Suriye'nin Lazkiye bölgesinde yaşanan infazlara ilişkin görevlendirilen Cumhuriyet Halk Partisi Heyeti, Samandağ’a giderek vatandaşlarla buluştu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, “Madem Suriye’de yeni yönetim sana yakın, orayı Irak gibi, Afganistan gibi yapma. Müdahale et. Oradaki yönetim sana yakınsa, turist gezisi gibi sürekli Suriye’ye gidip geliyorsan, oradaki bu zulme engel ol. Bu zulme engel olamıyorsan, bu katliamda senin de parmağın var” dedi.
Suriye'nin Lazkiye bölgesinde yaşanan infazlara ilişkin görevlendirilen CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut ve beraberindeki milletvekillerinden oluşan CHP heyeti, Hatay'ın ilçelerinde vatandaşlarla bir araya geldi.
Hatay Samandağ’da vatandaşlarla buluşan CHP heyeti ardından basın açıklaması yaptı. Burhanettin Bulut, şöyle konuştu:
“Türkmenler, Arap Aleviler, Kürtler... Türkiye’de ne kadar çeşit millet varsa hepsini temsil eden bir Türkiye olarak geldik buraya. Biz, Arsuz’da konuştuk ve zannettik ki Birleşmiş Milletller’den buraya cevap gelir. Biz, Defne’de konuştuk ve zannettik ki Colani buna bi cevap verir. Biz, Yayladağ’da konuştuk ve zannettik ki orada bu katliamı yapanlardan ses gelir. Sesi veren hükümet yetkilileri. Dediler ki; ‘bunlar mezhepçilik yapıyor, bunlar 10 senedir hiç ağzını açmadı ama şimdi konuşuyor’. Ey Allah’tan korkmazlar, ey utanmazlar, bu katliama siz bu laflarınızla destek veriyorsunuz. Bu söylediklerinizle bu yapılan katliamların tarafı olmuşsunuz.
"Bu yaptığınız fenalıkların mazereti olamaz"
Burada da neymiş, Esad’ın artıkları varmış. Esad’ın artığının kaldığı kanaatinde değilim. Siz çoluk, çocuk, kadın öldürüyorsunuz. Bu yaptığınız fenalıkların mazereti olamaz.
Biz, Bulgaristan’dan soydaşlarımız geldiğinde onlara kapıyı açanız. Biz, Kuzey Irak’tan Kürtlere katliam yapıldığında kapıyı açanız. Bizim ödediğimiz vergilerden Suriye’den gelen 8 milyon mülteci beslenmiştir. Biz buna hiçbir zaman itiraz etmedik. Bizim itirazımız, mülteci politikalarını yaratanlaraydı. Bizim itirazımız, haksızlığa, adaletsizliğe. Kuzey Irak’taki, Bulgaristan’daki benim soydaşımsa, Lazkiye’deki de benim soydaşım. Madımak’ta ateşi körükleyenler, bugün Suriye’deki yangına su taşımıyor. Dün Maraş ne ise bugün Lazkiye odur. Burada bir etnik temizlik var. Burada bir katliam var. Buna her insan olanın itiraz etmesi gerekiyor. Biz Aleviyiz diye, bizim akrabalarımız orada diye değil, insanız diye itiraz ediyoruz. Biz, cumhuriyetin kurucu değerlerinin savunucusu olarak itiraz ediyoruz. Biz, ‘yurtta barış, dünyada barış’ diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün askerleriyiz diye itiraz ediyoruz.
"Colani’ye de ki ‘cihatlarına sahip çık, katillerine sahip çık’"
Bir talebimiz var; Golan tepelerini alan İsrail’e ağzını açacak lafın yok, Amerika Dışişleri Bakanı alnına hac yaptı ona da itiraz etmedin, camiiler yıkılıyor, Kuran-ı Kerim’ler yakılıyor ona da itiraz etmedin, Trump’a tek laf etmiyorsun ama biz diyoruz ki; hani bu takım elbise giydirdiğin, sarayda karşıladığın, Suriye’ye demokrasi getiriyor dediğin, hani şoförlüğünü yaptığı araca bindiğin Colani’ye de ki ‘katillerine sahip çık’. Bunu söylemeni bekliyoruz, buna itiraz etmeni bekliyoruz. Madem Suriye’de yeni yönetim sana yakın, orayı Irak gibi, Afganistan gibi yapma. Müdahale et. Oradaki yönetim sana yakınsa, turist gezisi gibi sürekli Suriye’ye gidip geliyorsan, oradaki bu zulme engel ol. Bu zulme engel olamıyorsan, bu katliamda senin de parmağın var, senin de suçun var, senin de sorumluluğun var.”
