Suriye’de yaşanan Alevi katliamlarına tepki gösteren Eskişehir Hacı Bektaş-ı Veli Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkanı Battal Sülük, “Bu katiller asla devlet yönetemezler. Ne zaman Birleşmiş Milletler bu zalimlere dur diyebilecek? Bu zulmün bir an önce durdurulması konusunda hükümet yetkililerimizi göreve davet ediyoruz” dedi.
Eskişehir Hacı Bektaş-ı Veli Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkanı Battal Sülük, Suriye’nin yeni yönetimi HTŞ gruplarının Alevilere yönelik katliamlarına tepki gösterdi. Cemevi önünde yapılan basın açıklamasına, CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz, CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Seyitgazi Belediye Başkanı Uğur Tepe de katıldı.
CHP Grup Başkan Vekili Ali Mahir Başarır ve 15 milletvekilin Hatay’da sınır noktasında olduğunu söyleyen CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, olayları başından itibaren çok dikkatli, çok titiz bir şekilde izlediklerini, Genel Başkan Özgür Özel'in, MİT Başkanı İbrahim Kalın ile görüştüğünü hatırlatarak, hükümetin bu konuda mutlak suretle tutum almasını istediklerini söyledi.
Çakırözer, Genel Başkan Özel'in talimatıyla Grup Başkan Vekili Ali Mahir Başarır, Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut ve 15 kişilik milletvekili heyetinin şu anda Hatay ve sınır bölgesinde incelemelerde bulunduğunu aktararak, şunları söyledi:
"Şu anda da bizler buradayken, onlar da Samandağ’dan, şu anda sınırın sıfır noktasından Suriye’ye seslenmektedir, dünyaya seslenmekteler. Verdiğimiz mesaj şudur, bellidir, orada insanlar katledilmekte. Orada katledilen insanlar Esad güçleri diyerek sadece bir kategorizasyona sokularak geçiştirilemez. Suriye’nin huzuru, Türkiye’nin huzurunu sağlar, Suriye’nin bir an önce huzura kavuşması tüm Türkiye’nin hedefidir. Ama bu yapılırken mutlaka ama mutlaka sivillerin, çocukların, kadınların, azınlıkların, Alevilerin, Sunnilerin, Durzilerin, Hristiyanların, herkesin korunması lazım. Maalesef çok sayıda Alevi kardeşimiz orada katledilmiştir. Bu yüzden bizim Sayın Genel Başkanımız, sayın milletvekillerimiz buradan hem iktidara hem dünyaya çağrımız bu katliamların bir an önce durdurulmasıdır. Türkiye hem kendisi inisiyatif almalıdır hem de dünya orada tüm sivillerin korunması için seferber olmalıdır, olmalıyız."
Kazım Kurt: “Artık insanların katledilmesine son verin”
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, "Sanki kendileri demokratik yollarla iktidara gelmiş, Suriye yönetimini almış gibi karşıt güçlerle savaşmayı hak olarak görüyorlar ve öldürmeyi de kendilerine farz gibi değerlendiriyorlar. Bu kim olursa olsun sivillerin öldürülmesine karşı durmamız gerekiyor. Bu cinayetlerin dünyanın gözü önünde işleniyor olması ayrı bir kabahattir, ayrı bir suçtur. Ama ne yazık ki dünyada ezilen, yoksul ülkelerin insanları zengin emperyalistler tarafından canları istediği gibi işkenceye tabi tutulmaktadır. Bunu protesto ediyoruz. Eskişehir’den Suriye’ye ve dünyaya sesleniyoruz, artık insanların katledilmesine son verin" diye konuştu.
Talat Yalaz: “İktidar Alevilere yönelik katliamlara tepkisiz kalıyor”
İktidarın, Alevilere yönelik saldırılara tepkisiz kaldığını belirten CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz da “Vicdanlar da katlediliyor. Bütün her şey dünyanın gözü önünde oluyor. Buna kayıtsız kalan iktidarı kınıyorum. Orada etkin güç olmakla orada Esad’ın devrilmesine katkı sunmakla övünen, orada yeni rejim kurulurken bu rejimin demokratik olması adına ön ayak olacağını ifade eden iktidar, bugün o desteklediği grupların Alevilere yaptığı katliama karşı sessiz kalıyor, kayıtsız kalıyor. Kınıyoruz. Günü geldiğinde bu katliamı yapanlardan da seyirci kalanlardan da hep birlikte hesap soracağız” ifadelerini kullandı.
“80 yıl boyunca Hz. Ali'ye ve peygamberin ehli beytine hakaret etmişlerdir”
Açıklamada konuşan Eskişehir Hacı Bektaş-ı Veli Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkanı Battal Sülük, şu ifadeleri kullandı:
“Sünni-Alevi Türk halkı, Suriye'deki zulüm karşısında kimin yanında yer almalıdır? Şu an iktidara gelen Suriye'deki selefi cihatçı, HTŞ IŞİD, EL KAİDE zebanileri, canavarları, ehlibeyt İslamı’nın ve insanlık düşmanı yapılar olup, Emevi Ebu Süfyan, Muaviye ve Yezidin yolundan, soyundan giden süfyan-i yapılardır. İslam'ın ilk dönemlerinde peygamberimize karşı yapılan bütün savaşları bunlar yapmışlardır. Peygamberimizi şehit etmek için uğraşmışlar ve peygamberden sonra da peygamberimizin torunlarını, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin ve soyundan olan imamları şehit etmişler ve 80 yıl boyunca camilerden peygamber ailesine, torunlarına, Hz. Ali'ye ve peygamberin ehli beytine hakaret etmişlerdir.
“Hz. Ali'yi sevenlerin hepsini öldüreceğiz" diyorlar
Bu tarihi gerçeklerden sonra geldiğimiz bu çağ olan 21. yüzyıldayız. 2011'den itibaren Uygur, Özbek, Çeçen, Mısır, Türkiye, Fas, Tunus, Cezayir ve dünyanın birçok ülkesinden Suriye'ye ve Irak'a getirilen bu hasta ruhlu, katliamcı, uyuşturucu kullandıktan sonra kafa kesen cihatçı selefi gruplar hala 'Hz. Ali'yi sevenlerin hepsini öldüreceğiz' diyecek kadar hasta ruhlu cahil sapıklardır. Halbuki Hz. Ali, Allah'ın aslanı Peygamberimizin amcaoğlu ve damadıdır.
“İslam dünyası ve Avrupa şu anda seyrediyor”
Bu sapık selefi gruplar bu açıklamalarıyla Muhammed-i İslam’a ve onun soyuna, ailesine düşmanlıklarını açıkça ilan ediyorlar. Bu nedenle de silahsız, savunmasız, sivil binlerce Alevi Müslüman insanları, ihtiyarları, çocukları, kadınları, gençleri katlediyorlar. Başta Birleşmiş Milletler dünya kamuoyu ve emperyalist güçler İslam dünyası ve Avrupa şu anda seyrediyorlar. Kamuoyunu yanıltıcı bir şekilde ‘Esad'ın artıkları’ diyerek orada masum, savunmasız, silahsız, sivil insanların katliamına adeta yol veriyorlar. Ülkemizi yöneten Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve TBMM milletvekillerinin ülkemizde yaşayan 25 milyon Türk, Kürt, Arap, Arnavut, Boşnak, Azeri Alevilerin Suriye’deki mazlum akrabalarını yanında olmalarını temenni ediyoruz. Gerekli görüşmelerin yapılması ve bu zulmün bir an önce durdurulması konusunda hükümet yetkililerimizi göreve davet ediyoruz. Mezhepçi bu selefi teröristler, insan öldürmekten başka hiçbir tecrübeleri ve marifetleri yoktur. Bu katiller asla bir devlet yönetemezler. Bakalım ne zaman Birleşmiş Milletler bu zalimlere dur diyebilecek?”
