Gündem

CHP'li Bakırlıoğlu vergide adalet talep etti: "Nerede adalet ?"

TBMM Genel Kurulu'nda Cumhurbaşkanlığı'nın bütçe görüşmelerinde konuşan CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Kurumlar Vergisi'nin yüzde 17.4'ten yüzde 14'e düşürüldüğünü, Gelirler Vergisi'nin de yüzde 15,4'ten yüzde 19,4'e artırıldığını belirterek, "Nerede adalet, gerçekten nerede adalet? Böyle bir tabloyla karşı karşıya kalmamamız lazımdı" ifadesini kullandı.

Abone Ol

TBMM Genel Kurulu'nda Cumhurbaşkanlığı'nın bütçe görüşmelerinde konuşan CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Kurumlar Vergisi'nin yüzde 17.4'ten yüzde 14'e düşürüldüğünü, Gelirler Vergisi'nin de yüzde 15,4'ten yüzde 19,4'e artırıldığını belirterek, "Nerede adalet, gerçekten nerede adalet? Böyle bir tabloyla karşı karşıya kalmamamız lazımdı" ifadesini kullandı.

CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, TBMM Genel Kurulu'nda Cumhurbaşkanlığı'nın bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmada 6 Şubat depremlerinden sonra çıkarılan 'Milli Dayanışma Paketi" ile vergilerin artırıldığını hatırlattı. O süreçte adaletli bir vergi sistemi için itiraz ettiklerini belirten Bakırlıoğlu şöyle konuştu:

"Bildiğimiz gibi, 2023 yılında çok acı bir olay yaşadık, büyük bir deprem felaketiyle karşı karşıya kaldık. 50 binin üzerinde yurttaşımız öldü, yüz binlerce bina yıkıldı. Daha sonra, bu depremden sonra, temmuz ayında 'Milli Dayanışma Paketi' adı altında bir vergi paketi Meclisimize geldi. Ne vardı paketin içerisinde? KDV oranları artırılmıştı; yüzde 10'a, yüzde 20'ye çıkarıldı. Kurumlar Vergisi oranları 20'den 25'e, 25'ten 30'a çıkarılmıştı. Motorlu Taşıtlar vergisi, ek bir vergi daha verilmişti. O gün için, bu teklifte imzası olanlar şunu söylemişlerdi: 'Bu depremin yaralarının sarılması lazım, 86 milyon el ele vereceğiz, bu depremin yaralarını saracağız' demişlerdi. Orada ufak bir itirazımız olmuştu bizim. Burada herkes eşit şekilde yüklenmesin, adalet olsun demiştik. Yani bu ülkenin nimetlerinden kim daha fazla faydalanıyorsa o elini taşın altına daha fazla koysun demiştik. Vergide adaletten bahsetmiştik."

"Gelirler vergisinin toplam vergiler içerisindeki payı 4 puan artmış"

Kurum kazançları üzerinden alınan doğrudan/dolaysız bir vergi olan Kurumlar Vergisinin düşürüldüğünü fakat emeklinin, emekçinin, memurun maaşından kesilen Gelir Vergisi'nin artırıldığını ifade eden Bakırlıoğlu, şunları kaydetti:

"Ne diyor Anayasa'mızdaki 73'üncü madde? 'Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür.' Peki, öyle mi oldu? Rakamlara bakalım: 2023 yılında net vergi geliri 4,5 trilyon lira; bu vergi gelirinin yüzde 15,4'ü Gelir Vergisinden; 17,4'ü Kurumlar Vergisinden; 11,2'si KDV'den, yüzde 20'si ÖTV'den kaynaklanmakta. 2024 yılında nasıl bir manzarayla karşı karşıya kaldık? Öyle ya, KDV oranlarını artırdık, Kurumlar Vergisi oranlarını artırdık; bu halde KDV ve Kurumlar Vergisinin payının artması lazım bütün vergi gelirlerinde. Ne olmuş, bakalım. KDV 2023'te yüzde 11,2'ymiş bütün vergi gelirleri içindeki payı, yüzde 13'e çıkmış; bu, beklenen bir şeydi. Tuhaf bir şey olmuş yalnız, ne olmuş: Kurumlar Vergisi yüzde 17,4'ten yüzde 14'e düşmüş. Başka bir şey olmuş: Gelirler Vergisinin de toplam vergiler içerisindeki payı yüzde 15,4'ten yüzde 19,4'e 4 puan daha fazla artmış; ki bu Gelir Vergisinin yüzde 92'si kaynağından kesilen yani işçimizden emeklimizden, emekçimizden, memurlarımızdan kesilen vergilerden oluşmakta. O zaman bizim burada bir soru sormak hakkımız. Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız, nerede adalet, gerçekten nerede adalet? Böyle bir tabloyla karşı karşıya kalmamamız lazımdı.

"Kurumlar Vergisi artması gerekiyordu"

Yine en fazla vergi geliri yüzde 19’la Gelir Vergisinden; ÖTV'den yüzde 19, KDV'den yüzde 13, Kurumlar Vergisinden yüzde 14,7 toplam içindeki payı ama bunun böyle olmaması lazım çünkü biz 2024 yılında 'asgari kurumlar vergisi' diye bir düzenleme yaptık. İşte, istisnalar, muafiyetler, indirimler ne kadar olursa olsun, bir kurum, bir işletme, bir firma en asgari yüzde 10 vergi vermek zorunda. Dolayısıyla, Kurumlar Vergisi'nin artması gerekirken herhangi bir değişiklik olmadığını görüyoruz. Peki, nasıl oluyor bu? Bunun bir izahının olması lazım, bunu anlamak için de vergi harcamalarına bakmamız lazım. Nedir vergi harcamaları? İşte, istisna, muafiyet, indirimler vasıtasıyla almaktan vazgeçtiğimiz vergiler. Hazine Bakanımız şunu söylüyordu: 'Vergi harcamalarını azaltacağız' diyordu. Rakamlara bakıyoruz, bırakın azaltmayı, artmış; biz 3 trilyon lira vergiden vazgeçiyoruz ve bunun sadece yüzde 28'i çalışanların faydalandığı asgari ücret istisnası, 700 milyar lirası Kurumlar Vergisi muafiyeti."

"Kamu-Özel İşbirliği projesi yapan şirketlerin 7'si vergi veriyor"

Bakırlıoğlu, kamu-özel işbirliği projesi yapan şirketlerin 44 tanesinden sadece 7 tanesinin vergi verdiğini açıkladı, "İş ihale almaya geldiği zaman, geçiş garantili köprü ihalesi, almaya geldiği zaman bu arkadaşlar en önden koşturuyor ama iş vergi ödemeye geldiği zaman hiçbirini göremiyoruz" diyerek, şunları kaydetti:

"Ülkenin içinde bulunduğu durumu daha iyi anlamak için kamu-özel iş birliği projelerine bakmak lazım. 44 şirket bugüne kadar bu projelerden yapmış ve bunların yalnızca 7 tanesi vergi veriyor arkadaşlar. Bu sene, 2024 yılında bu şirketlere aktarılan para 200 milyar lira, önümüzdeki üç yılda aktarılacak olan para 678 milyar lira. 44 şirket var, bunlardan sadece 7 tanesi vergi veriyor. Yani iş ihale almaya geldiği zaman, geçiş garantili köprü ihalesi, almaya geldiği zaman bu arkadaşlar en önden koşturuyor ama iş vergi ödemeye geldiği zaman hiçbirini göremiyoruz. Buradaki problemi anlamak için bir modelleme yapmak lazım. Bu durumu bir havuzla modelleyebiliriz. Hazineyi bir havuza benzetelim, bir tane musluk o havuzu doldursun, alttan bir tane musluk da o havuzu boşalsın. Ülkemizdeki milyonlarca insan, bizler, emekçiler, asgari ücretliler, memurlar bu havuzu doldurmak için var gücümüzle çalışıyoruz ama bir taraftan da altta bir tane daha çeşme var, oradan da hepimizin tanıdığı, bildiği bu kamu-özel iş birliği projelerine imza atanlar 100 milyarlarca lirayı hortumluyorlar."