Milas ilçesine bağlı İkizköy, Çamköy ve Karacahisar köylüleri, YK Enerji’nin bölgede çıkan orman yangınlarını fırsata çevirdiğini öne sürerek, kanunların uygulanmamasına tepki gösterdi.
Muğla’nın Milas ilçesine bağlı Karacahisar köyünde geçtiğimiz hafta çıkan orman yangınında YK Enerji, yangının söndürülmesi için destek verdiklerini açıklamıştı. Bölge halkı ise YK Enerji’nin krizi fırsata çevirerek, "ikiyüzlülük" yaptığını savundu. Konuya ilişkin İkizköy, Karacahisar ve Çamköy köylüleri, ortak açıklama yaparak şirkete tepki gösterdi.
Karacahisar’da köylüler adına açıklama yapan İkizköylü Esra Işık, şunları söyledi:
"Geçtiğimiz hafta sonu Karacahisar köyünde çıkan yangına destek gönderdiğini söyleyen ve bunun boy boy haberlerini yaptıran, kamuoyunda kendilerini sevimli göstermeye çalışan YK enerji şirketi; aynı gece zeytinliklerimizin hemen yanındaki ormanlık bir tepeyi kürüyerek yok etti. Yangını fırsata çeviren bu şirketi uyarıyoruz. Gözümüz kulağımız üzerinizde. Attığınız her adımı takip ediyoruz. Bir sonraki adımınızı zeytinlerimize atacağınızı, gece gündüz bunun için çalıştığınızı biliyoruz. Fakat siz de şunu iyi bilin. Köyümüze bir adım daha yaklaşmanıza; topraklarımızı, zeytinlerimizi, köylerimizi talan etmenize asla ama asla izin vermeyeceğiz! Zeytincilik Kanunu'nu Akbelen'de uygulamayan, şirkete zeytinlerimizi peşkeş çeken yetkililer duyun sesimizi: Siz rahat koltuklarınızda Akbelen'e gözlerinizi kapatırken, biz köylüler sizin korumanız gereken zeytinleri gece gündüz korumaya çalışıyoruz.
“Şirket kirli oyunlar oynuyor”
YK Enerji şirketi, yıllardır kömür madenini köylerimize doğru genişletmek istiyor. Önündeki en büyük engel; yıllarca emek emek büyüttüğümüz, çocuğumuz gibi baktığımız zeytinlerimiz ve bu zeytinlere sahip çıkan biz köylüleriz, bizim haklı mücadelemiz. Bu ülkede bir zeytincilik kanunu var. Bu kanuna göre: kömür madeni, zeytinlerimize 3 kilometreden daha fazla yaklaşamaz. Zeytinlerimize zarar verecek faaliyetler yapamaz. Zeytinlerimize dokunamaz. Fakat YK Enerji şirketi kanun dinlemiyor; zeytinlikleri korumakla yükümlü kurumlar da köylüyü, zeytini, tarımı korumak, zeytincilik kanununu uygulamak yerine, şirketlerin cebini, kârını koruyor. Zeytinlere sahip çıkması gerekenler koltuklarında uyurken, şirket bir fırsat yaratıp önüne çıkan zeytinliklerden kurtulmanın peşinde. Bunun için kirli oyunlar oynuyor.
“Bizimle yaşıt zeytinlerimiz bu topraklardan sökülürse başka yerde yaşayamaz”
Madenin büyümesine engel olan zeytinleri, zeytinliği yanan köye taşıma vaadiyle köylüleri ikna etmeye çalıştığını duyuyoruz. Böylelikle başka bir köyün mağduriyetini kullanarak, yok edeceği 30'a yakın köyü ve biz yüzlerce köylünün mağduriyetini örtbas etmeye çalışıyor. Biliyoruz ki; taşımak istedikleri zeytinlerin yeniden tutması, meyve vermesi, eski verimli gücüne kavuşması imkansız denecek kadar zor ve yıllar alıyor. Ne göçe zorladıkları, yerinden yurdundan etmek istedikleri biz köylüler, ne de bizimle yaşıt zeytinlerimiz; bu topraklardan sökülürse başka yerde yaşayamaz, hayata tutunamayız. Atalarımızın dediği gibi, ‘Yerinden kalkan taş yosun tutmaz.’
“Maden ile dayandığınız, tehdit ettiğiniz zeytinlerimize, topraklarımıza girmenize asla izin vermeyeceğiz”
Buradan komşu üç köy olarak, madenin yok etmek istediği Karacahisar'dan size sesleniyoruz: Yine başaramayacaksınız! Yıllardır aynı yörede birlikte yaşadığımız, birlikte ürettiğimiz insanlarla bizi karşı karşıya getiremeyeceksiniz. Maden ile dayandığınız, tehdit ettiğiniz zeytinlerimize, topraklarımıza girmenize asla izin vermeyeceğiz. Eğer zeytinlerimizin dalına dokunmaya kalkarsanız, 7'den 70'e yıllardır bu topraklarda yaşayan, üreten, geçinen biz köylüleri karşınızda bulursunuz! Pis ellerinizi üzerimizden çekin, yaşamlarımızı rahat bırakın.”