Türkiye’de milyonlarca emekli, Kurban Bayramı’na ekonomik sıkıntılar içinde giriyor. Artan enflasyon ve hayat pahalılığı, emeklilerin bayram sevincini gölgeledi. Emekli Meclisleri Sendikası Malatya İl Başkanı Mehmet Erdem Uzunoğlu, “Yokluk içinde, sefalet içinde giriyor. Yani bugün bayram arife gününde emeklinin cebinde para olmazsa ne alacak ne yapması lazım bu pahalılık karşısında? Yarın misafirler gelecek, torunları gelecek, akrabası gelecek. Bir bayram heyecanı, tatma duygusu yoktur.” Dedi.
Emekli Meclisleri Sendikası ve Birleşik emekliler Sendikası Malatya İl Başkanları, emeklilerin yıllarca devlete prim ödediklerini bugün ise yok sayıldıklarını, şirketlerin vergi borcunu silen hükümetin emeklinin alacağı maaşı bütçeye yük olarak gördüğünü dile getirdiler.
“Emekli bayrama yokluk içinde sefalet içinde giriyor”
Emeklinin bayrama, yokluk sefalet içerisinde girdiğini belirten Mehmet Erdem Uzunoğlu, bayram öncesi Anka haber ajansına şunları söyledi:
“Emekli Meclisleri Sendikası olarak emekliler bu bayrama buruk, heyecansız giriyor. Yokluk içinde, sefalet içinde giriyor. Yani bugün bayram arife gününde emeklinin cebinde para olmazsa ne alacak ne yapması lazım bu pahalılık karşısında? Yarın misafirler gelecek, torunları gelecek, akrabası gelecek. Bir bayram heyecanı, tatma duygusu yoktur. Neden? Söz verdiler, bin lira para verecek, sanki büyük bir lütuf gibi. Dedi ki: "Biz bu kadar para vereceğiz." Onu bile veremeyen, bir iktidar emeklilerin yaşam hakkını beşinci sınıf görüyor, emeklileri yok sayıyor.
“Her zaman biat kültürü olmaz”
Büyük bir kitle olan, 15 milyon kitleye sahip olan emekliler şu anda, yani geçinme duygusu içinde, yokluk içinde, çocukları eğitimden yoksun, yaşam hakkından yoksun. Bugün böyle bir emekli sınıfını bu hükümet eğer bin lira için satıyorsa, bin lira için bin lira kadar değeri yoksa bu emeklinin, ileride bu emekli bunun hesabını sorar. Sormak zorundadır! Her zaman biat kültürü bizde olmaz. Bir günde uyanış kültür olur. Der ki: "Benim hakkımı verin! Ben 30 yıldır bu devlete prim ödedim, vergi ödedim."
Bana 15 milyon lirayı çok gören hükümet, 26 milyar lira tutuyor diyor emeklinin bayram ikramiyesi. Ama bir adamın 56 milyar vergisini silebiliyor. O bütçeye yük olmuyor da benim toplu alacağım, 16 milyon kişiden alacağımı bir yük oluyor! Bu nasıl bir iktidar? İktidara bunu sormamız lazım!
Bir kilo biber 170 lira, bir kilo salatalık 120 lira, bir kilo domates 95 lira. Hangi parayla alacağım? Evimi mi geçindireceğim, çocuklarımı mı okutacağım? Ama bu hükümetin bir yerde artık gitmesi lazım. Çünkü bu hükümet çalışanların, emeklilerin, emekçilerin, asgari ücretlilerin yanında değil; belirli bir sermaye sınıfının yanında, kendi yandaşının yanında. Artık buna bir son vermelidir! Halk da verecektir, zaten bu bunu gösteriyor. Tepki bundandır!”
Emekliye verdiği bin lira fark, iki kilo zeytin parası
Birleşik Emekliler Sendikası başkanı haydar Göktaş ise şöyle konuştu:
“Bir bayrama gireceğiz, yeni bir sürece gireceğiz ama hüzünle, kederle ve sıkıntılarla, ekonomik sıkıntılarla gireceğiz. Hükümetin vermiş olduğu ve aylar sonra dört bin lira, yıllar sonra dört bin lira olarak kararlaştırdığı dört bin lira emekli ikramiyesini bile hepsini ödeyemiyor. Üç bin lira olarak yatırdı, bin lira bayramdan sonraya kaldı.
Bu verdiği bin lira, iki kilo zeytin parası, bir kilo et parası bile etmiyor. Emekliye 2018’de ilk defa, muhalefetin ve emeklilerin yoğun baskıları sonucunda bin lira olarak verilen ikramiye, yıllar sonra iki bin lira, daha sonra üç bin liraya çıkarıldı. Ve bu üç bin lira da bugünkü alım gücüne göre hesaplarsak, o yıllarda bir koyun koç alınabiliyorken bugün bir kilo et bile alınamıyor!”