Suriye'nin Lazkiye bölgesinde yaşanan infazlara ilişkin görevlendirilen Cumhuriyet Halk Partisi Heyeti, Samandağ’a giderek vatandaşlarla bir araya geldi. CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, “Rozetim yok. Çünkü buraya ‘insan’ olarak geldik. Şu an itibarıyla oy falan umrumda değil. Buradan iktidara, Avrupa’ya, dünyaya sesleniyoruz; bugünden tezi yok bu katliamı durdurun” dedi.
Suriye'nin Lazkiye bölgesinde yaşanan infazlara ilişkin görevlendirilen CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut ve beraberindeki milletvekillerinden oluşan CHP heyeti, Hatay'ın ilçelerinde vatandaşlarla bir araya geldi.
Hatay Samandağ’da vatandaşlarla buluşan CHP heyeti, ardından basın açıklaması yaptı. Ali Mahir Başarır, şöyle konuştu:
“Üzülerek görüyorum ki; dün Arsuz’da, Defne’de konuşmalarımız birilerini rahatsız etmiş. Bizi yanlış anlamışlar. Zaten bizi doğru anlasalardı bugün Suriye, Türkiye bu halde olmazdı. Dedim ki; bugün sınırda açıklama yapacağız, gerekirse Lazkiye’ye de gideceğiz. ‘Nasıl gidersin’ dediler.
Biz yakın bir zamana kadar feribota binip Lazkiye’ye gidiyorduk. da akrabalarımız, dostlarımız buraya geliyordu. Bu feribot ne zaman battı? Recep Tayyip Erdoğan Suriye’nin işlerine karıştığı zaman battı. Dostluğu, barışı öldürdü. Şimdi Lazkiye’ye niye gidecekmişiz. Ben soruyorum; niye gidemiyoruz, niye bu insanlar gidemiyor, niye oradaki insanlar gelemiyor? Recep Tayyip Erdoğan, sen bunu açıkla.
"Ben meshepçi olmam ama sen beni eleştirdiğin için asla insan olamazsın"
Ali Mahir Başarır mezhepçiymiş. Allah sizi bildiği gibi yapsın. Ali Mahir Başarır, daha önce orada insanlar ölürken susuyormuş, bugün çıldırmış. Biz nerede bir insan katledilirse onun karşısında dururuz. Bize mezhepçilik yaptığımızı söyleyenlere şunu söyleyim; 1 yaşında bir çocuk öldürülüp kalbi çıkartılıyorsa, kadınlar tecavüze uğruyorsa, aileler öldürürlüp cenazeleri teslim edilmiyorsa, ben bunu söylediğim için mezhepçi olmam ama sen beni eleştirdiğin için asla insan olamazsın. Bunu kim söylüyor? AK Parti’nin milletvekili, eski Bakan Varank söylüyor.
"Ben insani koridor açın diyorum, sınırları açın demiyorum"
Biz, Suriye meselesi başladığı günden itibaren, ‘Komşularımızın iç işlerine karışma, cumhurbaşkanı seçme. Suriye’nin toprak bütünlüğü insanların huzuru’ dedik. Şimdi diyorlar ki, 2010-2011’de orada kan dökülüyordu, siz susuyordunuz. Hayır. Kadınlar, çocuklar gelsin dedik. Şimdi de insani koridor açın diyoruz. Ben insani koridor açın diyorum, sınırları açın demiyorum. Sen sınırları açtın 14 yıldır. Bugün ne yapıyorsun? Bugün niye sessizsin?
"Madem bu kadar hüküm kuruyorsunuz, aç telefonu ‘bu kanlar dursun, çocuklar ölmesin’ de"
Suriye’de dışarıdan gelen silahlı cihatçılar temizlenmelidir dedik, bugün de diyoruz. Ne işleri var orada? Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı, Dışişleri Bakanı, MİT Başkanı, Colani orada yönetimi ele geçirdiğinde orayı fethetmiş gibi davrandınız. Dışişleri Bakanı, MİT Başkanı gitti, arabayı o sakat kafa kullanmadı mı? Şimdi ben de sana diyorum ki, madem bu kadar hüküm kuruyorsunuz, aç telefonu ‘bu kanlar dursun, çocuklar ölmesin’ de.
"İsmail Kılıçarslan diye Yeni Şafak’ta sözde yazar, alçak, haysiyetsiz, milyonlarca Alevi’ye hakaret etti"
Biz Suriye’deki çocuğumuzun da, kadınımızın da, ailemizin de yanındayız ve yanında olmaya devam edeceğiz. Onlara bakmayın siz. Onların beyni bulanık. Onların kafası, kalbi, vicdanı farklı çalışıyor. O kadar kötü şeyler oluyor ki. Bugünkü konuşmalarımızdan, bu ülkedeki savcılar en az on tane soruşturma çıkartır. Çıkartsın önemi yok. Zaten beni soruştumadıkları zaman tuhafıma gidiyor. Ama İsmail Kılıçarslan diye Yeni Şafak’ta sözde yazar, alçak, haysiyetsiz, bu ülkede onunla yaşamaktan utandığım bir karaktersiz, namussuz milyonlarca Alevi’ye hakaret etti. Tek soruşturma yok. Ben ‘onun dilini kopartırım’, ‘bir gün bu ülkede adalet olacak ve güneşi görmeyeceksin’ dediğim için bozulmuşlar.
“Dışişleri Bakanı, MİT Başkanı neredesin”
Ey hakimler, ey savcılar, son dönemde yapılan açıklamalar içerisinde bundan daha ağır, daha aşağılık, daha kötü bir suçu işleyen Türkiye’de kimseyi görmedim. Neredesiniz siz? Ölümün, katliamın Alevisi-Sünnisi olmaz. Lazkiye’de, Şam’da yangın çıkarsa bizim yüreğimiz kül olur. Dışişleri Bakanı, MİT Başkanı neredesin? Beyefendiden ve Bakanlarından beklediğimiz şudur; Suriye’de dışarıdan gelen silahlı örgütlerden Suriye’nin temizlenmesine yardımcı olun. Suriye’de tüm kesimleri kapsayan bir hükümetin oluşturulmasına öncülük edin. İnsani koridor oluşturup insanlarımızı güvenceye alalım.
Rozetim yok. Çünkü buraya ‘insan’ olarak geldik. Şu an itibarıyla oy falan umrumda değil. Buradan iktidara, Avrupa’ya, dünayaya sesleniyoruz; bu katliamı bugünden tezi yok durdurun.”