Save Soil (Toprağı Kurtar)

Abone Ol

Neoliberalizm sadece yaşamı tahrip etmiyor. Yaşamla ilgili her şeyi yok ediyor. Liberaller bu cümlelere kızacaklar. Varsın kızsınlar. Dünyanın altını-üstüne getirdiler, hala doymadılar. Para, para hep para. Adını koymuşlar. Serbest piyasa ekonomisi. Zaten ne başımıza geliyorsa ya kendine ''Ekonomist'' diyenlerden ya da ekonomiyi biz biliriz diyen; Doğayı, insanı ve her şeyi talan eden rantçı anlayışların izdüşümü olan kafalardan geliyor.

Hindistan'da çiftçiler eskiden toprağın kalitesini ölçmek için toprağa donlarını gömüp ne kadar hızlı çürüdüğünü izlerlermiş.Toprakta ne kadar çok sağlıklı bakteri ve mantar gibi mikroorganizmalar bulunursa kumaş o kadar hızlı bir şekilde yok olurmuş.

Ancak bu yöntem bugünlerde denendiğinde toprağa gömülen kumaş parçalarının, bir yıl sonra bile hiç hasar görmeden aynı şekilde çıktığı söyleniyor.Bilim insanları,dünyada tarımda kullanılan toprağın yarısından fazlasının bozulduğunu aktarılıyor.

Toprak ölüyor daha doğrusu en vahşi politik kararlarının ''Tarım Politikası'' adı altında sunulan ve biz insanların geleceği düşünmeden, onları dinlemesi nedeniyle bu kıyıma ortak ediliyoruz.Eğer toprağa iyileşme fırsatı vermezsek ve sürekli tahrip edersek, topraklarımızda tarımsal üretim yapılamaz hale gelir. Toprağın en verimli kısmı üst katmanıdır. Bu verimlilik yıllarca ve yüzyıllarca devam eden tarımsal aktivite yüzünden yok ediliyor. Böylece gıda yetiştirmek de giderek zorlaşıyor.

Gıdasız Dünya veya az gıda bulunan Dünya. Düşünün biraz. Hayal edin. Zor değil mi? Hadi canım sende diyorsunuz. Mutlaka bir çözümü vardır. Bilim bir çözüm üretir…Diyorsunuz. Siz, biz bunları söyleyerek geçirelim hayatı ama sonuç yukarıda yazdıklarımdan farklı olmayacak.

Hepimiz bu aralar haberlerde Rusya Lideri Putin'in ''Nükleer Silahları Kullanmada Tereddüt Etmeyiz'' sözlerini duydunuz. Dünya biraz tepki verdi ve sonunda böyle bir şey yapamaz denilerek konu kapatıldı. Yani Dünya pek dikkat kesilmedi. Birkaç gün önce ''Tahıl Koridorunu Kapatacağım'' deyince kızılca kıyamet koptu. Hadi bakalım, yeni dünyada nükleer silah mı etkiliymiş? Yoksa toprak mı?

Şimdi düşününce nasıl zengin bir ülkeymişiz diyorsunuz? Her şey can buluyor bizim topraklarda ama en zekileri Tarım Bakanı ve en başarılı öğrencilerimizi Ziraat Mühendisi yapamıyoruz. Tüccardan bakan, başarılı olamayandan Ziraat Mühendisi yapmaya çalışıyoruz. Gelin geleceği siz düşünün.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), dünyada toprağın yüzde 33'ünün tahrip olduğunu, 2050 yılına kadar bunun yüzde 90'a yükselebileceğini aktarıyor.FAO'ya göre sadece 2-3 santimetrelik sağlıklı toprağı oluşturmak 1000 yıl sürebiliyor.

Siyaset kendi girdabında döne dursun, Mecliste bu günlerde başlayan Bütçe görüşmelerinde bir an önce tarımı desteklemek adına gerekli kaynakları aktarma kararlarının acilen alınması gerekir. Toprağı ve bitki yetiştirme sağlığını koruyamazsak, geleceğimiz çok ciddi sorunlarla karşı karşıya. Toprağını kurtaran ve koruyan her ülke, insanlığı da kurtaracaktır.