Seçim zamanı.
Partinin ilçe başkanı demişti.
Biraz alaycı, biraz imalı.
Ve
Keyifle, gülerek.
“Seçim zamanı geçim zamanıdır.”
Haksızda sayılmazdı yani.
Adam.
Öyle görmüş,öyle demiş, öyle buyurmuşlar.
Öyle seçmişler.
Başkan yapmışlar.
Boşuna yorulma sen
demişler.
Cenaze, düğün ziyareti yap yeter.
Haber verilirse gelir,
verilmezse değme bana, değmem sana.
Kafana göre takıl.
Yok üyeymiş.
Yok tüzükmüş.
Yok programmış.
Yok eğitimmiş, aman ha!
Millet, yurttaş,vatandaş,
Halkmış...
Sana ne!
Boşver.
Selam ver geç.
Yok onun derdi, bunun sorunu.
Köylü, kentli, işçi, esnaf, emekli..
Kadın, erkek, genç, çocuk.
O aç, bu tok, şu çıplak.
Zengin, fakir.
Fazla karıştırma.
Sana; bir anahtar, bir koltuk,bir masa.
Üzerine basa basa.
Gel otur, git otur.
Derler ya;
“Bir elinde cımbız, bir elinde ayna umurunda mı dünya”
Öyle.
Siyaset bu.
Memleket siyaseti.
Ben demeden.
Çalışma!
Mücadeleetme!
Bak; ama görme.!
Duy; ama dinleme.!
Konuş; ama söyleme.!
Aynen öyle yapacaksın.
Seçime kadar.
Masraflar benden.
Vekil olursam tabi.
İnşallah diye geçirdi içinde.
İyi taktik.
Ve gün geldi çattı.
Şimdi seçim,
Yani geçim zamanı.
Oy, oy, oy...
Destur ahali destur.
Açıl susam açıl...
Ondan üç, bundan beş, şundan onbin tl.
Dolar da olur, avro da.
Yok yok olmaz!!
Yan cebime koy!
Gel keyfim gel!
Oh oh oh!
Rüyamı bu ne?
Kırk haramiler, kırk haramiler!!
Bir kilo çay.
Beş kilo şeker.
Tekke doldu.
Çorba pişti.
Buyurun afiyet olsun.
İç babam, iç.
Çay, kahve, kola, soda, biraz pasta, biraz kek.
Ona, buna, sana..
Hep bana, rap bana...
Vatan, millet çökmüş.
Halk aç.
Sana ne.
İşi idare et o kadar.
Sonra sen yoluna.
Ben yoluma.
Gelsin, avrolar.
Varsın gitsin dolarlar.
Benim derdim senin derdin.
Senin derdin senin.
Dön ha dön.
Bekle tekkeyi iç çorbayı.
Tekke bana.
Çorba sana.
Yarasın da, yarasın.