(MANİSA)- Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, 485'incisi düzenlenen Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali kapsamında “Manisa’nın Mesir Tarihi” başlıklı söyleşide konuştu.
Manisa Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde Kültür Merkezi Lale Salonu’nda gerçekleştirilen söyleşiye yoğun ilgi gösterildi. Programa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, eşi Nurcan Zeyrek, CHP Manisa Milletvekilleri Selma Aliye Kavaf, Bekir Başevirgen, CHP Manisa İl Başkanı İlksen Özalper, Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay, Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, Gördes Belediye Başkanı İbrahim Büke, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ali Kılıç, CHP Aydın, Kütahya, İzmir, Denizli, Muğla ve Uşak il başkanları ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Ortaylı, konuşmasında Manisa’nın bereketli topraklarının ve tarih boyunca sahip olduğu stratejik öneme değinerek, mesir macununun Osmanlı eczacılığına dayanan bir şifa kaynağı olduğunu vurguladı. Ortaylı, kentin tarihine ilşkin şunları söyledi:
“Burası enteresan bir yerdir. İyonya'nın çok önemli federasyon merkezlerinden biridir. Bereketinden dolayı da çok ilgi çeken bir yer olmuştur. Mesela Büyük Pers İmparatorluğu'nun idaresinde kalmıştır burası. Çok önemlidir. Burası kıta Yunanistan’ına benzemez; Doğu kültürünün zenginliklerini de içerir, kültüründe bu derinlik vardır. Burada kalıcı kültürel organlar vardır. Toplumların eski kalıcı kültürleri burada katman katman birikir. Bunların bazılarının bilincindesinizdir, bazılarının değilsinizdir. Nereden gelir, nasıl gelir, bunu bilmek gerekir. Örneğin mesir macunu da işte böyle bir kültürel birikimin ürünüdür. Osmanlı eczacılığına dayanır. Öyle sadece şeker olsun diye, tatlı tatlı yenilsin diye yapılmamıştır; bayağı ciddi bir şifa ilacı muhtevasına sahiptir. İçeriği çok geniştir. Bu gibi unsurlar önemlidir. Bilmediğiniz ananeler de vardır. Yunanistan dersiniz, altından İran çıkar. Lidya, İyonya, Persler, Yunanlar, Osmanlı burada çok değişik kültürler yaşamıştır. O yüzden burada attığınız adımı düşüneceksiniz. 'Canım istiyor, ev yapayım, binayı dikeyim' anlayışı olmaz.”
Ortaylı, Manisa’nın tarihi figürlerinden Ağlayan Kaya’ya ve Niobe efsanesine de değinerek, “Manisa’da Ağlayan Kaya vardır. Eskiden oradan su sızardı. Bu yer, mitolojik bir hikayeye dayanır. Efsaneye göre Niobe, Tanrıça Leto'ya karşı böbürlenerek, ‘Sen doğurmuyorsun, ben senden daha üstünüm’ demiştir. Buna öfkelenen Leto, Niobe’nin yedi kızını okla öldürmüştür. Leto, hem bakirelerin hem de avcıların tanrıçasıdır ve oldukça gaddar bir tanrıdır” diye konuştu.
“15. asırdan beri Manisa bir ilim merkezidir”
Ortaylı, konuşmasında Şehzadeler kenti Manisa’nın Osmanlı’daki yönetim, ilim ve kültür tarihindeki önemine değinerek, “15. asırdan beri Manisa bir ilim merkezidir. Seçkin medreseler kurulmuştur, tıp gibi birçok bilim dalında insanlar yetişmiştir. Fatih Sultan Mehmet de şehzadeliğinde Manisa’da bulunmuştur. Enderun’da yetişti diyoruz ama esas burada aldığı eğitim de çok mühimdir. Kanuni Sultan Süleyman da Manisa’da yetişen şehzadelerden biridir. Manisa, tarihi boyunca ilim ve kültürün canlı olduğu bir merkezdir” dedi.
Söyleşinin sonunda Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban ve Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay, Prof. Dr. İlber Ortaylı’ya günün anısına plaket verdi.
Zeyrek, “Sizi burada ağırlamaktan çok mutluyuz. ‘Belediye başkanı olmak zordur, ama güzeldir’ demiştiniz. Biz burada 1,5 milyonluk bir aileyiz. Manisa’yı birlikte tarımıyla, sanayisiyle, öğrencisiyle, hep birlikte yönetiyoruz. Manisamızı çok seviyoruz” dedi .