CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan'ın çağrısının ardından başlayan yeni sürece ilişkin CHP olarak siyasi bir refleks içerisinde olacaklarını ifade ederek, "Geçmiş dönemden bu döneme kalan bir birikim var. Önemli bir çerçeve yasa çalışmamız var. Onun hazırlığını yeniden gözden geçirerek yapmış durumdayız" dedi.
Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM) tarafından Tigris Diyalogları kapsamında Diyarbakır’da "Kürt Meselesinin Çözümünde Ortaklaşmak" başlıklı toplantı düzenlendi.
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası konferans salonunda düzenlenen toplantıya, CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Cengiz Çandar, DEVA Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Ekmen, Akademisyen Mümtazer Türköne, yazar Mehmet Altan, çeşitli sivil toplum kurulu temsilcileri ile çok sayıda davetli katıldı.
"Siz Bahçeli gibi bir ismin Kandil hakkında bu sözcüklerle konuştuğuna hiç rastladınız mı?"
Çandar, Öcalan’ın çağrısının, ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin dün akşam yaptığı açıklamanın önemli olduğunu söyledi. Çandar, şöyle konuştu:
"Şimdi ilginç bir şekilde Öcalan'ın çağrısı arkasından PKK'nın onu kabullenen açıklaması dün gece yarısı Devlet Bahçeli'nin bu ikisi üzerine yaptığı açıklama. Onun sözcükleri önemli, çünkü onun verdiği ivmeyle bir sürü şey son 2-3 ay içinde yürüdü. Bahçeli de o da 10 sayfa laf ediyorsa 9,5 sayfası şey tumturaklı laflar, onları elediğiniz zaman can alıcı bir iki cümle '27 Şubat 2025 tarihinde heyeti tarafından kamuoyuna okunan ve İmralı'da kaleme alınan açıklama baştan sona değerli ve önemlidir.' 2-3 paragraf sonra 'Kandil'den yapılan açıklamalar bu çağrıyı destekleyici ve tamamlayıcı özelliktedir. Nitekim memnuniyet vericidir.' Siz Bahçeli gibi bir ismin Kandil hakkında bu sözcüklerle konuştuğuna hiç rastladınız mı? Bu Bakımdan bütün bunlar çok önemli işaretler ve gerçekten tarihi bir dönemdeyiz. Yüzde 100 yoldan çıkmayacak, uygun adım hedefe giden, barışa doğru giden, çözüme doğru giden bir durumdan bahsedemeyiz. Yani bir söz vardır ya sütten ağzı yanan yoğurdu üflüerek yer diye. Kürt halkının bırakın sütten ağzı yanmayı, dili şişmiş durumda yana yana. Durum bu kadar ihtiyatlı olması lazım."
Tüm bu gelişmelerin yeni bir çözüm sürecine giden yolun başlangıcı olduğunu, çok hassas bir süreçten geçildiğini dile getiren Çandar, "Raydan çıkabilir mi, çıkabilir. Fakat şu anda hareket haline girmiş bir süreç var. Ancak ne Öcalan'ın çağrısı ne ona cevap ne Bahçeli'nin ne Erdoğan'ın tepkileri ne Selahattin Demirtaş'ın fevkalade önemli ve değerli tepkisi, bunların hiçbiri çözüm sürecinin başında olduğumuzu anlatmıyor, bütün bunlar çözüm sürecine giden yolun başlangıç noktasında bulunduğumuzu ifade ediyor. Buradan yol alırsak çözüm süreci ondan sonra başlayabilir" ifadelerini kullandı.
"Bu diyalogdan çıkacak olan sonuç kader birliğidir"
Akademisyen ve yazar Mümtazer Türköne de Öcalan'ın çağrı metni ile Bahçeli'nin konuya ilişkin açıklamasını şöyle değerlendirdi:
"Karşılıklı bu diyalogda iki taraf birbirini çok iyi anlıyor ve anladıklarına göre argüman geliştirerek cevap veriyor. Bu diyalogdan çıkacak olan sonuç kader birliğidir. Hem Öcalan'ın metninde hem Bahçeli'nin çıkışında ve dün akşam verdiği cevapta bir nesnellik var. Bugün karşımızdaki manzara, bu diyalog Bahçeli ile Öcalan arasındaki diyalog tamamıyla jeopolitik şartların eseri, mecburiyetlerin eseri, reel politiğin eseri ve bu topraklarda, bu coğrafyada gerçekten bir kader birliğine doğru gidiyorsak bu yine coğrafyanın bir kader gibi bize dayatmasının eseri. Bundan kimsenin kaçışı yok."
"Parlamentoda süreç doğru idare edebilirse, yol alabileceğimize inanıyorum"
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da sürecin silahsız ve şiddetsiz bir çözüm için fırsat sunduğunu belirterek, "Eğer önümüzdeki süreçte gerçekten parlamentoda bu süreç doğru idare edebilirse, yol alabileceğimize inanıyorum" dedi.
Sürecin adım adım işleyeceğini belirten Tanrıkulu, "Yani 3-4 ayda böyle her şeyin birden bire değişeceği bir Türkiye ortamı da olmaz. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin şu andaki stratejisi en az 3-4 aylık dönem içerisinde, bütün muhalefeti tekrar dağıtmak, yani bu politikasına devam etmek, ondan sonra sarsıcı yargı operasyonları yapmak, yine yani bu günle, bu dönemle çok uygun olmayan dil kullanmak şeklinde olacak. 4 ay sonrasında, 5 ay sonrasında ne olacağını hep birlikte göreceğiz" diye konuştu.
"Bu döneme denk düşen operasyonların yapılmaması lazım"
CHP olarak bu süreçte siyasi bir refleks içerisinde olacaklarını dile getiren Sezgin Tanrıkulu, şöyle devam etti:
"Geçmiş dönemden bu döneme kalan bir birikim var. Önemli bir çerçeve yasa çalışmamız var. Onun hazırlığını yani yeniden gözden geçirerek yapmış durumdayız. Tutum alarak, işte ilk açıklamadan sonra genel başkan Özgür Özel'in de ifade ettiği çerçeveyi de daha da ileriye taşıyarak tutum alarak, bir tutum, bir siyasi refleks içerisinde olacağız.
Şimdi beni en çok endişelendiren bu geçen haftalarda bu yargı ortamının gerçekten en berbat dönemini yaşatmış olmalarıdır. Hem ana muhalefete hem muhalefete, muhalefetin bütün bileşenlerine. Yani şimdi amaçlanan sonuç itibarıyla yani silahsız, şiddete başvurmayan, ondan sonra siyasetin Türkiye'de egemen olması. Yani silahın ve şiddetin olmaması. Şimdi bu amaçlanıyorsa bu döneme denk düşen operasyonların yapılmaması lazım. Ama İstanbul'da yapılan Halkların Demokratik Kongresi operasyonundan önce 10 CHP'li belediyeye, iki belediye başkan yardımcısı ve 8'i belediye meclis üyesi tutuklandı. Onlara sorulan sorular, o operasyonun gerekçeleri. Savcının sevk yazısındaki talep gerekçe. Mesela şunu söylüyor savcı, 'Kürtlerin çoğunluk olmadığı bölge dışındaki metropollerde şehir uzlaşması adı altında bir uzlaşıya gidilerek, Kürtlerin belediye meclislerinde temsil edilmesinin amaçlandığı...' Kürtlerin diyor yani, örgüt falan tarif etmiyor yalnız. Kürtlerin belediye meclislerinde, metropolde denge unsuru olabileceğini amaçlandığını söylüyor. HDK operasyonuna bakıyoruz, tek birisi ile ilgili şiddetle tarif edebilecek bir eylem yok. Tek birisi ile ilgili iddia da yok yani. Ama bunlar şimdi tutuklandı. Bu dönemde tutuklandı."