Hatay’da 6 Şubat Platformu tarafından "Unutmak yok, affetmek yok" başlığı ile depremin ikinci yılında hayatını kaybedenler için yürüyüş düzenlendi. Yürüyüş sonrasında gerçekleştirilen basın açıklamasında “Kaybettiklerimize verdiğimiz sözü unutmuyoruz, unutmayacağız. Bizi enkaz altında bırakanları da bugün konteynerlere mahkum edenleri de tanıyoruz. Sorumlulardan hesap soracak, Hatay’ı yeniden kuracağız” denildi.

6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerde 11 il büyük bir yıkıma uğramış, en az 53 bin 725 kişi hayatını kaybetmiş, 107 bin 213 kişi de yaralanmıştı. En büyük yıkımın meydana geldiği şehir ise Hatay olarak kayıtlara geçti.

Depremin ikinci yılında Hatay’da hayatını kaybedenler için 6 Şubat Platformu tarafından yürüyüş ve anma töreni düzenlendi. Anmaya CHP Hatay Milletvekili Servet Mullaoğlu, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları Oruç, EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan, DEM Parti Milletvekili Kezban Konukçu, TMMOB Genel Başkanı Emin Koramaz, KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak ile TTB, DİSK, KESK, TMMOB ile pek çok siyasi parti ve STK'lar katıldı.

6 Şubat Platformu’ndan Mert Aslanyürek “Bizi bu çamurlu sokaklara, yıkık kentlere, olmayan adalete, olmayan eğitim sistemine inat kentimiz için ses çıkartıyoruz, yürüyoruz. Muktedirler duysun Hatay için, Malatya için, Gaziantep için, Diyarbakır için yürüyoruz” diyerek yürüyüşü başlattı. Yürüyüşe yüzlerce Hataylı katıldı.

Hataylılar yaşadıkları yası temsilen ellerinde reyhan ve nergis ile yürüdüler. Yürüyüşte “Hatay bizim, memleket bizim”, “Unutmak yok, affetmek yok”, “İnsanca yaşamak istiyoruz”, “Hatay’ın yeniden kuracağız”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” ve “Afet değil bu bir katliam” ve deprem sonrası kentin sloganı haline gelen Arapça “Ma rıhna nıhna hon"; "Gitmedik, buradayız” sloganları atıldı. Öte yandan balkonlardan vatandaşlar da “Sesimi duyan var mı?”, “Orada kimse var mı?'' diye seslenenler oldu. 

Protokol öncesi asfat yol yapılmasına vatandaşlardan tepki

Mansur Yavaş: "Acıyı paylaşarak azaltacak, dayanışmayla yeniden ayağa kalkacağız" Mansur Yavaş: "Acıyı paylaşarak azaltacak, dayanışmayla yeniden ayağa kalkacağız"

Yürüyüş sırasında 6 Şubat Platformu’ndan sözcüler, depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kentin herhangi bir yerine asfalt çalışmaları yapılmadığı ancak bakanlar ve milletvekillerinin depremin gerçekleştiği saat olan 04.17’deki resmi anmaya katılmaları nedeniyle, protokolün geçeceği yola dün asfalt dökülmesine dikkat çekti. Bunun üzerine vatandaşlar asfalt dökülen yolda yürürken durumu yuhlayarak, alkışlarla protesto etti. 

Acı çığlıklarımıza kulak tıkayarak bizleri yalnız ve çaresiz bıraktıkları o günler hafızalarımızda ilk günkü diriliğinde”

Tarihi Saray Caddesi’nde sonlanan yürüyüşün ardından basın açıklaması düzenlendi. Basın açıklamasından öne çıkanlar şöyle:

6 Şubat 2023’te 11 ili etkileyen depremlerle yaşamlarımızı,sevdiklerimizi,işlerimizi,evlerimizi,memleketimizi kaybettik. Ardından günlerce gelmeyen arama kurtarma ekipleri, çöken sağlık sistemi, hastanelerin büyük hasar alması ve ambulansa dahi ulaşamayışımızla binlerce canımız enkaz altında kaldı. Kenti sağır eden ve yardım bekleyen acı çığlıklarımıza kulak tıkayarak bizleri yalnız ve çaresiz bıraktıkları o günler hafızalarımızda ilk günkü diriliğinde. Memleketimiz depremden en çok etkilenen yıkım ve ölümün en çok yaşandığı kent olmuştur. Devletin bir afet planının olmamasını,seçim dönemleri yapılan imar afları ile ruhsatsız kaçak binalara göz yummasını ve ilgili bilim insanlarının,meslek odalarının raporları ile uyarılarına rağmen depremlere dair hiçbir önlem almamış olmasını unutmadık, unutturmayacağız.

Bugün itibariyle depremlerin üzerinden tam iki yıl geçmiş oluyor. Hatay halkı olarak bizler,ilk günden bugüne taşından toprağına,havasından suyuna terk edilmiş memleketimizde yaşamaya çalışıyoruz.İki yıldır eğitimden sağlığa, hukuki haklarımızdan temel ihtiyaçlarımıza, barınmadan ulaşıma,altyapı ve üst yapı sorunlarına kadar her alanda büyük sorunlarla mücadele ediyoruz. Kalıcı konutlarımızın bir yıl içinde teslim edileceği söylenmişken bizler hâlâ 21 metrekarelik teneke kutularına mahkum ediliyoruz. Toplu yaşamın getirdiği hijyen sorunları, elektrik ve su kesintileri yaşamlarımızı dayanılmaz hale getiriyor.Birçok konteyner çürümüş durumda. Nitelikli geçici barınma talebimizi sağır sultan duymuş, merkezi ve yerel iktidar duymamıştır. İnsanca yaşam koşullarından çok uzak konteynerlerlarda yaşamak istemiyoruz.

Bölgenin tarihi-kültürel yapısına aykırı bir mimari anlayışla hayata geçirilen projeler, kent kimliğini silikleştiren en büyük tehditlerden biridir”

Deprem doğal bir tehdit olsa da, felakete ve afete dönüşmesinin temel sebepleri ranta dayalı kentleşme politikaları ve kapitalist sistemdir. Kartalkaya’da da gördüğümüz ve yeni katliamlara neden olan bu kâr hırsını ve sistemin destekçisi iktidarı tanıyoruz. Kontrolsüz yıkımlar ve denetimsiz enkaz kaldırma çalışmalarının sebep olduğu hava kirliliği, devam eden ekolojik tahribat ve çevresel etkiler gözetilmeden yapılan projeler, bölgedeki ekosistemi ve sosyal yapıyı tehdit etmektedir. Bu durum, Antakya gibi çok katmanlı ve çok kültürlü bir tarihi şehirde "kes-kopyala-yapıştır" mantığıyla yapılan inşaat projeleriyle kentsel dokunun geri dönüşü olmayacak şekilde zarar görmesine yol açmıştır. TOKİ eliyle yürütülen ve bölgenin tarihi-kültürel yapısına aykırı bir mimari anlayışla hayata geçirilen projeler, kent kimliğini silikleştiren en büyük tehditlerden biridir. Ayrıca, deprem sonrasında zeytinlik alanların tahrip edilmesi, yerel tarımın ve ekolojik dengenin zarar görmesine sebep olmuştur. Hatay'da yüzlerce yıllık zeytin ağaçlarının kesilmesi ve yerlerine rant odaklı yapı projelerinin inşa edilmesi,yerleşim yerlerine kurulan beton santralleri ve taş ocakları da ekolojik kıyımın en çarpıcı örneklerindendir. Bizler afet kapitalizmine karşı kolektif bilinci güçlendirmek ve ekolojik adalet temelinde bir yeniden yapılanma sürecinin yürütülmesi için mücadeleye devam edeceğiz. 

Kaybettiklerimize verdiğimiz sözü unutmuyoruz,unutmayacağız. Bizi enkaz altında bırakanları da bugün konteynerlara mahkum edenleri de tanıyoruz.Sorumlulardan hesap soracak, Hatay’ı yeniden kuracağız.”

“Bir daha bu acılar yaşanmasın diye bu mücadeleyi veriyoruz”

Basın açıklamasının ardından Deprem Mağdurları ve Kayıp Yakınları Derneği Başkanı (DEMAK) Behçet Can, “Mahsun ve garip bırakılışımızın ikinci senesindeyiz. Deprem öldürmez, binalar öldürürür. Depremdeki gerçek kamu görevlileridir” dedi.

Adalet Peşinde Aileleri Platformu’ndan Döne Kaya da “Sokaklarda ve yetkililerle görüşerek mücadele ediyoruz. 6 Şubat depremlerindeki yıkımların sebebi yapı denetimcilerine, inşaat mühendislerine bırakılmayacak kadar büyük. Biz kamu görevlerini yargılanması için mücadele ediyoruz. Hiç bir bakan istifa etmedi. Bizler adalet arıyoruz. Bir daha bu acılar yaşanmasın diye bu mücadeleyi veriyoruz” dedi. 

 

 

 

 

Kaynak: anka