(MALATYA) - Zafer Partisi Genel Başkan Ümit Özdağ'a özgürlük isteyen partililer, Malatya Adalet Sarayı önünde toplandı. Malatya İl Başkanı Mehmet Ercan, "Özdağ, kahraman gazilerimiz ve şehitlerimizin aziz hatırasına sahip çıktığı için esir alındı" dedi.
Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın tutukluluğunun 86. gününde, Malatya Adalet Sarayı önünde partililer tarafından basın açıklaması yapıldı.
Zafer Partisi Malatya İl Başkanı Mehmet Ercan, yaptığı açıklamada, Ümit Özdağ'ın, yanında üç resmi polis memuru varken gözaltına alındığını, ilaçlarının alınmasına izin verilmeden apar topar İstanbul'a götürüldüğünü belirterek, "FETÖ dönemini anımsatan bir şekilde suç uydurulup tutuklandı. Ardından 9 sayfa ama içi boş bir iddianame için 78 gün geçti. Şimdi, ilk duruşmaya kadar 144 gün 'demir parmaklıklar arkasında rehinsin' deyip, tutukluluğu adeta cezaya dönüştürüyor ve düşman ceza hukuku uygulanıyor" dedi.
Ümit Özdağ'ın, kahraman gaziler ve şehitlerin aziz hatırasına sahip çıktığı, Cumhuriyet'in kirli siyasi hesaplara alet edilmesine ve emperyalizme peşkeş çekilmesine karşı çıktığı için esir alındığını ifade eden Ercan, şunları söyledi:
"Bu nedenle onun esareti, milletine sadakat ve devletine hizmettir. Onun tutsaklığı, milli, üniter, laik devletin sigortasıdır. Onun mahpusluğu, Atatürk çizgisinde Türk milliyetçiliğine vurulan pranga, Türklük onur ve şerefine yapılan bir suikast ve Türk devletine yapılan bir baskındır. Bu nedenle onun Silivri'deki mevcudiyeti, hem Türk devleti ve Türk milletine bağlılığının bir nişanesi, hem de kahraman gazilerimize minnet, aziz şehitlerimize saygı duruşudur. Ümit Özdağ’ı hapse atarak, onun savunduğu memleket mücadelesinin son kalesi Zafer Partisi’nin dağılacağını zannettiler. Oysa Zafer Partisi, Türk halkının artan güç ve desteğiyle artık daha güçlü, daha azimli ve memleket mücadelesine daha kararlıdır.
İşte burada, Malatya Adalet Sarayı’nın önünde halkımızdan aldığımız güç ile ilan ediyoruz: Memleketi teröre teslim etmeyeceğiz. Öcalan’ın gelip Gazi Meclisi’ni kirletmesine izin vermeyeceğiz. Etnik kimlikli, mezhep, inanç diye bölünmek yerine; bilim, birlik ve barış diyeceğiz. Bilinmeli ki hepimiz birer Ziya Gökalp, Yusuf Akçura, Dündar Taşer ve nihayet her birimiz birer Ümit Özdağ’ız. Hepimiz Mustafa Kemal'in askerleriyiz. Gücümüz, şanlı tarihimizden, Türklük, kültür bilinci ve şerefinden ve damarlarımızdaki asil kandan alıyoruz. Burada, sakın sizden adalet dilediğimizi sanmayın. Adalet hakkımızdır! Buraya, daha büyük bir azim ve inançla mücadeleye yemin ettiğimizi haykırmak için geldik. Gür sesimiz, karanlık sarayların köhne odalarına ve en tenha köşelerine kadar gidecektir. Ve yine bilinmeli ki zafer, büyük Türk milletinin olacaktır.”