CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan, Devlet Tiyatrosu Genel Müdürlüğü binası önünde basın açıklaması yaptı. Akdoğan, ''Buraya tepeden inmiş, karga gibi konmuş genel müdürün devletin sanatçılarının bu şekilde itibarıyla oynamasına izin vermeyiz. Tamer Karadağlı, koskoca Devlet Tiyatroları’nı Çocuklar Duymasın dizisinin setine çevirmek istemektedir. Çocuklar Duymasın dizisinin senaristini, yönetmenini, yapımcısını bu kuruma soktun. Bu Devlet Tiyatroları’nın genel müdürü buradan uzaklaşmazsa, buranın çok daha sıkı takipçisi olacağız. Bu kurumu bir taş fırın erkeğine yedirmeyeceğiz. Bu kurumda mobbing, iftira, liyakatsizlik, baskı, keyfiyet var. Kanun, nizam, kural, hukuk yok. Devlet Tiyatroları’na emek veren sanatçılarımız endişe etmesin'' dedi.
Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı’nın kurum sanatçılarına yönelik tepki çeken ''Çalışmayacaksanız istifa edin, Lale Devri bitti'' açıklamalarına tepki gösteren sanatçı Gaye Filiz Alacacı, Görkem Ali Kaya adlı bir müfettiş tarafından 3 saat boyunca alıkonulduğu, telefonuna da el konulduğunu iddia edip, savcılığa suç duyurusunda bulunmasının ardından siyasetçilerin Karadağlı’ya tepkileri devam ediyor.
CHP Ankara Milletvekili ve Anayasa Komisyonu üyesi Umut Akdoğan, Gaye Filiz Alacalı’nın yaşadıklarına ve Devlet Tiyatroları’nın içerisindeki ''usulsüzlüklere'' ilişkin Ulus’ta bulunan Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı.
''Genel müdürün özellikleriyle ilgili bölüm bir KHK ile uçuruldu''
Devlet Tiyatroları’na müdür atamasına ilişkin koşulları içeren kanunda çıkarılan bir KHK ile boşluk yaratıldığını ve bu sayede Tamer Karadağlı’nın atamasının yapıldığını söyleyen Akdoğan, “Devlet Tiyatroları’nın genel müdürü buraya nasıl geldi? Bir de buna bakmak lazım. Bir televizyon dizisiyle ün saldı. Sonra siyasal hamleler yapmaya gayret etti. Sonra bir ilişki kurdu. Sonra genel müdür oldu. Devlet Tiyatroları’nın genel müdürü olmak bu kadar kolay değil. Bir defa 5441 sayılı yasa yazıyordu. Hala yazıyor ama arada bir boşluk var. Tamer Karadağlı’nın böyle bir memuriyeti yoktu. Memleketin sahne hayatında yüksek bir başarıyla tanınmış bir kişi de değil. 2018 yılında 703 sayılı bir KHK çıktı. Genel müdürün özellikleriyle ilgili bölüm bir KHK ile uçuruldu. Anayasa Mahkemesi, bu KHK’yı iptal etti. Kadük olmuş bir genel müdür, bu Devlet Tiyatroları’nın yıllardır emek veren sanatçılarını bu binaya çağırıyor ve sorguya çektirmeye çalışıyor” dedi.
“Sözde kabadayılık yapıyor”
Karadağlı’nın Devlet Tiyatroları’ndaki işleyişi bilmediğini söyleyen Akdoğan, “Devlet Tiyatroları’nın işleyişini de bilmiyor. Genel müdür yardımcısı arkadaşına ‘sen yönet burayı’ diyor. Kendisine bir soru sorulduğunda yardımcısına dönüyor. Yönettiği falan yok. O taş fırın erkekliği bir kere üstüne yapışmış ya sözde bu tip kabadayılıklar yapıyor. Sanatsal gücü ve otoritesi olmayan bir insan. Buraya bakın devletin geldiği hali anlayın” diye konuştu.
“Bu kurumu bir taş fırın erkeğine yedirmeyeceğiz”
“Buraya tepeden inmiş, karga gibi konmuş genel müdürün devletin sanatçılarının bu şekilde itibarıyla oynamasına izin vermeyiz” diyen Akdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Devletin parasını bu kadar koruyorsun da Devlet Tiyatroları’nda dünyaca ünlü birçok yönetmen varken, neden dışarıdan bu kadar oyun almaya başladın? Aynı kişiden 11 oyun satın alıyorlar. Devlet Tiyatroları’nda bu oyunu verebilecek kişiler yok mu? Var. Tamer Karadağlı, koskoca Devlet Tiyatroları’nı Çocuklar Duymasın dizisinin setine çevirmek istemektedir. Çocuklar Duymasın dizisinin senaristini, yönetmenini, yapımcısını bu kuruma soktun. Bir iddia var. Genel müdür yardımcısının Ankara’daki ev kirasını bir yapım şirketinin ödediği iddia ediliyor. Nasıl yapıyorsunuz bunları? Bu Devlet Tiyatroları’nın genel müdürü buradan uzaklaşmazsa, buranın çok daha sıkı takipçisi olacağız. Bu kurumu bir ‘taş fırın’ erkeğine yedirmeyeceğiz. Bu kurumda mobbing, iftira, liyakatsizlik, baskı, keyfiyet var. Kanun, nizam, kural, hukuk yok. Devlet Tiyatroları’na emek veren sanatçılarımız endişe etmesin.''
Umut Akdoğan, ayrıca bir genel müdür yardımcısının aynı zamanda rejisör olarak görev aldığını söyledi. Akdoğan, “Sanatçı kimliğiniz devam edecekseniz bu hukuken mümkün. Ancak genel müdürüyseniz bu görevi yürütemezsiniz. Burası Ali Baba’nın çiftliği değil. Gözüm bu kurumun üstündedir. Kim haksızlığa uğrarsa, buradaki genel müdür ve saz arkadaşları bilsin ki biz yanlarındayız. Tamer Karadağlı gibi genel müdürlüğü kadük olmuş bir insanın burada oturmasından için yanıyor” dedi.