Gezi davası tutuklusu şehir plancısı Tayfun Kahraman kızı Vera, doğum gününde babasına mektup yazdı. Annesinin kaleme aldığı mektupta Vera Kahraman, "Eski zamanlarda seninle güzel vakit geçiriyordum. Annem bana o vakitlerimizin fotoğraflarını gösteriyor telefondan. Babacım haftaya doğum günümü kutlayacağız ama sanırım sen gelemeyeceksin. Bu sene de doğum günüme gelemediğin için çok ama çok üzgünüm" dedi.
Gezi Parkı eylemleri nedeniyle " Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçundan 18 yıl hapis cezasına çarptırılan, 27 aydır cezaevinde tutuklu bulunan Tayfun Kahraman'ın kızı Vera, babasız geçireceği 3. doğum gününde cezaevine mektup yazdı. Tayfun Kahraman'ın eşi Meriç Demir Kahraman kızının mektubunu sosyal medya hesabından paylaştı. Demir Kahraman, paylaşımına şu notu düştü:
"Yaşadığımız hukuksuzluk sadece bizim ailemizin, eşim ve kızımın babası Tayfun Kahraman'ın değil, ülkemizin meselesidir"
"Haftaya Vera'nın doğum gününü kutlayacağız ama sanırım üçüncü defa babasız geçecek bu kutlama da. Vera babasına mektup yazmamı istedi, bir umut belki gelir diye düşündü. İçinden gelenleri söyledi, ben de yazdım. Yarın da Silivri'ye postalayacağız. Tekrar altını çiziyorum: Yaşadığımız hukuksuzluk sadece bizim ailemizin, eşim ve kızımın babası Tayfun Kahraman'ın değil, ülkemizin meselesidir"
Vera Kahraman'ın annesine babası için yazdırdığı mektup ise şöyle:
"Canım babacım;
Nasılsın babacım? Ben seni çok özledim. Sen ne yapıyorsun orada, her şey iyi mi? Baba biz annemle iyiyiz, üçümüz olsak beraber daha iyi olacağız ama. O yüzden artık gelir misin? Biliyorum annem söylüyor senin elinde değil ama ne yapayım sana ancak söyleyebiliyorum. Babacım biliyorum sonunda geleceğini ama seni çok özlüyorum. Eski zamanlarda seninle güzel vakit geçiriyordum. Annem bana o vakitlerimizin fotoğraflarını gösteriyor telefondan. Babacım haftaya doğum günümü kutlayacağız ama sanırım sen gelemeyeceksin. Bu sene de doğum günüme gelemediğin için çok ama çok üzgünüm.
"Neden bu kadar uzun sürüyor her şey baba?"
Babacım, bana yolladığını söylediğin doğum günü pastası resmin de gelmedi hala. Neden bu kadar uzun sürüyor her şey baba? Babacım bazen seni tutanlarla konuşmak istiyorum. Onlara her şeyi anlatmak istiyorum. Ama beni dinlerler mi bilmiyorum baba seni dinliyorlar mı? Hem sonra ben onları nasıl bulacağım baba? Onlar beni bulur mu dersin? Seni çok seviyorum babacım. Biliyorum sen de beni çok seviyorsun ve geleceksin. Biliyorum. Seninle yeniden çok güzel şeyler yapacağız babacım. Doğum günü pastamı da beraber yiyeceğiz, beraber kutlayacağız bir gün biliyorum. Seni çok seviyorum."