Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS), Sosyal Güvenlik Kurumu’na gönderdiği açık mektupta, ''Yetkililere iletilen fakat netice alamadığımız Sosyal Güvenlik Kurumunun bazı uygulamaları, adeta eczacıların ilaç hizmetini engellemektedir'' ifadelerine yer verdi.
TEİS, Sosyal Güvenlik Kurumu’na ''Eczacılar ilaç hizmeti veremeyecek duruma geldi'' diyerek hem eczacıların hem de vatandaşların mağduriyetini anlatan 8 maddelik açık mektup göndererek, sorunlara çözüm talep etti. TEİS’in mektubunda şu görüşlere yer verildi:
''Yetkililere iletilen fakat netice alamadığımız Sosyal Güvenlik Kurumunun bazı uygulamaları, adeta eczacıların ilaç hizmetini engellemektedir. 2025 yılında eczacılar olarak buna artık bir son verilmesini ve Kurumun bir an önce bu sorunları çözmek için taleplerimizin hayata geçirmesini istiyoruz.
''Hasta vatandaşlarımıza ilacının nasıl ödeneceğini değil, ilacı anlatmak istiyoruz''
Sosyal Güvenlik Kurumunun reçetelerin Türkiye genelinde aynı koşullarda ödenmesinin sağlamasını talep ediyoruz. Bu kapsamda, Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) ve protokol hükümlerinin standart bir şekilde uygulanmasını destekleyecek bir kılavuz hazırlanmasını istiyoruz.
Medula sisteminde ilaçların nasıl ödenmesi gerekiyorsa o şekilde reçete ve rapor düzenlenmesi sağlanmalıdır. Vatandaşla karşı karşıya kalmak ‘ilacını doktor yazmış ama SGK bu şekilde ödemiyor’ demek istemiyoruz. Hasta vatandaşlarımıza ilacının nasıl ödeneceğini değil, ilacı anlatmak istiyoruz.
''İlaç firmasının yapması gereken indirimi biz yapmak zorunda kalmak istemiyoruz''
SGK; ilaç firmalarının kendisine yaptığı kamu kurumu indirimlerini takip etmeli, indirim yapmayan firmaların indirim yapması sağlanmalı, bu sorun eczacıların firmalarla olan sorunu olarak görülmemelidir. Kamu Kurum İndirimleri hakkında yasal düzenleme yapılmalı ve uygulamayan firmalara caydırıcı cezalar verilmelidir. SGK'ya taahhüt ettiği indirimi uygulamayan ilaç firmasının yapması gereken indirimini biz yapmak zorunda kalmak istemiyoruz.
''Biyometrik güvenlik teknoloji sistemlerinin acilen kurulması gerekmektedir''
Eczanelerimizin sahte reçete ve rapor üretilebilecek yerler olması imkânsızdır. Sahte rapor ve reçete yazımı nereden kaynaklanıyorsa cezai tahsilatının oradan yapılmasını istiyoruz. İşlemediğimiz bir suçun bedelini ödemek istemiyoruz. Reçete ve rapor hazırlayan sağlık hizmet sunucularına avuç içi tarama gibi biyometrik güvenlik teknoloji sistemlerinin acilen kurulması gerekmektedir.
Eğer kurumun amacı vatandaşına hizmet etmek ise; tasarruf etmek için eski SSK yöntemleriyle yurt dışından ilaç getirip vatandaşa satmaktan, işe yaramayan alternatif geri ödeme modelleriyle sözde ucuz ilaç sağlama yöntemleri aramaktan vazgeçilmesi gerekmektedir. Daha önce bu metotlar SSK hastanelerinde denenmiş ve SSK’da koca bir ‘kara delik’ yaratarak zarara girmesine neden olmuştur. İlacın en ucuz temin yöntemi tüm dünyada eczaneler aracılığıyla eczacı eliyle sunulan hizmettir.
Unutulmamalıdır ki ilaç yalnızca eczanelerden ve eczacılar eliyle sunulduğunda gerçek anlamda ilaçtır. Tedavi protokollerine ve pratik uygulamalara aykırı, sağlık temelli bakıştan uzak teknik tasarruf tedbirlerini uygulamaya çalışmak çok daha büyük tedavi masraflarına neden olacaktır ve de olmaktadır.
''Nöbetlerde reçete başına makul bir nöbet ücretinin verilmesini talep ediyoruz''
Sosyal Güvenlik Kurumundan reçete başı nöbet ücreti istiyoruz. Gece ve tatil nöbetlerinde insan üstü bir çabayla ekstra mesai ve efor sarf ediyoruz ve artan işletme giderlerimiz sebebi ile hizmet vermekte zorlanıyoruz. Nöbetlerde reçete başına makul bir nöbet ücretinin verilmesini talep ediyoruz.
Türkiye genelinde 30 bin eczane olarak, hiçbir yasal zorunluluğumuz olmamasına rağmen, gece gündüz demeden ‘muayene ücretlerini’ 30 bin noktada ücretsiz tahsil ediyoruz. Bu hizmetle, SGK’nın 30 bin vezne açmasının yükünü kamu üzerinden almış bulunuyoruz.
Bizler eczacıyız, Sosyal Güvenlik Kurumunun bazı uygulamaları zorlasa da halkımıza her türlü fedakarlığı yaparak hizmet ettik, ediyoruz ve etmek istiyoruz. Lakin kurum tarafından da sorunların görmezden gelinmemesini ve isteklerimizin artık göz ardı edilmemesini istiyoruz."
