Gündem

CHP'li Ertürk: “Meraların gasp edilmesine müsaade etmeyiz"

CHP Yurtiçi Örgütlenme Koordinatörü ve PM Üyesi Ali Abbas Ertürk, Yapılcan köyünde açıklamalarda bulundu. Ertürk, “Hukuku çiğneyerek, kanunun arkasından dolaşarak, kamu kurumlarında gizli ilişkiler yürüterek bu meraların gasp edilmesine asla müsaade etmeyiz” dedi.

Abone Ol

CHP Yurtiçi Örgütlenme Koordinatörü ve PM Üyesi Ali Abbas Ertürk, Yapılcan köyünde açıklamalarda bulundu. Ertürk, “Hukuku çiğneyerek, kanunun arkasından dolaşarak, kamu kurumlarında gizli ilişkiler yürüterek bu meraların gasp edilmesine asla müsaade etmeyiz” dedi.

Aksaray merkeze bağlı Yapılcan köyünü ziyaret eden CHP Yurtiçi Örgütlenme Koordinatörü ve PM Üyesi Ali Abbas Ertürk, muhtar ve köylülerle bir araya gelerek, köye yapılması düşünülen hayvan barınağına ait olan mera arazisi ile ilgili açıklamada bulundu.

“Bu tip arazilere göz diken mera fareleri var”

Yapılcan Köyü muhtarlığı önünde konuşan Ertürk, “Yapılcan köyünün kamuoyuna ve medyaya yansıyan, birkaç gündür süren bir isyanı söz konusu. Bugün Cumhuriyet Halk Partisi parti yöneticilerimiz olarak, Yapılcan köyümüzü ve muhtarımız Mustafa Koyuncu’yu ziyarete geldik. Yapılcan köylülerinin haklı isyanı olan konuları muhtarımızdan dinledik. Yapılcan köyü bildiğiniz üzere Aksaray merkeze yakın bir köyümüz, arazisi oldukça kıymetli ve değerli. Bildiğiniz gibi bu tip değerli arazilere göz diken hazine fareleri var. Siyaset yaptığım ve CHP İl Başkanı olduğum dönemde de bunlarla mücadele ettim” ifadelerini kullandı.

“Buraya 30 bin Suriyeli getireceklerdi, tepkiler üzerine vazgeçildi”

Yapılcan köyündeki konuyu hukukçuların ve arkadaşlarının araştırdığını belirten Ertürk şunları kaydetti:

“İl Başkanlığı yaptığım dönemde de Yapılcan'da Allah rahmet eylesin o günkü muhtarımız Ramazan Yapılcanlar ile birlikte bir mücadeleyi yürütmüştük. Dinlediğimiz kadarıyla 2013 yılından öncesine dayanan bir işi kılıfına uydurma söz konusu. Buraya Suriyeliler için bir kamp kurulacaktı, 30 bin Suriyeliyi bu bölgeye getireceklerdi, tepkiler üzerine bundan vazgeçildi. Daha sonra Yapılcan köyünün çok kıymetli bir arazisini, merasını vasfını değiştirip başka amaçlarla kullanmaya kalkıştılar. Köy halkı ve muhtarlığı dava açarak o davayı kazandı. Mahkeme kararına rağmen uzun yıllar boyunca tapuda o arazi yeniden mera vasfına dönüştürülmedi.” 

“Sayın Valimiz köy muhtarımızı davet etsin iddiaları dinlesin, gerekli bilgiyi alsın”

Söz konusu mera arazisinin şu anda Yapılcan köyünün değil Aratol Bahçeli sınırına bölündüğünü söyleyen Ertürk sözlerine şu şekilde devam etti:

“2013 yılında ve öncesinde bu arazi kime aitti bunun araştırılması lazım. Bu konuda resmi kurumlardan gerekli bilgi alınamadığı iddiaları bize geliyor. Bu konuda da şeffaf yürüyen bir süreç olmadığı bilgileri bizde var. Köyde vatandaşlarımızdan duyduğumuz dinlediğimiz kadarıyla burada eski bir bakan, eski milletvekilinin karbondioksit arama ile ilgili çalışmalar var. Yapılan bir kamu yatırımının usulüne uygun yapılmadığı ve mera arazisi üzerine yapıldığı yönünde iddialar var. Bir köyün muhtarlığı, tüzel kişiliği kendi köyüyle alakalı, köyünün arazisiyle ilgili köylünün sorunuyla ilgili her bilgiye resmi kurumlarımız tarafından ulaşabilmelidir. Devletin tüm kurumları Sayın Valimize bağlıdır. Her kurumdan her konuda gerekli bilgiyi alacak konumda ve güçtedir. Sayın Valimize çağrı yapıyoruz, köy muhtarımızı bir zahmet davet etsin, köy muhtarımızın ve köylülerimizin iddialarını dinlesin, bu iddialar karşılığında geriye dönük kamu kurumlarından gerekli bilgi ve dokümanları alsın. Bu noktada Yapılcan köyü haksızsa biz bir şey istemiyoruz. Ama Yapılcan köyü haklıysa ki biz bunu biliyoruz, o 2013 süreçlerini biliyoruz. Devletimizi temsil eden kıymetli devlet büyüklerimiz Yapılcan köyünün arazisi Yapılcan köyüne ait, buna başka iştah kabartanlar, niyet geliştirenler bunlardan vazgeçsinler. Cumhuriyet döneminde çok önemli yasalara bağlanarak meralarımız koruma altına alınmıştır. Hukuku çiğneyerek, kanunun arkasından dolaşarak, kamu kurumlarında gizli ilişkiler yürüterek bu meraların gasp edilmesine asla müsaade etmeyiz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak da bunun her zaman karşısında olduk, bundan sonra da karşısında olmaya devam edeceğiz."

“Köylümüzün ve devletimizin her bir metrekare toprağının hakkını koruyacağız”

Köylülerin hayvancılık yaparken yem fiyatları sebebiyle büyük zorluklar yaşadığını hatırlatan CHP PM Üyesi Ertürk, “Köylülerimiz neredeyse ineklerini kestirip bu işi bırakma noktasına gelmişken, hayvancılık yapan çiftçimizin maliyetini düşürmek yerine onların hayvanlarını otlattığı arazileri daraltmak doğru yöntem değildir. Bir çağrımız da Sayın Belediye Başkanı'na, barınak yapılan alanın tapusu Aksaray Belediyesi'ne mi yoksa hazineye mi ait? Yoksa Yapılcan köyünden hangi yöntemlerle alındı o arazi, hangi tarihte alındı, bunun akıbeti nedir? Sayın Belediye Başkanımız da bununla ilgili bir açıklama yapmalıdır. Ağaçlandırma sahası görülüyor ama kime ait olduğu görülmüyor. Bu kafa karışıklığının ortadan giderilmesi için, köylülerimizin öfkesinin dindirilmesi için, Yapılcan köyünün hakkını hukukunu koruyabilmek için bu konuda muhtarımız dinlenmeli. Bu konunun tüm süreçlerini hukukçularımız araştıracak. Yapılcan köyüyle ilgili bizim bilgi akışımız bugüne dayanmıyor, çok öncesine dayanıyor. Yapılan haksızlıkların ne olduğunu çok öncesinden biliyoruz. Kamunun, köylümüzün, devletimizin her bir metrekare toprağının hakkını korumaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Yapılcan Köyü Muhtarı Mustafa Koyuncu da, “Hayvan barınağı yapılmak istenen arazi, bizim arazimiz. Hakkımızı istiyoruz, sonuna kadar mücadele edeceğiz. Aksaray Belediyesi, hayvan barınağı için farklı bir arazi arayışı içerisine girsin” dedi.