Geniş meralarında yetişen endemik bitkileri, çeşitli çiçek florası ve yüksek rakımlı yaylaları ile Erzurum, gezgin ve yerli arıcıların yıllardır tercih ettiği illerin başında geliyor.
Kayıtlı 1905 işletme ve 143 bin arı kolonisi ile yaylalarda arıcılık faaliyetlerinin devam ettiği kentte, zaman zaman işletmelerin sayısı 2 binin, kovan sayısı ise 150 binin üzerine çıkabiliyor.
Şehrin yaylaları aynı zamanda yaklaşık 1700 gezgin arıcıyı ağırlıyor.
Yaylalarında zirai ilaç kullanımının çok az olması ve bu sayede kaliteli bal elde edilmesi nedeniyle Erzurum, arıcıların tercih sebeplerinden biri oluyor.
Yaklaşık 6 ay boyunca yaylalarda bal peteklerini bekleyen arıcılar, arıların ve balların durumlarını sürekli kontrol ediyor. Hastalıklı olan kovanlar ve arılar diğerlerinden ayrıştırılıyor.
Kovanların bulunduğu bölgelerde ayı ve yaban domuzu başta olmak üzere yaban hayvanlarından korunmak için çit ve ışıldak gibi önlemler de alınıyor.
"Sezonda yaklaşık 200 bin arılı kovanı misafir ediyoruz"
İl Tarım ve Orman Alparslan Kenger, AA muhabirine, ulaşım kolaylığı nedeniyle başta Karadeniz Bölgesi olmak üzere ülkenin bir çok yerinden arıcıların, Erzurum'un yaylalarına geldiğini söyledi.
Erzurum'un rakımının çok yüksek olmasından dolayı yaylalarında zengin floranın bulunduğunu anlatan Kenger, "Bu zengin florada, sezonda yaklaşık 200 bin arılı kovanı misafir ediyoruz. Yaklaşık 1700 gezgin arıcı, kovanlarını şehrimize getirip zengin floralı yaylalarımızda yazlatma yapıyor." dedi.
Zengin çiçek florasının balın saflık değerini artırdığını ifade eden Kenger, bu değerler sayesine Erzurum'un arıcılar tarafından ilk tercihler arasında yer aldığını belirtti.
Kentte yaz aylarının da serin geçtiğini hatırlatan Kenger, "Erzurum'da yaz ayları serin geçtiği için arılar bunalmıyor ve bu da arıcıların ilk tercihi Erzurum yaylaları haline geliyor." diye konuştu.
Yakutiye ilçesinde arıcılık yapan Murat Turan ise ata, dede mesleği olan arıcılığı 15 yıldır profesyonel olarak yaptığını söyledi.
Şehirde yarı gezgin ve gezgin olmak üzere iki tip arıcının olduğunu dile getiren Turan, ürünlerin alınmasına ağustos ayı sonunda başlayıp eylül ayının ortasına kadar devam ettiğini bildirdi.
"Rakım yüksek ve çiçek florası fazla olduğu için balın kalitesi çok iyi"
Erzurum meralarının arıcılık için önemine vurgu yapan Turan, şöyle devam etti:
"Yaylalarda zirai ilaçlama yok. Meyve ağacının da fazla olmaması arıcılık için olumlu bir durum. Ağırlıklı olarak hem dağ eteğindeyiz hem de ovanın yanındayız. Çayırlardaki birçok çeşit çiçekten ağırlıklı olarak da gevenlerden arılar nektar getiriyor. Buradaki balın kalitesi, sağlık değeri bizim ölçümlerimize göre 1050 çıkıyor. Bu oldukça yüksek bir değer. Erzurum meralarında, rakım yüksek ve çiçek florası fazla olduğu için balın kalitesi çok iyi."
Arıcılıkta en çok karşılaşılan durumların başında arı sokmalarının geldiğini dile getiren Turan, kendilerinin bu duruma alıştığını ancak bölgeye gelen misafirlerin arı sokmaları sonucu özellikle alerjik reaksiyonlar yaşamaması için sezon başlarında yanlarında reçeteli ilaçlar bulundurduklarını anlattı.
"Arıcılık güzel bir hastalık"
Arıcılığı severek yaptığını dile getiren Turan, "Babam, 'bizde bir vızıltı olması lazım' derdi. Hem anne tarafından hem de baba tarafında bir arıcılık var. Bende de ondan kaynaklı bir sevgi var. Arıcılık güzel bir hastalık. Yaklaşık 4-5 arkadaşıma da bulaştırdığım bir hastalık." diye konuştu.