(BOLU) - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Bolu Kartalkaya'daki otel yangınında yaşamını yitiren Gültekin, Güner ve Doğan ailelerine taziye ziyaretinde bulundu. Özel, ziyaretin ardından gazetecilere yaptığı değerlendirmede, "Araştırma komisyonları bunun için vardır. Kurulsun, kanunsa kanun, yönetmelikse yönetmelik, belediye ile ilgili düzenlemeyse öyle. Bize bir şey düşüyorsa hem ana muhalefet olarak, hem Türkiye’nin birinci partisi olarak, Türkiye’de belediyelerin nüfusun yüzde 65’ine hizmet eden belediyelerin partisi olarak, üzerimize düşeni yapalım, fazlasını yapalım ama bir tane buradaki yaklaşım olmalı. Bir daha bunun tekrarlanmaması için en ileri tedbirlerin alınması lazım" dedi.
Özel, Bolu Kartalkaya'daki otel yangınında yaşamını yitiren Gültekin, Güner ve Doğan ailelerine taziye ziyaretinde bulundu. Genel Başkan Özgür Özel, ziyaretin ardından gazetecilere değerlendirmelerde bulundu.
Özel, "CHP’li belediye başkanları, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan ile birlikte açıklama yaptılar ve desteklerini ilettiler. Bu konuda bir açıklamanız olacak mı?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Talihsiz bir süreç yaşadık. Bugün grup toplantısında Sayın Erdoğan, işte ‘Mateme, yasa uygun siyaset yaptık’ dedi. Gerçekten kendisinin ve benim kullandığımız ifadeler böyle ama ben ilk gün otelde kendisine de tepki gösterdim Turizm ve Kültür Bakanı'nın. Daha sonra da sizlerle de paylaşmıştım. Daha duman tütüyor, daha yanıyor. Daha içeride torunlar var, evlatlar var, eşler var. Çıkıp da Bolu Belediyesini hedef göstermesi son derece yanlıştı ve iklimi zedeleyen… Yoksa biz 301 canımızı kaybettiğimiz Soma faciasını yaşadık. İlk önce cenazelere erişilir. Sonra onlar topraklarına kavuşur. Sonra taziyesi yapılır, ibadeti yapılır. Hayrı yapılır. Günü gelince hesap da sorulur. Zaten o anda deliller karartılmasın diye savcılar, polis ekipleri görev yapıyordur. Onların işi o. Ama siyasilere burada bilir bilmez birilerini bir yerlere hedef göstermek olmaz. Allah’tan aileler, böyle bir provokasyona gelmedi.
Karşılıklı bundan şu sorumlu, bu sorumlu gibi yaklaşımlara kimse prim vermedi. Bugün belediye başkanlarımızın her biri il belediye başkanı. İl belediyesinin sınırları dışındaki bir yerde belediye başkanının sorumsuzluğunu bilen kişiler. Geldiler, onu ifade ettiler. Zaten Bülent Arınç’tan tutun da Devlet Bahçeli’ye kadar Kültür Bakanlığının bu konuda üzerine sorumluluk almamasını eleştirmeyen kalmadı. Otelin üstünde kocaman ‘Kültür Bakanlığı denetimindedir’ yazan tabela halen daha orada duruyorken, Kültür ve Turizm Bakanının orada yaptığı iş maalesef bir telaşla yapılmış, hiç yakışmayan bir işti. Bugün Erdoğan satır arasında ‘Bizdeki sorumlular’ derken neyi kastettiğini bilmiyoruz ama o gün sayılar açıklansın diye Ankara il kongresini beklemek ne kadar hatalıysa, ne kadar kamu vicdanını yaraladıysa, bugün de bu sorumluyu görevinden uzaklaştırmak için AK Parti’nin büyük kongresini beklemek o kadar yanlıştır. Sanki kongredeki bir olağan değişiklikmiş gibi bakanı değiştirecek, böylelikle AK Partili bir bakanın sorumluğu üzerlerine yapışmayacak. Bu doğru bir iş değil. Buradan Erdoğan’a il kongresini beklemenin hata olduğunu herhalde size çok söyleyen olmuştur. Büyük kongreyi beklemenin hata olduğunu da ben hatırlatıyorum."
"Biz bir daha bu felaketin yaşanmaması için yapılması gereken her şeye katkı sağlamaya hazırız"
Özel, "Kartalkaya ile ilgili araştırma komisyonu kurulacak, bu konuyla ilgili neler söylemek istersiniz?" sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"İlk gün zaten bunu ben önermiştim daha otelin önünde. Ama bu komisyon yangını, yangındaki sorumluları filan. Bunları ilgililer, yetkililer yapar. Meclis komisyonunun da sorumluluk alanına giren kısmında yapsın. Ama esas yapılması gereken bir daha bu felaket yaşanmasın diye, bir daha bir aileden üç çocuk, beş torun birden kül olmasın diye hepimizin üstüne ne düşüyorsa o komisyonun onu çıkarması, belirlemesi lazım. Belli ki yetki alanlarında bir karmaşa var. Öyle bir şey oluyor ki orayı itfaiyenin denetlemesi lazım ama sorumluluk alanında değil belediyenin. E gelseydin, çağırmazsa veya çağırdı eksikleri tespit etti, gidermezse. Mutlaka böyle tesislerin oraya bir itfaiye biriminin kurulması. Düşünün yani bağımsız bir itfaiye birimi olsaydı, üç dakika içinde suyu sıkmaya başlayacaktı. Çaldığı sirenle herkes uyanacak. Kayıp ya sıfır olacak ya da çok az olacak. O yüzden nerede eksiğimiz varsa, Türkiye’de, bir de bu yaşayıp da bildiğimiz, gözümüzün görmediği eksiklikler vardır.
Araştırma komisyonları bunun için vardır. Kurulsun, kanunsa kanun, yönetmelikse yönetmelik, belediye ile ilgili düzenlemeyse öyle. Bize bir şey düşüyorsa hem ana muhalefet olarak, hem Türkiye’nin birinci partisi olarak, Türkiye’de belediyelerin nüfusun yüzde 65’ine hizmet eden belediyelerin partisi olarak, üzerimize düşeni yapalım, fazlasını yapalım ama bir tane buradaki yaklaşım olmalı. Bir daha bunun tekrarlanmaması için en ileri tedbirlerin alınması lazım. Bakın 99 depreminden sonra çıkarılan yasaya göre yapılan evlere insanlar çok daha fazla itimat ediyorlar. Büyük depremde bile ondan önceki hemen hiçbiri kalmazken, o yönetmeliklere uygun yapılanlar çok daha dirençliydiler depreme. Artık bu da yangının ve turizm bölgelerinin miladı olmalıdır. Böyle o benim yetkimde değil, Turizm Bakanlığının yetkisindeyse bununla ilgili gerekli düzenlemeler yapılmalı. Bizlere de bir şey düşecekse onu hep beraber çalışalım. Biz bir daha bu felaketin yaşanmaması için yapılması gereken her şeye katkı sağlamaya hazırız. Pozitif bir yerden, olumlu bir yerden, yapıcı bir yerden yaklaşıyoruz. Yıkıcı bir muhalefet yapmanın böylesi olaylarda hiçbirimize faydası yok. Ama muhalefet bu kadar yapıcı pozisyonda dururken, iktidarın muhalefete yıkıcı bir yerden iftira atmasını da hiç sağlıklı bulmuyoruz."