DEM Parti Merkez Yürütme Kurulundan yapılan açıklamada, Şam yönetimini ele geçiren terör örgütü HTŞ öncülüğündeki silahlı muhalefetin Tel Rıfat’ın ardından Menbiç’te de hakimiyet sağlamasıyla ilgili olarak AK Parti ve hükümetin Suriye’nin kuzeyine yönelik politikası eleştirildi. Açıklamada, bölgede savaş suçları işlendiği savunularak Afrin dahil olmak üzere yerinden edilen Suriyelilerin geri dönüşlerinin sağlanması için başta BM olmak üzere uluslararası toplum çatışmasızlığı desteklemeye çağırdı.
DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu adına yapılan yazılı açıklamada, "Esad rejiminin devrilmesinin ardından, bütün Suriyelilerin bir arada eşit ve özgür yaşadığı bir Suriye talebi dünyada yükselirken, AKP iktidarı ne yazık ki kaosu ve kargaşayı derinleştiren adımlar atıyor" denildi. Açıklamada, Menbiç’te savaş suçları işlendiği iddia edildi ve "Suriye’de siyasal çözüm ve ortak yaşam zemininin dinamitlendiği" yorumunda bulunuldu. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bölgedeki operasyonlarının hedef alındığı açıklamada, "Çeteleri korumak amacıyla TSK tarafından yürütülen SİHA saldırıları da bölgesel krizi derinleştiriyor" denildi ve Fırat’ın doğusunda Ayn Issa bölgesinde SİHA saldırısıyla 12 sivilin öldürüldüğü öne sürüldü. Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Uluslararası toplumu yerinden edilen halkların geri dönüşleri için sorumluluk almaya çağırıyoruz."
"İktidarı bu politikalara son vermeye çağırıyoruz. Kuzey ve Doğu Suriye halklarının barış içinde bir arada yaşama modelini hedef alan saldırılar sadece Suriye’nin geneli için değil Türkiye’de de barış içinde bir arada yaşama koşullarını ortadan kaldırmayı hedeflemektedir. DEM Parti olarak, Suriye’de tüm toplumsal kesimlerin temsil edildiği bir geçiş yönetiminin kurulmasını ve demokratik ilkeler çerçevesinde yeni bir anayasa oluşturulana ve demokratik seçimler yapılana kadar bu geçici yönetimin taraflar arasında ateşkesi sağlamak üzere gerekli adımları atmasını bekliyoruz. Bu bağlamda, BM başta olmak üzere uluslararası toplumu, çatışmasızlığı desteklemeye ve Afrin dahil olmak üzere yerinden edilen halkların geri dönüşlerinin sağlanabilmesi çerçevesinde süreci yakından takip etmeye ve sorumluluk almaya çağırıyoruz."
