Fransa'da gözaltına alınan mesajlaşma uygulaması Telegram'ın kurucusu ve Üst Yöneticisi (CEO) Pavel Durov'a yöneltilen suçlamalar arasında "otoritelere bilgi vermeyi reddetmesinin" de bulunması, ifade özgürlüğü ve dijital mahremiyetin korunması gibi hususlarda endişe ve eleştirilere neden oldu.
- Fransa, Telegram'ın kurucusu Durov'u "otoritelere bilgi vermemekle" suçluyor
- Fransa'da gözaltına alınan Telegram'ın kurucusu Durov'un hayatı mercek altında
- Rusya Dış İstihbarat Servisi, Durov'un Telegram'daki hassas bilgileri Batı'yla paylaşmamasını umuyor
AA muhabiri, Durov'un Fransa'da gözaltına alınması ve "otoritelere bilgi vermeyi reddetmek" dahil 12 farklı suçlamayla karşılaşmasının ardından Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Fransa'nın tutumuna yönelik yorumları derledi.
Kanada'da Toronto Üniversitesine bağlı Citizen Lab kuruluşunda araştırmacı John Scott-Railton, Telegram'ın öncelikli olarak şifreli mesajlaşma uygulaması olmadığını ve çoğu insanın bunu şifreleme yapmadan neredeyse bir sosyal ağ olarak kullandığına işaret etti.
Scott-Railton, uygulamanın içerik kontrolü ve yasal taleplere cevap verme konusunda geniş bir erişim ve yeteneğe sahip olmasının Durov'u "her türlü potansiyel hükümet baskısının merkezine yerleştirdiği" değerlendirmesinde bulundu.
Öte yandan bazı çevreler, Durov'un gözaltına alınması ifade özgürlüğüne bir saldırı olarak niteledi.
Durov'un gözaltına alınması ifade özgürlüğüne yönelik bir saldırı
Cezaevinde hayatını kaybeden Rus muhalif Aleksey Navalnıy'nin eski başdanışmanı Leonid Volkov, Telegram hesabından yaptığı paylaşımda, uygulamanın suçlular için elverişli bir alan haline geldiğini belirtmekle birlikte Durov'un serbest bırakılmasını istedi.
Volkov, "Durov, Telegram kullanıcılarının işlediği suçların ortağı değildir." dedi.
Durov'un basın sözcüsü George Lobushkin ise Telegram'da, Durov'un gözaltına alınmasını " dünya çapında ifade özgürlüğüne yönelik korkunç bir saldırı" olduğunu yazdı.
2013'te ABD'nin ülke liderleri dahil yabancı ülke vatandaşlarına ait tüm internet yazışmalarını bilgi toplamak için izinsiz kullandığını ifşa eden belgeleri yayınlayan ABD Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) eski çalışanı Edward Snowden ise X hesabından yaptığı paylaşımda Durov'un gözaltına alınmasını "temel insan hakları olan ifade ve örgütlenme özgürlüğüne yönelik bir saldırı" olarak niteledi. Snowden, "(Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel) Macron'un özel iletişim uygulamalarına erişim için rehin alma seviyesine inmesine şaşırdım ve derinden üzüldüm. Bu sadece Fransa'yı değil, dünyayı da alçaltıyor." ifadesini kullandı.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Telegram'da yaptığı paylaşımda, 2018'de Rusya'da yetkililer ile firma arasında yaşanan sorunda bazı Batılı STK'ların Rus makamlarını eleştirdiğine değinerek, bu kuruluşların şimdi de Fransa'ya Durov'un serbest bırakılmasını talep edip etmeyeceklerini sordu.
Rusya Federasyonu Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev ise Durov ile eskiden yaptığı görüşmede kolluk kuvvetleriyle işbirliği yapmaması durumunda her ülkede sorunlar yaşayacağını söylediğini işaret ederek, Durov'un Batı'da, Rus kimliği nedeniyle tehlikeli olarak görüldüğüne değindi.
Öte yandan Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov da gazetecilere yaptığı açıklamada, Telegram kurucusuna yöneltilen suçlamaların "ciddi" olduğu değerlendirilmesini yaparak, "Suçlamalar oldukça ciddi. Bu yüzden ciddi kanıtlar sunulması gerekiyor. Aksi takdirde bu iletişim özgürlüğünün kısıtlanması ve büyük bir şirketin başkanının doğrudan tehdit edilmesi anlamına gelecek. Yani bu durum, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un bu mesele hakkında konuşurken dün reddettiği politikanın aynısı olacak." ifadelerini kullandı.
Rus haber kanalı RT’nin Genel Yayın Yönetmeni Margarita Simonyan, Telegram hesabından yaptığı paylaşımda, Durov'un "şifreleme anahtarlarının alınması için gözaltına alındığını" ileri sürerek, uygulamayı kullanan Rus yetkililere "hassas mesajlarınızı silin" çağrısı yaptı.
Macron'a göre, Durov'un gözaltı kararının ifade özgürlüğü ile alakası yok
Macron, Durov'un gözaltına alınmasının ifade özgürlüğü ile alakası olmadığını savundu.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, dün X hesabından yaptığı paylaşımda, Fransa'nın ifade özgürlüğüne saygı gösterdiğini ancak Durov'un devam eden bir adli soruşturma kapsamında gözaltına alındığını ve bunun siyasi bir karar olmadığını belirtti.
Diğer taraftan, uygulamaya yönelik eleştirilere rağmen Telegram, Fransa'da kabine üyeleri ve siyasi yetkililer tarafından yaygın olarak kullanılıyor.
Macron'un da 2017'deki ilk cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasından bu yana uygulamanın kullanıcısı olduğu biliniyor.
Ayrıca, Durov'un gözaltında olduğu süreçte Macron'un "yakın zamanda" uygulamaya girdiği tespit edildi.
AB’den "Durov'un gözaltına alınması yasalarımızla ilgili değil" açıklaması
Avrupa Birliği (AB) ise Durov'un gözaltına alınmasının birliğin Dijital Hizmetler Yasası (DSA) kapsamındaki zorunluluklar ile alakası olmadığını bildirdi.
AB Komisyonu Sözcüsü, Durov'un gözaltına alınmasında olduğu gibi herhangi bir cezai kovuşturmanın DSA yasaları kapsamındaki yaptırımlar arasında olmadığını bu konuda ulusal ya da uluslararası hukukun belirleyici olabileceğini kaydetti.
Telegram'a ilişkin gelişmeleri yakından takip ettiklerini ifade eden sözcü, bu konuyla ilgili Fransız yetkilileri ile işbirliği içinde çalışmaya hazır olduklarını dile getirdi.
Telegram Rus ordusu tarafından etkin şekilde kullanılıyor
Politico'ya göre, Telegram kurucusunu Durov'un gözaltına alınması Rus askeri iletişimini sarsan bir gelişme. Uygulamanın Rusya’nın Ukrayna Savaşından sonra ordu ve siyasi yetkililer tarafından etkin olarak kullanılmaya başlandığı belirtiliyor.
Rus askeri blogger kanalı Povernutie na Z Voine, Telegram'dan yayınladığı açıklamada, uygulamanın Rus askeri iletişimindeki yerine işaret ederek, Durov'un gözaltına alınmasına ilişkin "Rus ordusunun iletişimin başkanını gözaltına aldılar." dedi.
Açıklamada, Durov'un gözaltına alınmasının ardından Rus yetkililerin bağımsız bir iletişim platformu geliştirmek için çalışmaları hızlandıracağı belirtildi.
Washington merkezli düşünce kuruluşu Atlantic Council'e bağlı Digital Forensic Research Lab'n (DFRLab) haziran ayında yayınladığı rapora göre, Kremlin, Ukrayna Savaşının başlamasının ardından batı merkezli sosyal medya platformlarına yasak getirirken Telegram'ı tolere etmeyi ve uygulamayı kendi çıkarları doğrultusunda kullanmayı sürdürdü.
DRFLab ayrıca, uygulamanın özel Rus askeri şirketleri tarafından fon toplama, bilgi paylaşımı, işe alım gibi alanlarda kullanıldığını ve paramiliter Wagner grubunun 30'dan fazla Telegram kanalı olduğunu bildirdi.
Diğer tepkiler
ABD'de başkanlık yarışından çekildiğini ve Cumhuriyetçi aday Donald Trump'a destek vereceğini duyuran Robert F. Kennedy Jr, Durov'un gözaltına alınmasının ardından, ifade özgülüğünü koruma ihtiyacının hiç bu kadar acil olmadığını kaydetti.
Eski Avusturya Dışişleri Bakanı Karin Kneissl ise Durov'a yönelik suçlamaları çılgınlık olarak nitelendirdi.
ABD'li Cumhuriyetçi Vivek Ramaswamy de X paylaşımında, "Bugün Telegram. Yarın X olacak." ifadesini kullandı.
X'in sahibi Elon Musk da Durov için X sosyal medya platformundan "serbest bırakılma" çağrısı yaptı.
Musk, başka bir X paylaşımında da "Liberte (Özgürlük), Liberte, Liberte?" ifadesine yer verdi.
Durov'a yönelik suçlamalar
Paris Cumhuriyet Savcısı Laure Beccuau, Durov hakkındaki suçlamalar arasında, yasa dışı işlemler, çocuk cinsel istismarı, dolandırıcılık ve otoritelere bilgi vermeyi reddetme gibi suçlar olduğunu belirtti.
Beccuau, Durov'un, Organize Suçlarla Mücadele memurları tarafından yapılan ön soruşturmanın ardından 8 Temmuz'da açılan "X" soruşturmasının bir parçası olarak gözaltına alındığını söyledi.
Polis tarafından sorgusu süren Durov hakkında 12 ayrı suçla ilgili araştırma yapıldığı belirtildi.