Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) “Zordayız geçinemiyoruz’’ eylemleri kapsamında Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) Sincan Bakım Şefliği’nde basın açıklaması yaptı. TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay, ''Ülkeyi yönetenlere bu güne kadar müzakare yoluyla anlatmaya gayret ettik. Maalesef bugüne kadar cevap alamadık. Şu anda öyle bir noktadayız ki ben 40 senedir böyle bir sıkıntı hatırlamıyorum. Ben ilk defa son bir senedir enerji işçilerinin, savunma işçilerinin, demiryolu ve karayolu işçilerinin tamamının yüzde 40’ının ek iş yaptığını biliyorum. Evlerinde huzurları yok. Her gün anlatmamıza rağmen bugüne kadar Maliye Bakanlığı’ndan, ülkeyi yönetenlerden müspet bir cevap alamadık'' dedi.

TÜRK-İŞ’in aldığı 81 ilde bir saatlik iş durdurma eylemi kararı doğrultusunda Sincan’da bulunan TCDD Sincan Bakım Şefliği’nde işçiler eylem yaptı. İşçiler, ''Sanatımız raylarda, maaşımız diplerde'' sloganı attı. TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay, eylemde yaptığı konuşmada ''Özellikle temmuz ayının başında 3 konfederasyon oturup bir eylem kararı aldık. O eylem kararı çerçevesinde programımız devam ediyor. Sebep, hayat pahalılığı, vergideki sıkıntılarımız, emeklilerin içerisinde bulunduğu sıkıntı. Bunu ülkeyi yönetenlere bu güne kadar müzakare yoluyla anlatmaya gayret ettik. Maalesef bugüne kadar cevap alamadık’’ dedi.

''Örgütlendiği zaman sanki suç işliyorsun''

İşçilerin yaşadığı sorunları anlatan Atalay, şöyle konuştu:

Mansur Yavaş, tüm organizasyon ve etkinliklere ilişkin harcama raporunu yayımladı Mansur Yavaş, tüm organizasyon ve etkinliklere ilişkin harcama raporunu yayımladı

''Hayat pahalılığı, satın alma gücümüzde gerileme, adaletsiz vergi sistemi, kamu işçilerinde ücret dengesizliği, işsizlik, güvencesiz çalışma, kayıt dışı çalışma, örgütlendiğin zaman Türkiye’nin her yerinde hemen her gün bir haber seyrediyorsunuz. Çatalca’da 146 kadını işveren kapının önüne koydu. Örgütlendiğin zaman sanki bu ülkede suç işliyorsun. İşveren kapının önüne koyuyor. Bu ülkede 7 milyonun üzerindeki emeklimiz 12 bin lira maaş alıyor. 7-8 milyon civarında da asgari ücretli 17 bin lira maaş alıyor. Ailesiyle beraber 12-17 bin lira ücret alan ülkemizde 30 milyona yakın insan var.

''İşçilerin evlerinde huzur yok''

Bir sene önce bir sözleşme yaptık. Altı ayda sözleşmeyle aldığımız ücret eridi. Şu anda öyle bir noktadayız ki ben 40 senedir böyle bir sıkıntı hatırlamıyorum. Ben ilk defa son bir senedir enerji işçilerinin, savunma işçilerinin, demiryolu ve karayolu işçilerinin tamamının yüzde 40’ının ek iş yaptığını biliyorum. Biri pazarda çalışıyor, biri kamyonla yük taşıyor. Biri düğün salonunda garsonluk yapıyor. Bu arkadaşlarımız teknik elemanlar. Bunlar dikkat edilmesi gereken özel işlerde çalışıyorlar. Alım gücünden dolayı işyerlerinde dikkatleri dağılıyor. Evlerinde huzurları yok. Her gün anlatmamıza rağmen bugüne kadar Maliye Bakanlığı’ndan, ülkeyi yönetenlerden müspet bir cevap alamadık. Sendikaların görevi, bu arkadaşlarımızın sıkıntılarını hem müzakere yoluyla hem de mücadele yoluyla takip etmek. Netice alana kadar bu mücadeleyi sürdürmek.

''Asgari ücreti konuştuğun zaman ev sahibi eve zam yapıyor''

Asgari ücret şubat ayının birinde alınıyor. Asgari ücretli, emekli zor durumda. Asgari ücreti konuştuğun zaman ev sahibi eve zam yapıyor. Market, peynire zam, kasap ete zam yapıyor. Şubatın 1’inde alınacak bir maaşı bugünden konuşmak ne kadar doğru bilmiyorum. Ben yıllardır söylüyorum. İki dönemdir masada asgari ücretli oturuyor. Onlar oturdular. ‘18 bin lira yılda iki kere olsun’ dediler. İmzaladılar. Tespit komisyonu da götürdü. İmzalamadı. İmkanı da olsa asgari ücretlilerle de böyle bir eylem ve miting yapabilsek. Onların yüzde 99’u bizim üyemiz değil. Bu dönemde asgari ücretin tamamını kendileri temsil edecek. Nasıl bir karar alıyorlarsa, biz sendikalar ona uyacağız.’’

 

Muhabir: Haber Merkezi