CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, CHP Genel Merkezi’nde bir araya geldi. Özel, “Bugün Türkiye'nin çözülmesi gereken bir sığınmacı sorunu, Türkiye'nin düzensiz göç sorunu, kaçak, göçmen sorunu vardır. Ve bu sorunun çözülmesi için CHP olarak en kuvvetli inisiyatifi alacağımızı bu seçim süreci bittikten sonra söyledik. Zamanında ‘Esad'la görüşün’ dediğimizde bize dediğini bırakmayanlar şimdi tekrar tatil yapabiliriz noktasına geldiler” dedi.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i parti genel merkezinde ziyaret etti. Özdağ’ı kapıda CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka karşıladı. Saat 12.00’da başlayan görüşme 45 dakika sürdü.
Görüşmenin ardından açıklama yapan Özel, şöyle konuştu:
“Sayın Genel Başkanımız Ümit Özdağ ile bayramlaşma sırasında kendisi seçim gündeminden dolayı bize hayırlısı olsun ziyaretinde bulunamadıklarını, en kısa sürede bir ziyaret gerçekleştirmek istediklerini söylemişlerdi. Biz de bundan büyük bir memnuniyet duyacağımızı söyledik. Bugün çok kıymetli heyetleriyle birlikte genel başkan yardımcıları ve genel sekreterimizle birlikte bizi ziyaret ettiler. Öncelikle kendilerine çok teşekkür ediyoruz. Tabi ziyaretimiz ülke gündeminden bağımsız olamazdı. Başta bugün sabah da takip ettiğim Sinan Ateş cinayeti, Ayşe Ateş'in ve Sinan Ateş'in kıymetli annesinin gözyaşları içindeki ifadeleri, beyanları üzerinde konuştuk. Böyle bir cinayetin üstünün örtülmemesi gerektiği noktasında daha önce de sizlerle defalarca paylaştığım fikrimi sayın genel başkanla da paylaştım. Bu konuyla ilgili kendilerinin de geçmiş siyasi deneyimlerinden istifade ederek sohbet etme imkanı oldu. Biz Sinan Ateş meselesinin, Sinan Ateş katliamının, cinayetinin bir adi bir cinayet olmadığını biliyoruz. Ve bunun böyle bir cinayetmiş gibi yargılanıp örtbas edilmemesi için elimizden geleni yapacağız. Tabi iktidarın önünde iki seçenek var. Birincisi adaletin önünü açabilirler. Ve o zaman herkesin içi rahat eder. İkinci seçenek ise bir sis perdesi indirebilirler ki öyle bir gayretten rahatsızlıklarımızı ifade ediyoruz. Bu sefer adaletin gelmesi bizim iktidarımıza kalır. İktidarın değişimine kalır. Ama eninde sonunda gelir. Eninde sonunda adalet tecelli eder. Burada verecekleri karar gerçekten o iki küçük kız çocuğunun gözü yaşlı eşin, annenin, kız kardeşlerin ızdırabını dindirecekler mi yoksa onların ahlarını mı alacaklar buna karar verecekler. Aksine karar verirlerse o zaman o annenin gözyaşlarında da boğulacaklar.
"Türkiye'nin çözülmesi gereken bir sığınmacı sorunu vardır"
Geçtiğimiz günlerde Kayseri'de yaşanan olaylar, bu olayların buraya gelmesindeki temel sorumluluklar üzerinde de görüşlerimizi birbirimizle paylaştık. Bir kez daha ifade etmek gerekir ki bugün Türkiye'nin çözülmesi gereken bir sığınmacı sorunu, Türkiye'nin düzensiz göç sorunu, kaçak, göçmen sorunu vardır. Ve bu sorunun çözülmesi için CHP olarak en kuvvetli inisiyatifi alacağımızı bu seçim süreci bittikten sonra söyledik. Zamanında Esad'la görüşün dediğimizde bize dediğini bırakmayanlar şimdi tekrar tatil yapabiliriz noktasına geldiler. Ben Beşar Esad'la görüşmenin sağlanması, Suriye'nin istikrara kavuşması ve sığınmacıların her birisinin Avrupa Birliği'nin de elini taşın altına sokarak ki bunu tüm muhataplarımızla görüşüyoruz. Yarın Başbağlar’dan sonra Bükreş’e uçacağım ve Bükreş’te Avrupa Sosyalist Partisi ve Sosyalist Enternasyonal’de birlikte çalıştığımız liderlerin her birisine, daha önce büyükelçilerine söylediğim ve bir yemekte liderlere ifade ettiğim konuyu bu sefer Sosyalist Enternasyonal marjında bir kez daha bu sorunun çözümüne yönelik olarak siyasi irademizi ve kararlığımızı ifade etmek durumundayım. Bunun yanında Sayın Genel Başkanımızın yasama faaliyetleri noktasında, maalesef biz çok isteriz tüm siyasi partilerin Meclis’te temsil ediliyor olmasını.
"Biz de kendilerini ziyaret etmeyi, kurumsal ilişkilerimizi de sürdürmeyi ümit ediyoruz"
Bununla birlikte Türkiye milletvekilliği olmak üzere önerilerimiz var. Yüzde kaç alırsa oy en az o kadar milletvekili ile 100 milletvekilinin partilerin genel oyu üzerinden belirlenmesi, seçim barajlarının temsiliyete engel olmaması yönünde. Zaten sıfır barajı savunan, tüm partilerin mutlaka ve mutlaka eşit şekilde Hazine yardımından istifade etmeleri gerektiğini savunan bir siyasi partiyiz. Meclis’te yasama Meclis’inde temsilcileri olmadığı için muhalefet partilerine bir dizi ziyaret yaparak bir takım yasal düzenleme önerileri olan bir teklifte bulundular. Tabi o konu sayın genel başkanın değerlendirmesine tabidir. O konuyla ilgili bir açıklama yapıp yapmamak. Biz kendilerinin tekliflerini aldık. İlgili arkadaşlarımız not ettiler. Erken değerlendirmeleri ben kişisel görüş olarak ifade ettim ama bunun ötesindeki bir durumu partinin yetkili kurulları noktasında değerlendirerek, ifade edebiliriz. Ben Sayın Genel Başkana nazik ziyaretinden dolayı teşekkür ediyorum. Siyasetin mutlaka ve mutlaka bir rekabet boyutu vardır. Buna herkesin hakkı vardır. Görevi vardır bu konuda. Ama nezaket boyutunu terk etmemek gerekir. Biz sayın genel başkan ile bugün heyetleri ile yaptıkları nazik ziyaretten büyük onur duyduk. Süreç içinde biz de kendilerini ziyaret etmeyi, kendileri ile kurumsal ilişkilerimizi de sürdürmeyi ümit ediyoruz. Buna kararlıyız.”
“Sığınmacı sayısının azaltılması konusundaki önerilerimizi ilettik”
Ümit Özdağ ise şunları söyledi:
“Ülkemizin en önemli gündemi hiç şüphesiz yaşayan 13 milyon sığınmacı ve kaçak. Her gün bin- bin 250 kişi sınırlarımızdan geçerek Türkiye’ye girip değişik illere dağılıyorlar. Bunların durdurulması, bu sayının azaltılması konusunda bazı somut ve yasal düzenleme gerektiren önerilerimiz vardı. Bu önerilerimizi Sayın Genel Başkan’a ve CHP heyetine, TBMM’de üzerinde düşünülmesi için ilettik. Sağ olsunlar, ilgiyle dinlediler, not aldılar, bazı sorular sordular ve belirli değerlendirmeler yaptık bu yasal düzenlemelerle ilgili. Bunlardan bir tanesi Ottawa Anlaşması’ndan Türkiye’nin geri çekilmesiyle ilgili bir öneri. Diğeri ise sınırdaki askeri birliklerimizin yeni bir hukuki düzenlemeyle silah kullanma yetkisinin genişletilmesi. Bunları değerlendirecekler ve gereken şekilde, gereken kurumlarla nasıl bir iletişim içerisinde olunacağını da ifade etti. Teşekkür ediyorum tekrar bu toplantı için. Toplantının amacı, ‘Türkiye daha güvenli olsun’du. Ve bu doğrultuda da ben de görüşmelerimizin devam edeceğini umuyorum.”
“Alman devletinin bozkurt yapanlarla değil de Hitler işareti yapanlarla uğraşması daha isabetli olur”
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Özdağ, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Almanya’da UEFA Kupası’nı takip edeceği bilgisi geldi. Bir bozkurt işareti tartışması dönüyor. Almanya’nın tutumu da tartışılıyor. Haç çıkartma gibi ifadelere tepki gösterilmezken bozkurda tepki gösterilmesi noktasında” sorusu üzerine bozkurt işareti yaparak şöyle konuştu:
“Bu, Türk milletinin 2 bin yıldan beri işareti. Bozkurtla karşılaşanlar birbirlerine Türk olduklarını göstermek için bozkurt yaparlar. Bunun herhangi bir siyasi partiyle ilgisi yok. Afganistan’ın kuzeyinde yaşayan Türkler de Sibirya’da yaşayan Türkler de yapıyor Azerbaycan da yapıyor, Tebriz’de on binlerce kişi yapıyor. Bence Alman devletinin bozkurt yapanlarla değil de Hitler işareti yapanlarla uğraşması daha isabetli olur.”
Özgür Özel: "Bu konuyu siyasi çekişme noktasına getirmeye çalışmak başta milli takıma zarar verir"
Aynı soruya yanıt veren Özel ise şunları söyledi:
"Şu an Türkiye'nin ve Türk milli takımının tartışmalara, polemiklere değil cumartesi akşamki maça konsantre olmasına ihtiyaç var. Genç bir futbolcunun gol sevincini yaşarken kullandığı bu işaretten dolayı böyle bir soruşturmayı doğru bulmadığımızı dün de ifade ettik. Ama bu tartışmayı Türkiye'de köpürtmek, büyütmek ve bir siyasi çekişme noktasına getirmeye çalışmak başta milli takıma zarar verir. Bu konuda herkesin duyarlı davranması gerekiyor. Bir tek bu konuda bu işaret konusunda özgürlükçü olmak lazım, sıkıntı yok. Biz hep öyleydik. Ama bundan birkaç yıl önce bir genç sporcumuz bu sefer zafer işareti yapınca bugün bu işaretin özgürlüğünü savunanlar tarafından linç edilmişlerdi. Onları kendi tutarlılıkları açısından kendilerini sorgulamaya davet etmek lazım. Yoksa futbolcumuzun yaptığı işaretten ziyade oynadığı güzel futbol ve hepimize yaşattığı gurur yönünden değerlendirilmesi gerekir düşünüyorum."