CHP’nin Cumhurbaşkanı aday adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, ön seçim çalışmaları için Kastamonu'ya geldi. İmamoğlu, "Kastamonu İnebolu'dan, Ankara'ya uzanan İstiklal yolunun ilk durağıdır. Biz Kurtuluş Savaşımızı, İnebolu sahillerinden Ankara'ya, oradan cephelere, kağnılarla taşınan cephaneler  sayesinde kazandık. O kağnıların başındaki cefakar kadınlar, erkekler bu memleketin istiklali ve ikbali için birdiler, bütündüler. O birlik ve kardeşlik duygusu sayesinde bugün özgürüz. Bu ülkede yaşayabiliyoruz. Sizin bu güzel Kastamonu'nun çok güzel bir sözü var. Diyorsunuz ki 'pazar kurulur, oyun bozulur.' Pazarı kurduk, oyunu da bozacağız. Şart olsun bozacağız" dedi.

CHP'nin ön seçimle belirlenecek Cumhurbaşkanı aday adayı Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İzmir'den başlattığı ön seçim çalışmaları kapsamında bugün Kastamonu'ya geldi. İmamoğlu ön seçim çalışmaları için gittiği şehirlerde de vatandaşların "Ceketini çıkart" sloganları atması üzerine ceketini çıkarttı ve kollarını sıvayarak konuştu. İmamoğlu'nun konuşma yaptığı Kuzeykent Kapalı Pazar Yeri'nde "Ekrem Merttir", "Cumhurbaşkanımız İmamoğlu", "Aklın yolu İmamoğlu" pankartları asıldı. Alandaki Kastamonulular, "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz", "Mustafa Kemal'in askerleriyiz", "Cumhurbaşkanımız İmamoğlu", "Gençlik seninle millet seninle" sloganları attı.

İmamoğlu burada şunları söyledi:

"Söz veriyorum. Allah bana ne kadar ömür verirse, namuslu, şerefli, haysiyetli, onurlu duranların, ahlaklı olanların ben bu kardeşiniz, bu hemşeriniz, o insanların hep yanında duracağım. Aslanlar gibi onları savunacağım. Ama hem bu yaşamın geçici adil mahkemelerinde ama asıl bu mübarek Ramazan ayında bu kadim ve güzel şehrimiz Kastamonu'dan söylüyorum; asıl mahkeme-i kübrada sizlerle kul hakkı üzerinden hesaplaşacağım. Hesaplaşacağım sizlerle. Unutulmasın Sultan Süleyman'a kalmadı bu dünya. Size mi kalacak zannediyorsunuz bre gafiller.

Özgür Özel'den SDG-HTŞ anlaşmasına ilişkin açıklama Özgür Özel'den SDG-HTŞ anlaşmasına ilişkin açıklama

"Hiç merak etmeyin, gidecekler"

Güzel Kastamonu'nun camisinden Nasrullah Camisi'nin kürsüsünden okunan ve hayatımıza dahil olan, yüreğimizi kıpır kıpır eden, sesini duyduğumuzda ayağa kalkıp Atamızla ve silah arkadaşlarıyla bir olup, Şerife bacıların yanımızdan geçtiğini hissettiğimiz İstiklal Marşı'mızın  kabulünün 104'üncü yıl dönümü bugün. Mehmet Akif Ersoy'un ruhu şad olsun. Bu mübarek Ramazan ayında bir kez daha Allah rahmet eylesin diyorum. Ne diyor İstiklal Marşı, korkma diyor. Ama sen kork. Bu milletten kork. Bu millet millet sizin düştüğünüz bu acizliğe bu basit kumpaslarınıza hani seçimden sonra dedin ya 'şantaj montaj' şantajlarınıza montajlığınıza korkaklığınıza gülüyoruz. Bunların zerresinden korkmayın. Bunlardan asla korkmayın. İstiklal Marşı'nın size emanetini, onun dediğini yapın. Korkma dediği gibi hareket edin. Hiç merak etmeyin, gidecekler.

"Ben milletin karşısında hakkımın ne olduğunu da haddimi de biliyorum. Aramızdaki fark bu"

Kastamonu İnebolu'dan, Ankara'ya uzanan İstiklal yolunun ilk durağıdır. Biz Kurtuluş Savaşımızı, İnebolu sahillerinden Ankara'ya, oradan cephelere, kağnılarla taşınan cephaneler  sayesinde kazandık. O kağnıların başındaki cefakar kadınlar, erkekler bu memleketin istiklali ve ikbali için birdiler, bütündüler. O birlik ve kardeşlik duygusu sayesinde bugün özgürüz. Bu ülkede yaşayabiliyoruz. Sizin bu güzel Kastamonu'nun çok güzel bir sözü var. Diyorsunuz ki 'pazar kurulur, oyun bozulur.' Pazarı kurduk, oyunu da bozacağız. Şart olsun bozacağız. Bakın kazandığım bütün seçimlerde herkes bana dedi ki rakibini biliyor musun? Biliyorum dedim. Açın televizyonları bakın. Rakibiniz şu bu İstanbul seçimleri falan. Yok dedim ben rakibimi biliyorum. Onlar rakip değil. Sonra beni haklı çıkardılar. Hem 2019'un iki seçiminde hem 2024'ün seçiminde hepiniz bir ben tek dedim gelin dedim. Geldiler. Gördüler. Millet onlara bir demokrasi tokadı daha vurdu ve gittiler. Karşımdaki rakibin Recep Tayyip Erdoğan olduğunu biliyordum. Peki Recep Tayyip Erdoğan kim biliyor musunuz? 26 Şubat 1954 İstanbul doğumlu bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır. 86  milyon insanımız, bakın bunu iyi dinleyin, insanları insan olarak değerlendirin. Gözünüzde kendisini konumlandırıp sizin onu bir büyütmenizi istiyor olabilir. Böyle değil o. Toplu iğnenin müdahalesi gibi. 1954 doğumlu 86 milyon vatandaşımızdan bir tanesidir. İşte bu devletin, şurada bulunan her vatandaşımız ne kadar sahibiyse Erdoğan da o kadar sahibi. Bunu unutmayın. Ne oturduğu koltuk kendisinindir ne halkını unutarak içinde yaşadığı o saray kendisinindir. Hepsi milletin. Elinde ne imkan ne yetki varsa milletindir. Ben de 3 Haziran 1971  Trabzon doğumluyum. Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Erdoğan unutmuş ama ben çok iyi biliyorum. Bu ülkede kimin ne kadar hakkı varsa benim de o kadar hakkım var. Ben milletin karşısında hakkımın ne olduğunu da biliyorum. Haddimi de biliyorum. Çünkü fark ne biliyor musunuz? Ben Cumhuriyetçiyim. Ben demokratım, ben Atatürk sevdalısı ben CHPliyim. Aramızdaki fark bu.

"Beş dava değil, 25 dava açsınlar. O sandık kurulacak"

Ait olduğunu çok iyi biliyoruz. Atatürk'ten bu yana biliyoruz. Atatürk tebaayı bitirdi. Birey olmamızı bize öğretti. Cumhuriyet bize eşit hak ve özgürlükleri verdi. Biz Atatürk'ten bu yana biliriz. İsmet İnönü'den bu yana biliriz. Bu bu ülkede herkes umudunu yitirebilir ama biz yitirmeyiz. Çünkü CHP'nin harcında, mayasında bitmeyen bir umut vardır. Bunu unutmayın. Onun için tek bir fire bile vermeden sandığa gideceğiz. Cumhuriyete ve demokrasiye sevgili gençler, sevgili hanımefendiler, sahip çıkma bilinciyle sandığa gideceğiz. 23 Mart'ta kullanacağınız her oy bu iktidarın ömrünü biraz daha kısaltacak. Önce biz hep birlikte dayanışma içinde olduğumuzu göstereceğiz. Onlar bizi sindirmek istiyor. Biz sinmeyeceğiz. Az önce İstiklal Marşı'nı ve Mehmet Akif Ersoy'u andık. İki kıtasıyla marşımızı söyleriz. Üçüncü kıtası biraz ihmal edilir. On kıtanın üçüncüsü benim ruhumda çok özeldir. Birinci mısrası ne der? Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım. Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner açarım, yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. Onun için bunlar bu duyguları yüreğinizde taşıyın, işinizi sıkı tutun. O sandık ne yaparlarsa yapsınlar, savcıları koşsun, yazıları başlarına alsınlar kendileri götürsünler. Orayı sıkıştırsınlar, burayı sıkıştırsınlar. Beş dava değil, 25 dava açsınlar. O sandık kurulacak. O sandıkta her üye oy kullanacak. CHP başaracak, Türkiye kazanacak. Kurtuluş yok tek başına. Haydi, herkes görev başına. 23 Mart'ta sandık başına."

Kaynak: ANKA