Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin ardından 'ağır hasarlı' raporu verilen üç bloklu TOKİ sitesi, iddiaya göre müteahhidin hasar tespit raporuna itirazda bulunması sonucu 'orta hasarlıya' dönüştürüldü. Bina raporunun değişmesinin ardından 9 aydır kendisine çıkan TOKİ evlerinde oturanlara "evi boşaltın" ihbarnamesi gönderildi. Binaların yıkık olduğunu gösteren yurttaşlar, "Bu çökmüş, yıkık binalarda nasıl oturalım" diye duruma tepki gösterdi.

Malatya’nın Doğanşehir İlçesi’ne bağlı Doğu Mahallesi’nde bulunan 3 bloklu site, 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerden ağır hasar aldı. Site sakinlerinin iddiasına göre binaya 3 defa ağır hasarlı raporu verildi. Hak sahibi olan site sakinlerine TOKİ’den ev çıktı. İddiaya göre, 3 kez ağır hasar raporu verilen bina, müteahhidin binaların altında bulunan dükkanlar için hasar tespit raporuna itirazda bulununca binalar orta hasarlıya döndürüldü. Bina raporunun değişmesinin ardından TOKİ kurasına tabi olan ve 9 aydır bu evlerde oturan vatandaşlara, "15 gün içinde evi boşaltın" ihbarnamesi gönderildi.

Binanın müteahhidini suçlayan bina sakinlerinden Songül Arslan, "Depremi evlerimizde yaşadık. Şimdi bize TOKİ’de ev çıktı ama anahtarlarımızı elimizden alıyorlar. Bizi bu enkazda yaşamaya mahkûm ediyorlar. Biz ne yapacağız? Çocuklarım depremi bu binanın içinde geçirdi. Bizim canımız bu kadar mı ucuz" dedi.

"Dört çocuğum var, bu kış ayında nerede oturacağım?"

Ümit Akdere, 2018 yılında 3 bloklu siteden ev aldıklarını belirterek şunları söyledi:

"Burada ev aldık, önce müteahhit sonra devlet mağduru olduk. Şimdi AFAD’dan arıyorlar ve içinde oturduğumuz evi elimizden almaya çalışıyorlar. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile Cumhurbaşkanı’na bir serzenişte bulunmak istiyorum; deprem olduktan sonra 'biz vatandaşlarımızın arkasındayız' demelerine rağmen neden elimizden anahtarlarımızı alıyorlar? Zaten imkânımız olsa AFAD’ın verdiği evde niye oturalım? Devlet bize bir imkân vermiş neden bunu geri alıyor? Herkes masraf etti, benim 4 çocuğum var bu kış ayında nerede oturacağım? Benim bu mağduriyetimin giderilmesini istiyorum. Yoksa her gün burada eylem yapacağız. Bizim evimiz ağır hasar aldı. Ağırdan ortaya sonra az hasarlıya çevrilmiş. Bu rapor neye göre alınıyor? Önce müteahhit gelsin burada otursun, sonra Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız gelip baksın, eğer sağlıklıysa biz çocuklarımızı getirelim."

"Buraya olumlu rapor verdiyse gelsin kendisi otursun"

Site sakinlerinden İbrahim Topal ise şu ifadelere yer verdi:

"Biz bu evleri alırken kimi traktörünü, kimi hayvanını, kimi tarlasını sattı. Deprem oldu, sonrasında bize TOKİ’den ev çıktı. Hak sahipliği çıktı, 9 aydır TOKİ evlerindeyiz. Gittik, oraya da masraf ettik. Valimizin bunu duymasını istiyorum; böyle basit bir şey olur mu? Buraya 3 kez ağır hasar raporu verildi. Hangi mühendis buraya olumlu rapor verdiyse gelsin kendisi otursun, ondan sonra ben oturacağım. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum bunu duyun; burada bir mağduriyet var. 70 hak sahibi 350-400 kişi bu kış gününde nerede oturacak? Anahtarı istiyorlar, böyle bir şey olur mu? Bu ev iyiyse bize neden o anahtarı verdiniz, kötüyse niye alıyorsunuz?"

Aile hekimleri bu hafta 81 ilde iş bırakıyor Aile hekimleri bu hafta 81 ilde iş bırakıyor

"Madem burası sağlamdı neden TOKİ’den ev verdiniz?"

Site sakinlerinden Mehmet Kubat şunları söyledi:

"Bu evi teslim alamadım. Evi aldıktan sonra deprem oldu. Ağır hasar raporu verildi. Eşimin adına hak sahipliği çıktı. Burada konteynerde kalıyordum, ev çıktı diye hiç bekletmediler ve eşyalarımı dışarı attılar. Ben TOKİ’ye göçtüm ve 9 aydır oturuyorum. Madem burası sağlamdı neden TOKİ’den ev verdiniz? Cumhurbaşkanı, bakanlar ve milletvekilleri gelsin burada bir gün otursun ben bu evi sağlam alacağım. Şimdi bana '15 gün içinde evden çık' diyorlar. Sağlam dükkanım var, orası da rezerv alana girdiği için '15 gün içinde oradan da çık' diyorlar. Ben nereye gideyim? Ben şehit ailesiyim, ben bu vatana kan verdim. Üç dairem gitti, dükkanımı da alıyorlar. Bahçedeki evimi de alacaklardı vermedim. Yazıklar olsun, böyle hükümet mi olur? Vallahi billahi bezdim."

"70 insanın canı 3 dükkândan önemsiz mi?"

Sitenin mağdurlarından Neslihan Canpolat "Ben bu binaya çocuklarımı nasıl sokayım" diye feryat ederek şu ifadeleri kullandı:

"2015 yılında bu evi aldım ama müteahhit bizi 8 yıl ev sahibi etmedi. Deprem oldu 'artık bu evden kurtulduk, devlet bize bir ev verir' diye umutlandık. Adam onun önüne de geçti. AFAD beni aradı '15 gün içinde anahtarını vereceksin' diyorlar. Benden anahtarı istiyorlar da beni niye borçlandırdılar? Bana neden anahtar verdiler? Bizi kim duyacak? Adam binayı hafife döndürmüş, çocuklarımı bu binaya nasıl sokacağım? Bunun arkasında kim var? Neye göre bunu yapıyor? 70 insanın canı 3 dükkândan önemsiz mi? 13 ve 5 yaşında çocuğum var, nasıl getirip bu binaya sokayım? Bunun hesabını kimden sorayım? Buraya olumlu rapor veren gelsin bir gün çocuğuyla burada otursun, bende çocuğumla bu binaya geleyim. Bizi 8 yıl mağdur etti, daha ne kadar mağdur edecek? Biz sesimizi nereye duyurabiliriz? Ben sadece yetkililerden yardım istiyorum. Bina yeniden incelensin. Hak sahipliği düşürüldü ben ne yapacağım? Nerede ev sahibi olacağım? Bu bina nasıl az hasarlı olabilir?"

Binanın ağır hasarlı olmasından dolayı hak sahibi olduklarını dile getiren Soner Kubat ise, "Biz ağır hasarlı olduğu için evleri bıraktık, devlet bize hak tanıdı. Ancak şu an bizden anahtarlar geri isteniyor. Müteahhit Bahri Zelyurt kızı avukat olduğu için bize sormadan binaları ağırdan hafif hasarlıya döndürdü. Kendisinin 3 dükkânı var, bize yazık. Mağduruz. Kızı avukat olduğu için binalar ağırdan hafife döndü" iddiasında bulundu.

Kaynak: anka