T24 yazarı Tolga Şardan “MİT'in Cumhurbaşkanlığı'na sunduğu 'yargı raporu'nda neler var?" başlıklı yazısı nedeniyle yargılandığı davada, hakim karşısına çıktı. Şardan, yaptığı savunmada, "Suçlama konusu yazıda yalan bilgiler yer almıyor. ‘Yanıltıcı bilgiyi yayma’ maddesine göre, öncelikle haberin yalan olduğuna inanmak ve kasten yayınlamak gibi bir hüküm var. Ben gazeteci olarak yaptığım işin doğru olduğunu düşünüyorum" dedi. Duruşma savcısı mütalaasında, Şardan'ın “yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” ve “devletin yargı organlarını alenen aşağılama” suçlarından cezalandırılmasını istedi.
Cumhurbaşkanlığı’nın yargıda yaşananlarla ilgili MİT’ten rapor istediği yönündeki yazısı nedeniyle beş gün tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen gazeteci Tolga Şardan'ın "yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" ve "devletin yargı organlarını alenen aşağılama" suçlamasıyla 1 yıl 6 aydan 5 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde başlandı.
Duruşmaya Tolga Şardan ve avukatları katıldı. Duruşmayı, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazeteciler Sendikası, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) ve Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) temsilcilerinin de aralarında bulunduğu meslek örgütleri izledi.
Savunmasını yapan Şardan, şöyle konuştu:
"Suçlama konusu yazıda yalan bilgiler yer almıyor. ‘Yanıltıcı bilgiyi yayma’ maddesine göre, öncelikle haberin yalan olduğuna inanmak ve kasten yayınlamak gibi bir hüküm var. Ben bunu yapmadım hiçbir gazeteci yalan bilgi içeren yazıya imza atmaz.
Cumhurbaşkanlığının MİT Başkanlığı'ndan istemiş olduğu bilgilerle alakalı durumu ben de kulis bilgisi olarak yazdım. Sadece iki kurum yarasında geçen süreci kaleme aldım. Yargıdaki süreç zaten yürümektedir. Ben de bunu kulis bilgisi olarak yazdım, benim bu yazımdan sonra herhangi bir sokağa çıkma olmamıştır. Aksine benim tutuklanmamın ardından kamuoyunun tepkisi olmuştur. Ben gazeteci olarak yaptığım işin doğru olduğunu düşünüyorum. Sistem üzerinden kişilere, kurumlara indirgemeden yaptım. İstanbul Başsavcılığı resen soruşturma başlattı ve buralara geldik.
'Devletin yargı organlarını alanen aşağılama' suçunu da kabul etmiyorum. Ben devlet bürokrasisini yakından takip etmiş bir gazeteciyim. Devletin hangi şartlarda desteklenip hangi şartlarda eleştirileceğini biliyorum. Yazımın içeriğine bakıldığında aşağılamaya ilişkin bir suçun olmadığı kanaatindeyim. Olsaydı Cumhurbaşkanlığı devreye girerdi, MİT devreye girerdi, onların da devreye girmemesiyle böyle bir suçun oluşmadığını düşünüyorum. Takdiri size bırakıyorum, beraatımı talep ediyorum."
Şardan’ın avukatları, her iki suçlama yönünden de atılı suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığını belirterek, beraat talebinde bulundu.
Savcı mütalaasında cezalandırılmasını istedi
Duruşmada, mütalaasını açıklayan savcı ise iddianamede yer alan, “yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” ve “devletin yargı organlarını alenen aşağılama” suçlarından Şardan'ın cezalandırılmasını istedi. Mahkeme esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma hazırlanması için süre vererek duruşmayı 17 Aralık 2024'e erteledi.