Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanması ve yerine kayyum atanmasına karşı Yüksel Caddesi'nden Sakarya Caddesi'ne yürüyüş düzenledi. Sık sık "Hükümet istifa" sloganlarının atıldığı yürüyüş yoğun güvenlik önlemleri altında gerçekleştirildi. KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü İbrahim Kara, "Esenyurt'ta darbe var, darbelere geçit vermeyeceğiz! Kayyum siyasetine karşı emek, eşitlik, özgürlük, barış mücadelesini büyüteceğiz" dedi.

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in “PKK/KCK silahlı terör örgütü üyesi” olduğu iddiasıyla tutuklanarak yerine kayyum atanmasına karşı tepkiler sürüyor. Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri, düzenledikleri protesto ile hükümeti istifaya çağırdı. Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri adına basın açıklamasını okuyan KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü İbrahim Kara, Ahmet Özer’e siyasi bir operasyon yapıldığını vurgulayarak şunları kaydetti:

"Bizler bu ülkenin halkları özgür ve demokratik bir gelecek mücadelesi verenleri, siyasi yargı operasyonlarının ve kayyum siyasetinin neyi hedeflediğini çok iyi biliyoruz. Halkların, emekçilerin iradesi eşitlik, özgürlük ve barıştır. Bu idarenin gasp edilmesine izin vermeyeceğiz. Halkın demokratik iradesini temsil eden Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in herhangi bir soruşturmada çok rahat savcılığa gidip ifade verebilecekken, şafak baskınıyla gözaltına alınması hukuki bir gereklilik değil onun şahsında halkın demokratik iradesine yönelik bir gözdağı ve siyasi bir operasyondur. İktidar artık halk açısından herhangi bir güvenilirliği kalmamış yargıdan hala medet ummakta, soruşturma ve yargılamaları siyasi operasyonlarının temel aracı yapmaktadır. Buradan bir kez daha ifade ediyoruz: Soruşturmalarınız, yargılamalarınız yok hükmündedir.

"Demokratik bir ülke için kararlılıkla mücadele edeceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz"

İmamoğlu'ndan tepki : ''Bizim üzerimize uygulanan bir tacizdir, Yargı tacizidir" İmamoğlu'ndan tepki : ''Bizim üzerimize uygulanan bir tacizdir, Yargı tacizidir"

Türkiye halklarının iktidara yönelik tepkileri ve eşitlik, özgürlük, barış, demokrasi talebi bastırılmak istenmektedir. Bu müdahale, her türlü kirli pazarlığın, mafyatik ilişkilerin, uyuşturucunun, çetelerin, açgözlü müteahhitlerin gözünü diktiği Esenyurt'ta gerçekleşmiş olması ise tesadüfi değildir. Bizler Emek ve Demokrasi Güçleri olarak halkın iradesinin gasp edilmesi girişimini asla kabul etmiyoruz. Yargı sopası kullanılarak yapılmak istenen demokrasiye yönelik bu müdahalelere karşı barışın ve özgürlüklerin daim olduğu aydınlık ve demokratik bir ülke için kararlılıkla mücadele edeceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz. Esenyurt'ta darbe var, darbelere geçit vermeyeceğiz! Kayyum siyasetine karşı emek, eşitlik, özgürlük, barış mücadelesini büyüteceğiz."

İktidara "İradeye saygı duymayı öğreneceksiniz" sözleriyle seslenen DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Ceylan Akça, konuşmasında şu sözlere yer verdi:

"Bugün Ahmet'in hakkını koruyamazsak yarın Ekrem'in hakkını da koruyamayız. Diğer gün Mansur'un hakkı da korunamaz. Bu ülkede seçilmiş hiçbir kişinin kendi bulunduğu, kendini seçen halkı temsil etme hakkını koruyamayız. Bu sebeple asıl tehlike demokrasiye, demokratik yönetimlere, demokratik temsilcilere yapılan saldırıdır. Bu devlet göre muhalif olan herkes kirlidir, suçludur ve adli bir kaydı vardır.  Yine aynı iktidar, yeni bir anayasadan bahsediyor, demokratik bir anayasadan bahsediyor, uzlaşmaktan bahsediyor ama gidiyor kent uzlaşısına saldırıyor. Kent uzlaşısına, çeşitli halkların yaşadığı  uzlaşının oluştuğu bir yere saldırıyor sonra kalkıyor bir sen muhalefete diyor ki ‘arkamda dizilin anayasaya onay verin’, yok öyle dünya. Önce iradeye saygı duymayı öğreneceksiniz. Ondan sonra bizden uzlaşı bekleyeceksiniz."

CHP Ankara İl Başkanı Ümit Erkol utanç ve hukuksuzluk tablosu ile karşı karşıya olduklarını vurgulayarak şöyle konuştu:

"Bir kez daha bir utanç tablosuyla bir hukuksuzlukla karşı karşıyayız. Ama artık yeter diyoruz. Esenyurt’un seçilmiş uydurma gerekçelerle hukuk dışı yollarla seçmenin iradesini yok sayarak görevden almaya bir utanç rejimi olan kayyum rejimini bir kez daha diriltmeye kalkmaya izin vermeyeceğiz. Bu ülkenin kayyumlarla yönetilmesi bir demokrasi ayıbıdır. Bir  an önce bu ayıptan kurtulmak dışında bir seçeneğimiz yoktur. AKP rejimi,  tek adam rejimi. Bu yolla varlığını sürdüreceğini zannediyorsa buna müsaade etmeyeceğiz. Yarın ya da 2028’de ama yapılacak ilk seçimde bu roller değişecek. Bu iktidar bu karanlık sona verecek. İnanıyoruz ki demokrasiden yana, barıştan özgürlükten yana bir iktidar gelecek. Kol kola olacağız ve bu faşist rejime son vereceğiz. Mücadelemiz bu kayyum ataması son bulana seçilmiş belediye başkanı görevine dönene kadar devam edecektir.”