İzmir’de partisinin İl Kadın Kolları tarafından düzenlenen "Adı Kadın" belgeseli gösterimine katılan CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya, 2025 yılının “Aile Yılı” ilan edilmesini eleştirdi. Kaya, "22 yılın sonunda neden çocuklar katledilir oldu? Neden günde 4 kadın katledilir oldu? Neden bunlar olmaya devam ediyor? Madem İstanbul Sözleşmesi bir çare değil, o zaman iktidarsınız, icranın başındasınız, yasamadasınız gelin bir yasa getirin. Biz de destek verelim. Bu kadın cinayetleri dursun. Kadın ve çocuk cinayetleri dursun. Artık katliama dönüşmüş bu cinayetleri hep birlikte durduralım" dedi.
CHP Kadın Kolları Genel Başkanı ve Osmaniye Milletvekili Asu Kaya, İzmir’de partisinin İl Kadın Kolları tarafından düzenlenen "Adı Kadın" belgeseli gösterimine katıldı.
Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde gerçekleşen etkinliğe CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Kaya'nın yanı sıra CHP İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, CHP İzmir İl Kadın Kolları Başkanı Zahide Kurun, kadın belediye başkanları, kadın il ve ilçe yöneticileri ile CHP'li kadınlar katıldı.
Belgesel gösterimi öncesinde konuşan Kaya, AK Parti iktidarına 2025 yılının “Aile Yılı” ilan edilmesi üzerinde eleştirilerde bulunarak şunları söyledi:
"İktidar 22 yıllık iktidarının sonunda maalesef toplumu o kadar yokluğa, yoksulluğa, açlığa mahkum etti ki aile yılı ilan etmek zorunda kaldı. Toplumu o kadar umutsuzluğa sevk etti ki aileler geleceğine güvenemedikleri bu ülkede çocuk dünyaya getirmekten imtina eder hale geldi. Doğurganlık oranımız o kadar düştü ki, Türkiye'de aile yılı ilan edip bir de üstüne paket açıkladı. Bir paket açıklayarak aile yılını Türkiye'de şaha kaldırmayı planladı. İlk çocukta 5 bin TL verecekmiş. Sokak sokak sorduk; 5 bin TL devletin vereceği parayla acaba bir çift umudun kalmadığı onlara göre Türkiye'de bir çocuk dünyaya getirmeye karar vermesine yetiyor mu? 'Yetmiyor' diyorlar. Üç, dört, beş paket bez parası...
Bu ülkede çocuklar okula aç giderken asgari ücretli dört çocuklu bir aile çocuklarını servisle okula gönderemezken, çocuğunun beslenme çantası boş iken AKP iktidarı defalarca dile getirmemize rağmen o çocuklara okullarda bir öğün sağlıklı yemek veremezken, tutuyor bir de aile yılı, çocuk paketi diyor. Allah aşkına yeter mi 5 bin lira? Yetmez. O çocuğa bir gelecek lazım. O çocuk büyüyecek iş isteyecek. Parasız eğitim isteyecek. Eşitlik isteyecek. Bunları temin edebilecek misiniz siz? Hayır. AKP iktidarının bu günü birlik uygulamaları maalesef ve maalesef insanımıza, gençlerimize umut vermeye, geleceğini örmeye yetmemektedir.
Siz bir yandan babaları, bizim belediyelerimizin açmış olduğu Halk Ekmek büfelerinin önünde uzun kuyruklara mahkum edeceksiniz. Diğer yandan da 'daha çok çocuk yapın' diyeceksiniz. Bir yandan anneler bizim belediyelerimizin ücretsiz et uygulamalarına gidecekler, oralara yönelecekler, mecbur kalacaklar. Siz diğer yandan diyeceksiniz ki; doğurun. Onlar da istiyorlar bu ülkeye çocuk getirmek. Onlar da istiyorlar bu ülkeye vatanına, milletine faydalı bireyler yetiştirmek, kazandırmak. Ama sizin iktidarınızda bu mümkün değil. İşte bunu görmüyor AKP iktidarı bundan kaçınıyor.
"Artık katliama dönüşmüş bu cinayetleri hep birlikte durduralım"
'Aile yılı' diyeceksiniz ama kadını yok sayacaksınız. Her gün vahşice katledilen, şiddete uğrayan, şiddetin her türüne maruz kalan kadını siz görmezden geleceksiniz. İstanbul Sözleşmesi'nden bir kalemde çıkacaksınız. Artan kadın cinayetlerini önleyemeyeceksiniz. Bir de diyeceksiniz ki; İstanbul Sözleşmesi'nin hiçbir faydası yok. Peki o zaman neden durduramıyorsunuz kadın katliamını? Peki o zaman neden durduramıyorsunuz çocuk cinayetlerini? Bu ülke dramları yaşadı. Diyarbakır'da Narin'i kaybettik biz. Ve daha birçok çocuğumuzu kaybettik. Sıla bebek cinayeti, daha bir çoğu. Daha basına yansımayan nice dile getirmekten imtina ettiğimiz çok üzücü olaylar var. İnsanın yüreğini donduran olaylar var. Peki biz bunların sebebini sorgulamayacak mıyız? AKP iktidarının 22 yılın sonunda ülkemizi getirmiş olduğu ekonomik, siyasal buhranı bunun sonucunda da oluşan toplumsal buhranın biz sorgulamayacak mıyız? 22 yılın sonunda neden çocuklar katledilir oldu? Neden günde 4 kadın katledilir oldu? Neden İstanbul'da iki genç kadın yüreğimizi donduran şekilde katledildi, dilimiz varmıyor. Neden bunlar olmaya devam ediyor? Madem İstanbul Sözleşmesi bir çare değil, o zaman iktidarsınız, icranın başındasınız, yasamadasınız gelin bir yasa getirin. Biz de destek verelim. Bu kadın cinayetleri dursun. Kadın ve çocuk cinayetleri dursun. Artık katliama dönüşmüş bu cinayetleri hep birlikte durduralım."
İzmir 80 ile emsal
CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya, İzmir'deki 31 Mart yerel seçimlerindeki başarıya değinerek seçimden başarıyla çıkan kadınları kutladı. Kaya, "31 Mart'ta İzmir'de bir tarih yazdınız. Bu kadar kadın belediye başkanıyla İzmir genelinde kazandığınız tüm belediyelerle sizler bir tarih yazdınız. Sizden bu tarihi yazmaya buradan devam etmenizi istiyorum. Bu yazacağınız tarih Türkiye'nin dört bir yanına 80 ile emsal olacaktır. Sizin öyle bir bayrak sorumluluğunuz var burada. Önümüzde bir ön seçimimiz var. Partimizin cumhurbaşkanı adayı Sayın Ekrem İmamoğlu, yakın da burada olacak. Çok büyük bir coşkuyla İzmir yüreğine basacak Ekrem Başkanı. Tarihi bir rekor, ön seçim oyuyla sımsıkı, sağlam bir şekilde partimizin adayının arkasındayız. İzmir örgütümüz kadınıyla, genciyle, her kademesiyle bu ön seçimde bir tarih yazacak" ifadelerini kullandı.
Aslanoğlu: AKP iktidarının baskıcı ve yasa tanımaz uygulamaları her geçen gün artıyor"
Etkinlikte konuşan CHP İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ise 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü öncesinde, İzmir İl Kadın Kolları başkanlığınca başlatılmış olan bir dizi etkinliğin ilk adımının "Adı Kadın" belgeseli gösterimi olduğunu belirterek belgeselin il ve ilçe kadın kollarının örgütlü mücadelesinin ispatı olduğunu söyledi.
Aslanoğlu sözlerinin devamında ise "Ülkede 22 yıldır süren ve artık son günlerini yaşayan emek, hak ve kadın düşmanı AKP iktidarının baskıcı ve yasa tanımaz uygulamaları her geçen gün artıyor. Tek adamın kadınlara karşı duruşu nedeniyle bu iktidar günden güne kadınların bir hakkını daha elinden almaya çalışıyor. Her kötülüğün bir sonu var. Bu kötülerin sonu da, inanıyorum ki ,önce emekçi kadınlarımızın elinden olacak. Çünkü kadının çocukları, evi, kendisi için kazandığı nafakaya göz diken, liyakat sahibi kadınlarımızın yükselmesinin önüne tarikatları çıkartan, kadınlar katledilirken susan, gereğini iktidar olarak yapmayan bir anlayışa kadınlarımız artık daha fazla iktidarda kalma şansı tanımayacaklar" ifadelerini kullandı.
Kurun: Bize düşen görev ayağa kalkıp tek yumruk olup tek yürek olup karanlığın üzerine yürümek
CHP İzmir İl Kadın Kolları Başkanı Zahide Kurun da "Aileyi savunmak ve güçlendirmek amacıyla yapılan her girişim kadının güvenliğini ve haklarını ihmal ederse sadece bir isimden ibaret olur. Ve bir adım ileriye gidemez. Öylece kalır. Dolayısıyla 2025'in aile yılı olarak ilan edilmesi kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin engellenmesi için kararlılıkla çelişiyor ve bu çelişki sadece toplumun değil, devletin de kadınlara yönelik tutumunun sorgulanmasına yol açıyor. Kadına yönelik şiddet, ekonomik eşitsizlik, siyasette ve yönetimde yetersiz temsiliyet gibi sorunlar ne yazık ki hâla hayatımızın bir parçası olmaya devam ediyor. Kadınlar aynı iş yaptığı erkeklerden daha az maaş alıyor. Yönetici pozisyonlarında yeterince yer bulamıyor. Ve çoğu zaman sosyal yaşamda ikinci plana itiliyor. Bunun yanında her gün onlarca kadın sadece kadın olduğu için şiddete maruz kalıyor. Hayattan koparılıyor işte tam da bu yüzden mücadelemiz durmaksızın devam etmek zorunda. Durmaksızın devam da edecektir. Bugün hâla kadınlar eşit işe eşit ücret alamıyor. Kadınlar siyasette, ekonomide, bilimde ve birçok alanda hak ettiği temsiliyet oranına ulaşamıyorken kadınlar en temel insan hakkı olan yaşam hakkı için bile mücadele etmek zorunda kalıyorken kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddet ve istismar devam ediyorken bize düşen görev ayağa kalkıp tek yumruk olup tek yürek olup karanlığın üzerine yürümek. Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için hakkımızı almak ve insanca yaşamak için hak ettiğimiz yaşama ulaşmak için kararlılıkla çok çalışmaktır" ifadelerini kullandı.