Haber: Tuba KARA-Kamera: Vedat BAYRAKTAR
(İSTANBUL) Marmara Denizi'nde öğle saatlerinde meydana gelen deprem, kent genelinde paniğe yol açtı. Sarsıntının ardından çok sayıda vatandaş evlerini terk ederken, sınırlı sayıdaki park ve bahçeler kısa sürede doldu. Korku ve tedirginliğin hakim olduğu parklarda vatandaşlar yaşadıkları anları anlattı. Kadıköy Yoğurtçu Parkı'nda ANKA'ya konuşan vatandaşlardan Kutay Ertürk, “Bir yere kapandık ve geçmesini bekledik... Deprem durduğu anda koşarak evden çıktık. Çıplak ayakla evden çıktık. Zaten aşağısı mahşer yeri gibiydi.” dedi.
Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem, kent genelinde paniğe yol açtı. Sarsıntının ardından çok sayıda vatandaş evlerini terk ederken, sınırlı sayıdaki park ve bahçeler kısa sürede doldu. Korku ve tedirginliğin hakim olduğu parklardan biri de Kadıköy'deki Yoğurtçu Parkı idi. Vatandaşlar yaşadıkları anları anlattı.
Deprem anında Yoğurtçu Parkı’na gelen vatandaşlardan Açelya Kütükoğlu, “İlk depremde çıktık. Ben normalde Adanalıyım. 6 Şubat depremini Adana'da yaşadım. O noktada onların travmaları geçmişten dönük onlar geldi. İnsan ne kadar bilirse bilsin uygulaması gereken şeyleri yine de bir panik ne yapacağım? Şu an nereye gitmem lazım? Nasıl çıkmam lazım? Apar topar kendimize ne bulabildiysek onları üstümüze geçirdiğimiz gibi dışarı çıktık. Burada da en güvenli düşünebildiğimiz yer böyle bir açık alan parkı oldu ve kendimizi buraya attık. Sabahtan beri buradayız. Şu an işte nasıl eve döneceğiz? Ya da geceyi nasıl geçireceğiz? Onu düşünüyoruz aslında. Çok soğuk ve muhtemelen eve dönmek zorunda kalacağız. Ne kadar dışarıda kalabiliriz? Şu an birazcık kendimizi kadere teslim etmek zorundayız” ifadelerini kullandı.
“Çıplak ayakla koşarak evden çıktık”
Deprem anında kahvaltı hazırlayan Kutay Ertürk, “Deprem anında bir anda önce bir gümbürtüyle zaten ayaklandık. Kahvaltı hazırlıyorduk. Sonrasında sallanmaya başladı bir anda. Bir yere kapandık ve geçmesini bekledik. O sıra evde bazı şeyler devrilmeye başladı. Sonra durduğu anda da koşarak evden çıktık. Çıplak ayakla evden çıktık. Zaten aşağısı mahşer yeri gibiydi. Teyzeler bağırışıyorlardı. Kötüydü. Ne olacak ne bitecek ve şu an burada bekliyoruz ne olacak? Bize hiçbir bilgi veren de yok açıkçası. İlk andan beri dışarıdayım. Deprem geçtikten sonra eve uğrayıp üstümü değiştirdim. Resmi bir kanaldan bir şey bekliyor insan. Şu an çünkü böyle yalnız bırakılmış bir şekilde bekler durumdayız. Geçmiş olsun herkese. Bugün eve dönmeyi düşünmüyorum. Bugün daha güvenli yerlerde oturan arkadaşlarıma gitmeyi düşünüyorum” dedi.
Depreme bornozla yakalanan Almıla Bayraktar, “İlk anda evde bornozlaydım ve çok korktum. Ne yapacağımı bilemedim. İstanbul'da yaşamak her an depreme karşı insanın böyle tetikte olmasını gerektiriyor. Bir yandan yetkililer İstanbul'dan taşının diyor. Bir yandan gitsek nereye gideceğiz bilmiyoruz. Hemen arkadaşlarımızla birbirimizi bulmaya çalıştık. Herkes çok tedirgindi ve en sonunda Yoğurtçu Parkı’na attık kendimizi. Şu an eve nasıl gideceğimizi bilmiyoruz. Kendi aramızda plan yapıyoruz. Kimin evinde kalabiliriz? Ne yapabiliriz diye. Binalar en az altmış yıllık. Bununla ilgili hiçbir önlem alınmıyor. Dolayısıyla korkudan ne yapacağımızı bilmiyoruz şu anda. Eve gidersem çadırımı alıp çıkabilir miyim? Onu düşünüyorum şu anda. Korkuyoruz çünkü” şeklinde konuştu.
“Her depremde olduğu gibi ailelerimize ulaşamadık”
Bengisu Bircan, “Deprem olduğunda evdeydik. Dokuzuncu katta yaşıyoruz biz. Depremin durmasını bekledikten sonra inebildik. İlk aklımıza burası geldiği için burada toplandık. Telefonlar çekmedi. Ne birbirimize ne de ailelerimize ulaşabildik. Aslında her depremde olduğu gibi yine aynı şeyler. Haber de alamadık. Kaç nokta kaç şiddetinde bir deprem olduğu ile ilgili bir fikrimiz yoktu. Buraya geldikten sonra öğrendik. Herkes gibi biz de burada bekliyoruz şu an. Korktuk tabii” şeklinde konuştu. Iraz Akçam ise, “Biz mutfakta kahvaltı yapıyorduk. Önce büyük bir araç mı geçiyor dedik sonra geçmediğinde anladık. Hepimiz sokağa çıktık bir şekilde. Güvensiz hissediyoruz elbette. Çünkü toplanma alanları ya da deprem olduğu sıra sonrasında sevdiklerimize ulaşmak çok kısıtlı. Çözüm bulunmasını bekliyoruz bu konuda ve endişe içinde böyle ekipçe bekliyoruz. Evimize gideceğiz. Ne yapalım? Nerede kalalım? Çadır fikrini düşündük ama bunun bir sonu yok. Evcil hayvan dostlarımız var. Onlarla da bir şekilde güvenli evlerimize dönmeyi umut ediyoruz” dedi.
“Depremin etkileri birçok ilçede hissedildi”
Depremin etkileri İstanbul’un birçok ilçesinde hissedildi. Bakırköy Kartaltepe Mahallesi’nde bir binada mahsur kalan vatandaş, İstanbul İtfaiyesi ekiplerince kurtarıldı. Ekiplerin hızlı müdahalesi olası bir faciayı önledi. Küçükçekmece İnönü Mahallesi’ndeki bir markette, sarsıntı sırasında raflardan ürünler yere düşerken müşteriler panikle dışarı koştu. Aynı ilçede SSK Parkı çevresinde vatandaşların açık alanlara yöneldiği görüldü. Avcılar Ispartakule, Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önü ve çevresi gibi 39 ilçede pek çok nokta deprem sonrası toplanma alanlarına dönüşen noktalar arasında yer aldı.