Haber: Beril KALELİ / Kamera: Mehmet ÇALPAR
(İSTANBUL) Son yıllarda tutuklamalar ve cezaevi ile sık sık haberlere konu olan Silivri'de ANKA mikrofonuna dert yanan vatandaşlar, geçim sıkıntısından yakındı. Bir emekli "Üzülüyorum, kendi vatanımda bu şekilde yaşamak istemiyorum." derken, bur başkası "Bakıyoruz, bakıyoruz, alamıyoruz bir şey. Mübarek günde biz iftarı zor açıyoruz" diye konuştu. İkramiyeye sadece bin lira zam yapılmasını eleştiren bir başka emekli ise "O ikramı istemiyoruz, kendilerine kalsın. Bir ay oldu, ayağım kırılmıştı, çalışamadım. Kiram, bütün faturalarım kaldı, zaten kartlarımız da kapalı. Oturuyoruz burada. İş arıyoruz, o da yok. Sürünüyoruz açıkçası.. Ülkede adaletli bir gelir dağılımı olsun. Biri çok yerken, öbürü aç kalmasın." sözleriyle görüşlerini dile getirdi.
Ocak ayında emekli maaşlarına yapılan 15,74 zammın ardından, emeklilere Ramazan bayramı dolayısıyla verilecek olan emekli ikramiyesi, bin liralık artış yapılarak 4 bin lira olarak belirlendi. İkramiyeye yapılan artışın belirlenmesinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir gazetecinin kendisine yönelttiği, “Emekli ikramiyelerinin artırılması için bir düzenleme yapılır mı? Beklenti var” sorusuna, “3 bin liradan 4 bin liraya çıktı, daha ne olacak?” yanıtını verdi. ANKA'nın yaklaşık 20 derece sıcaklıkta, baharı aratmayan anlarda Silivri sahilinde mikrofon uzattığı emekliler 4 bin liralık ikramiyeyi ve Erdoğan'ın ifadelerini değerlendirdi.
"Bir tanıdığa çay ısmarlamak zorunda kalırız diye kahveye çıkmaya korkuyoruz"
Bir vatandaş emekli ikramiyesi olan 4 bin lira için, "onlar o parayı bahşiş veriyorlar" diyerek, "Bir yemek yemek artık lüks oldu. Milletin emeklisi gelip memleketimizde geziyor, biz korkuyoruz kahveye çıkmaya. Tayyip başkan artık emeklileri gözden çıkarmış. Nasılsa seçim yok, birşey yok, verdiğimle yetinin diyor." şeklinde konuştu. Bir diğer vatandaş ise, "Paraları yokmuş. Vallahi, Türkiye'nin durumu iyi değil. Türk milleti bunu hak etmiyor" şeklinde görüş belirtti.
"Çocuklar, torunlar birşeyler veriyorlar, utanıyoruz alırken"
82 yaşındaki bir vatanadaş, "Bakıyoruz, bakıyoruz, alamıyoruz birşey. Mübarek günde biz iftarı zor açıyoruz" derken, bir diğeriyse bayramda çocuğuna ve torunlarına hediye almak istediğini ancak ekonomik olarak zorlandığını ifade eden bir vatandaş ise, "Gönlüm istiyor ki birşeyler alayım. Onlar bize birşeyler veriyorlar, utanıyoruz alırken. Üzülüyorum, kendi vatanımda bu şekilde yaşamak istemiyorum, güzel yaşamak istiyorum. Birazcık bizi de düşünsünler diyorum, bilmem düşünülür müyüz? İnşallah düşünülürüz." şeklinde konuştu.
"Biri çok yerken, öbürü aç kalmasın"
Emekli olmakla birlikte çalışmak zorunda olduğunu aktaran bir vatandaş, sakatlık sebebiyle 1 aydır çalışamadığını, şimdi de iş bulamadığını söyleyerek durumunu, "Kiram, bütün faturalarım kaldı, zaten kartlarımız da kapalı. Oturuyoruz burada. İş arıyoruz, o da yok. Çocuklara gelecek veremiyoruz, sadece elimizden geldiği kadar okumaları için uğraşıyoruz ama ileride ne kadar okutacağız onu da bilmiyoruz. Sürünüyoruz açıkçası biz" ifadeleriyle anlattı. Aynı vatandaş beklentisini ise, "Biz emekli maaşı artsın, asgari düzeyde sabitlensin istiyoruz. Biz ikramiye istemiyoruz. Ülkede adaletli bir gelir dağılımı olsun. Biri çok yerken, öbürü aç kalmasın" şeklinde belirtti.
Vatandaşların ANKA Haber Ajansı'na değerlendirmeleri şu şekilde:
"Üzülüyorum, kendi vatanımda bu şekilde yaşamak istemiyorum"
76 yaşındaki Metin Pehlivan: "Yeterli değil, bugünkü yaşam için yeterli değil. Bilmiyorum daha ne yapacağını; eğer varsa kasada yapsın diyorum. Üzülüyorum, kendi vatanımda bu şekilde yaşamak istemiyorum, güzel yaşamak istiyorum. Acaba neden diyorum böyle olduk. Allah sonumuzu hayır etsin diyorum. Torunlarımız da var, oğlumuz da var. Onlar bizden birşey istemiyor ama, onlar bize birşeyler veriyorlar, utanıyoruz alırken. İnsan torununa birşeyler almak istiyor. Gönlüm istiyor ki birşeyler alayım. Ne bileyim, bazen düşünüyorum ne yapayım diye (iç çekiyor). Birazcık bizi de düşünsünler diyorum, bilmem düşünülür müyüz? İnşallah düşünülürüz."
"Biz ikramiye istemiyoruz, emekli maaşı artsın, asgari düzeyde sabitlensin istiyoruz"
Haydar Semiz: "Biz emekli maaşı artsın, asgari düzeyde sabitlensin istiyoruz. Biz ikramiye istemiyoruz. O ikramı istemiyoruz, kendilerine kalsın. Bir ay oldu, ayağım kırılmıştı, çalışamadım. Kiram, bütün faturalarım kaldı, zaten kartlarımız da kapalı. Oturuyoruz burada. İş arıyoruz, o da yok. Çocuklara gelecek veremiyoruz, sadece elimizden geldiği kadar okumaları için uğraşıyoruz. Onlar da sağolsunlar, başarılılar ama ileride ne kadar okutacağız onu da bilmiyoruz. Sürünüyoruz yani açıkçası biz. Ülkede adaletli bir gelir dağılımı olsun. Biri çok yerken, öbürü aç kalmasın."
"Yapılsa ne olacak ki, neye yetiyor?"
Bir vatandaş: "Yapılsa ne olacak ki. Neye yetiyor, yapılsa ne olacak."
"Mübarek günde biz iftarı zor açıyoruz"
82 yaşındaki Siyami Eren: "Zaten bize ölsün diye bakıyorlar. Nereye geçireksin emekli maaşıyla. Bakıyoruz, bakıyoruz, alamıyoruz birşey. Mübarek günde biz iftarı zor açıyoruz."
"4 bin lira; onlar o parayı bahşiş veriyorlar"
Bir vatandaş: "Piyasaya baksana, 4 bin liraya ne alırsın? 4 bin lira; onlar o parayı bahşiş veriyorlar ya. Bir yemek yemek artık lüks oldu. Emekli korkudan kahveye çıkamıyor. Milletin emeklisi gelip memleketimizde geziyor, biz korkuyoruz kahveye çıkmaya, iki kişi gelecek yanımıza, çay söyleyemeyiz diye. Gerçek bu. Onların tuzu kuru, tabi derler. Tayyip başkan artık emeklileri gözden çıkarmış. (Neden?) Seçim yok. Eğer seçim yakın olsaydı, böyle yapmazlardı. Nasılsa seçim yok, birşey yok, verdiğimle yetinin diyor."
"Paraları yokmuş, Türk milleti bunu hak etmiyor"
73 yaşındaki Mustafa Erduran: "Paraları yokmuş. Vallahi, Türkiye'nin durumu iyi değil. Türk milleti bunu hak etmiyor."