Türkiye İşçi Partisi (TİP), İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından başlayan protestolara ilişkin bir yazılı açıklama yayımladı. Açıklamada, “Gelinen aşamada darbe girişimine karşı olan, ona direnen tüm güçlerin birliğini sağlamayı tarihsel görevimiz sayıyoruz” ifadelerine yer verildi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart günü gözaltına alınmasıyla başlayan ve ülke geneline yayılan protestolar sürerken TİP, sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımla bir yazılı açıklama yayımladı. “Türkiye, darbe ve sıkıyönetim dönemlerinin bir benzerini daha yaşamaktadır” sözleriyle başlayan açıklamada, direnen yurttaşların talepleri sıralandı.

“Mesele memlekettir, demokrasi ve özgürlük için birleşelim” başlıklı açıklamada şunlar kaydedildi:

“Türkiye, darbe ve sıkıyönetim dönemlerinin bir benzerini daha yaşamaktadır. Demokrasi, seçme-seçilme hakkı fiilen askıya alınmakta, hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı ilkesi ortadan kaldırılmakta, en temel özgürlükler tehdit edilmektedir. Ekonomik bir saldırıya maruz kalan, her geçen gün daha da yoksullaştırılan halkımız, ucuz işçi olmak dışında hiçbir gelecek vaat edilmeyen gençlerimiz gelinen aşamada demokratik haklarından ve özgürlüklerinden de mahrum bırakılmak istenmektedir. Mesele, parti, kişi değil memleket meselesidir. Türkiye İşçi Partisi, ilk günden itibaren 19 Mart darbe girişimine karşı durmuş; farklı partiler, demokratik kitle örgütleri, gençlik ve halkla birlikte direnişin güçlenmesi için emek sarf etmiştir.

Direnen halkın talepleri açıktır:

“İktidar derhal istifa etmeli ve seçimlere gidilmeli

1- Saltanat ve dikta rejimini diriltmeye çalışan, koltuğu uğruna halkın tüm temel haklarını ellerinden almaya çalışan iktidar derhal istifa etmeli ve seçimlere gidilmelidir.

Eğitim-Sen'den boykota destek: "25 Mart Salı günü hizmet üretmeme kararı alınmıştır" Eğitim-Sen'den boykota destek: "25 Mart Salı günü hizmet üretmeme kararı alınmıştır"

2- Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ile birlikte gelişen halk tepkisi bir kez daha göstermiştir ki bu iktidar tarafından tutsak edilen tüm siyasiler derhal serbest bırakılmalıdır. Halk ve yurttaş iradesini hiçe sayan kayyum gibi tüm hukuksuz uygulamalara son verildiği ilan edilmelidir.

3- Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı sağlanmalı; Anayasa’ya uyulmalı, bu doğrultuda Anayasa Mahkemesi’nin, AİHM’in kararları uygulanmalıdır.

4- Başta gençler olmak üzere tüm yurttaşlarımızın özgürlüklerini tehdit eden baskı ve yasaklar, medya ve sosyal medya üzerindeki abluka, gözaltılar ve kolluğun orantısız güç kullanımı, Anayasal bir hak olan toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının engellenmesi gibi uygulamalara derhal son verilmelidir. Üniversiteler başta olmak üzere tüm eğitimde özgür ve bilimsel bir akademik ortam yaratılmalıdır.

"Darbe girişimine karşı olan, ona direnen tüm güçlerin birliğini sağlamayı tarihsel görevimiz sayıyoruz"

TİP olarak, gelinen aşamada darbe girişimine karşı olan, ona direnen tüm güçlerin birliğini sağlamayı tarihsel görevimiz sayıyoruz. Talepleri ortaklaştırmak, demokrasi ve özgürlüklerden yana olan tüm kesimleri hem merkezi olarak hem de illerde, ilçelerde, mahallelerde, okullarda ve işyerlerinde bir araya getirmek, demokrasiye yönelen tehdidi bertaraf etmek için zorunludur. İktidar sahiplerinin olası provokasyon ve hedef saptırma girişimlerini de püskürtmenin yolu budur.

TİP, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da demokrasiye dönük açık tehdit karşısında direnecek ve birliği sağlamak için her türlü fedakarlığı yapacaktır. Bir yandan halkın birlik talebine sahip çıkacak; diğer yandan eşitliğin, özgürlüğün, kardeşliğin ve emeğin iktidarı için mücadelesinden bir adım geri atmayacaktır. TİP’i, solu, sosyalizmi büyütmek demokrasi mücadelesinin de başta gelen güvencelerinden biridir. Yılmayacağız, kazanacağız!”

Kaynak: ANKA