Diyanet İşleri Başkanlığı’yla yaptığınız protokoller çerçevesinde, ÇEDES Projesi çerçevesinde birçok kurum ve kişiyi okullara sokarak, o mevzuatı bizzat ihlal ettiğinizi hatırlatmak isteriz. İşinize geldiğinde mevzuat, yasa işinize geldiğinde keyfi uygulamalarla devleti ve milli eğitimi yönetme anlayışınızı kınıyoruz. Bu anlamda Eğitim Sen’in toplumsal cinsiyet eşitliği dersine sahip çıkması MEB’in iddia ettiği gibi ideolojik değil, bilimsel ve pedagojik bir gerekliliktir” şeklinde bir açıklamada bulundu.

Eğitim-Sen tarafından yapılan açıklamada, cinsiyet eşitsizliğine dikkat çekmek amacıyla 10 Mart'ta bir ders saatinde "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dersi" yapılacağı, etkinlik kapsamında okullardaki tahtaların mora boyanacağı ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık yaratılacağı belirtilmişti.

Bunun üzerine Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Eğitim-Sen'in okullarda “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” dersi yapılacağına ilişkin duyurusuna karşı açıklama yapmış ve “müfredat dışında ders yapılamayacağını” belirtmişti. MEB’ten yapılan açıklamada, “Eğitim- öğretim kurumlarımızda, ilgili mevzuatımızla çerçevesi belirlenerek, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığımızca onaylanan müfredat dışında herhangi bir konunun ders içeriği olarak belirlenmesi veya okutulması mümkün değildir. Gerek sendika yetkilileri gerekse okullarımızda görev yapan öğretmenlerimiz, anayasamız başta olmak üzere kanunlarımızla kendilerine verilen yetki ve görevler çerçevesinde hareket etmekle yükümlüdür” denildi.

“Bilimsel ve laik eğitime karşı savaş açan MEB, Sendikamıza karşı asılsız iddialarda bulunuyor”

Eğitim Sen, MEB'in bu açıklamasına karşılık, bugün saat 17.00'de Eğitim Sen Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Eğitim-Sen Genel başkanı Kemal Irmak, basın toplantısında şu ifadeleri kullandı:

“Laik ve bilimsel eğitim hem ana dilinde eğitim hem toplumsal cinsiyet eşitliğinde farkındalık yaratmak için yaptığı çalışmalar konusunda rahatsızlık duyan iktidarın bizi hedef alan açıklamalarına dönük bir açıklama yapacağız. Sadece kendisi değil; arka bahçesi haline getirdiği Eğitim-Birsen’le birlikte bir toplumsal provokasyon peşinde MEB.

Uzun zamandan beri bilimsel ve laik eğitime karşı savaş açan MEB, bu uygulamalar karşısında mücadele eden Sendikamıza karşı asılsız iddialar içeren açıklamalarda bulunuyor. Kendi söyleyemediklerini de sahadaki ortağı Eğitim-Birsen’e söyleterek, velileri de kışkırtmayı amaçlayarak Eğitim-Sen’e karşı bir saldırı ve provokasyon peşinde. 8 Mart kadınların birlik, mücadele ve dayanışma günü ve haftası nedeniyle kadınların toplumsal yaşam içindeki yeri ve yaşanılan sorunlara dikkat çekmek ve farkındalık yaratmak için Sendikamız üyelerinin belirledikleri bir ders saatinde konuya dair açıklamalarda bulunmaları istenmiş, Bakanlık ve bahsi geçen Sendika, bunun üzerine kıyametler koparan açıklamalarda bulunuyor. Toplumsal cinsiyetle ilgili AK Parti’nin birçok bakanı konuyla alakalı birçok çalışma yapmış bunu da zaman zaman kamuoyuyla paylaşmış durumdalar. Bugün hem AKP iktidarı hem Saray, toplumsal cinsiyet konusunda da laik ve bilimsel yaşam ve eğitim konusunda da artık bir yol ve açı farkı ortaya koyuyorlar.”

Ortaöğretimde, “Demokrasi ve İnsan Hakları” kitabının 104’üncü sayfasında toplumsal cinsiyet eşitliğiyle ilgili konular ve metinlerin olduğuna dikkat çeken Irmak, “AKP iktidarı son birkaç yıldır hayatı tamamen kendi ideolojik çerçevesinde eğitimi bu şekilde kuşatacak birçok plana, programa ve müfredata imza atmış durumdalar. İktidarın bu uygulamalarına paralel olarak, MEB de ‘Maarif Yüzyılı’ eğitim müfredatı başta olmak üzere, dinci, gerici, ırkçı dernek, vakıf, cemaat ve tarikatlarla imzaladığı protokollerle eğitimi kendi ideolojik görüşü doğrultusunda değiştirip dönüştürme çabalarını sürdürüyor” dedi.

“Eğitim Sen’in toplumsal cinsiyet eşitliği dersine sahip çıkması ideolojik değil; bilimsel ve pedagojik bir gerekliliktir”

Irmak, şöyle devam etti:

“İstanbul Sözleşmesi’nden çekilen, kadınların eşitlik özgürlük mücadelesini yok sayan, kadınları ‘kutsallaştırdığı ailenin’ içine hapsetmeye çalışan iktidarın, Eğitim Sen’in yıllardır yürüttüğü toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesini kriminalize ederek hedef alması oldukça manidardır. İktidarın ve MEB’e bağlı bir müdürlük gibi çalışan yandaş sendikanın da MEB ile aynı dili kullanarak Eğitim Sen’e saldırması bizleri şaşırtmamıştır. Çünkü Eğitim Sen, onların uygulamaya çalıştığı laiklik ve bilim karşıtı politikalarına karşı mücadelelerini kararlılıkla sürdürüyor ve sürdürmeye devam ediyor. Bugün Eğitim-Birsen’le yapılan ortak açıklamanın ardında bu hazımsızlık vardır.

Bakanlık açıklamasında mevzuat açıklaması yapmış. Burada Bakan’a soruyoruz, uzun zamandan beri tarikat ve cemaatlerle, Diyanet İşleri Başkanlığı’yla yaptığınız protokoller çerçevesinde, ÇEDES Projesi çerçevesinde birçok kurum ve kişiyi okullara sokarak, o mevzuatı bizzat ihlal ettiğinizi hatırlatmak isteriz. İşinize geldiğinde mevzuat, yasa işinize geldiğinde keyfi uygulamalarla devleti ve milli eğitimi yönetme anlayışınızı kınıyoruz. Bu anlamda Eğitim Sen’in toplumsal cinsiyet eşitliği dersine sahip çıkması MEB’in iddia ettiği gibi ideolojik değil; bilimsel ve pedagojik bir gerekliliktir. Eğitim Sen, her koşulda, bilimsel, demokratik, laik ve eşit yurttaşlık eğitimi savunmaya devam edecektir. Sizin bu gerici eğitiminize karşı hayata geçirilmemesi adına sürdürdüğümüz mücadeleden asla geri adım atmayacağız. Sizin de bu provakatif söylemlerinize karşı mahkemelerde hesaplaşacağız.”

“LGBTİ’li bireylerin yaklaşımlarını topluma yaygınlaştırmak gibi bir suçlamayı bize yöneltiyorlar”

Daha sonra toplumsal cinsiyet eşitliği dersinin içeriği ve buna yönelik MEB’in açıklamasına ilişkin değerlendirmelerinin sorulması üzerine Eğitim-Sen Genel Başkanı Irmak, şu yanıtı verdi:

“Biz aslında uzun zamandan beri çocukların, kız çocuklarının, kadınların, toplumsal yaşam içerisinde istismara uğramalarına, tacize ve tecavüze maruz kalmalarına karşı mücadele eden bir sendikayız” dedi. Kadınların toplumsal yaşamın tüm birimlerinde okulda, hastanede başka bir yerde erkeklerle aynı haklara sahip olması gerektiği konusunda mücadele eden bir sendikayız. Kadınlar ve erkekler arasında açığa çıkan bu farklılıkların giderilmesi konusunda toplumsal cinsiyet eşitliği farkındalığı da yaratmaya çalışan bir sendikayız. Ancak bu konuda, bu sene ‘Aile Yılı’ ilan edildi. Kadını sadece aile içinde bir özne olarak gören, kadını tek başına bir birey olarak görmeyen sadece aile içinde makbul bir birey olarak tanımlamaya çalışan iktidar, bizim bu yaklaşımlarımızdan rahatsızlar. Bir itibarsızlaştırma çabası ve çalışması içerisindeler.

Bizim toplumsal cinsiyet eşitliğinden muradımızın LGBTİ’li bireylerin anlayış ve yaklaşımlarını topluma yaygınlaştırmak, meşru hale getirmek, özendirmek gibi aslı astarı olmayan, bizim hiçbir metinimizde, açıklamamızda geçmeyen bir suçlamayı bize yöneltiyorlar. Bunun üzerinden de bir provakasyon yapıyorlar. ‘Aileleri de çocuklarınızı zehirliyorlar’ diyerek bize yönelik bir kin ve nefret suçu işleyecek şekilde bir çaba içerisindeler. Bakanlığın bunu bir sendikaya, sendika üyelerine yapması akıl tutulması gibi bir şey.Geçmişte bize ‘Bunlar terör faaliyeti sürdürüyorlar’ deyip, o olmayınca bugün başka bir şey yarın başka bir şey buluyorlar.”