Karadağ'ın eteğinde 300 metre yükseklikte kayalar oyularak inşa edilen Sümela Manastırı, ziyaretçilerine doğa, tarih ve kültür varlıklarını bir arada ziyaret etme imkanı sunuyor.
UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan manastır, restorasyon ve kaya ıslahı çalışmalarının ardından ziyaretçi akınına uğruyor.
Manastır içindeki Ana Kaya Kilisesi'nde, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından Mayıs 2024'te duvar resimleri restorasyonu başlatıldı.
Restorasyon kapsamında ekipler, kilisenin dış cephesindeki 5 sahne üzerinde çalışıyor.
Belgeleme ve yüzey temizlik çalışmaları yapılan bu sahnelerdeki freskler üzerinde geçmişte, ziyaretçilerin sebep olduğu tahribat, undertone (aslına uygun renklendirme) ve acqua sporca (kirli su) teknikleriyle onarılıyor.
Trabzon Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı Müdürlüğü ekiplerinin yürüttüğü çalışmada, dış cephede yer alan ve tahribata uğraması sonucu belirginliğini kaybetmiş "Hz. İsa'nın Son Akşam Yemeği" sahnesi gün yüzüne çıkarıldı.
Restoratör Şenol Aktaş, AA muhabirine, Sümela'yı ziyarete gelenlere ve gelecek kuşaklara daha iyi görsel sunabilmek adına çalışma yaptıklarını söyledi.
Freskler üzerinde yürütülen restorasyon çalışmalarına ilişkin bilgi veren Aktaş, şunları aktardı:
"Fresklerin üzerindeki bu yazıları, çizikleri veya vandalizm izlerini, 'undertone' ve 'acqua sporca' dediğimiz yöntemlerle yok edip daha iyi bir görsel sunuyoruz. Bu resimlerin üzerinde yapılan boyama tekniği katiyen yeni bir stil ya da figür oluşturmak değil, sadece o çiziklerin üzerindeki yazıları silmek, buna gayret ediyoruz. Buraya gelmiş birçok insan 'Siz neye dayanarak yapıyorsunuz?' diye soruyorlar. Biz sadece olan çiziklerin üzerini boyuyoruz, resimlerin üzerini boyamıyoruz. Çiziklerin üzerini boyadığımızda genel bir tablo ortaya çıkıyor. Öncesi ve sonrasını gösterdiğimizde insanlar nasıl bir çalışma yaptığımızı anlayabiliyor."
Aktaş, "Son Akşam Yemeği" sahnesinin restorasyon sayesinde ortaya çıktığına dikkati çekerek, "Daha öncesinde bu çizikler yüzünden görünmeyen freskler ve sahnelerimiz vardı. Bu sahneler arasında özellikle 'Son Akşam Yemeği' var, daha önceleri çiziklerden anlaşılmıyordu. Çiziklerin içini boyadığımızda çok güzel bir görüntü ortaya çıktı." dedi.
Çalışmalarının devam edeceğini vurgulayan Aktaş, "Önceliğimiz koruma ve onarma üzerine. Gelecekte farklı bir yöntem olarak daha yukarılardan başlayarak aşağılara ineceğimiz bir sistem olacak. Şu anda yukarılara erişemiyoruz. İçerideki çalışmaları tamamladıktan sonra dışarıdaki çalışmalarımız başlayacak. Yukarıdaki fresklere de bir koruma çalışmamız olacak." diye konuştu.
Restoratör Beytullah Arslan da acil müdahale edilmesi gereken ve kaybolma riski barındıran alanlara sağlamlaştırma müdahalesinde bulunup bozulmaların önüne geçtiklerini kaydetti.
Çalışmaların belgelendirme, boya ve sıva analizlerine uygun yapıldığını anlatan Arslan, "İstanbul Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı uzmanlarınca çıkarılan sonuçlara göre müdahale yöntemleri belirlendi. Uygulamalar seçildi. Özgünlüğüne uygun harçlar hazırlanıp mevcut boya tabakasındaki boyalara en yakın örnekler seçilerek uygulamalar yapıldı." ifadesini kullandı.
Muhabir: Göktuğ Ergün