Türk halk müziğinin unutulmaz sesi, besteci ve opera sanatçısı Ruhi Su, vefatının üzerinden 39 yıl geçmesine rağmen halkın gönlünde derin izler bırakmaya devam ediyor. Van'da başlayan yaşam yolculuğu, yetim bir çocukluktan opera sahnelerine ve halk müziğine kadar uzanan bir başarı hikayesine dönüşen Su, her dönemde sanatın sesi olmayı başardı. "Mahsusmahal" türküsüyle adını hafızalara kazıyan Ruhi Su, hayatını halkın türkülerine adamış, operadaki başarısını halk müziğiyle buluşturarak müzik dünyasına yeni bir soluk getirmişti.

Halk müziği sanatçısı, besteci ve şair Ruhi Su'nun vefatının üzerinden 39 yıl geçti.

Tam adı Mehmet Ruhi Su olan sanatçı 1912'de Van'da dünyaya geldi. Babasını Birinci Dünya Savaşı sırasında, annesini de bundan kısa süre sonra kaybeden Su, 10 yaşına kadar yoksul bir ailenin yanında yaşadı.

Müzik öğretmeni Mehmet Tahir'in okula keman aldırması üzerine İlkokul 4. sınıfta keman çalmaya başlayan sanatçı, 1925'te İstanbul'a gelerek askeri okula kayıt oldu.

Ruhi Su, askerlik yapmaya elverişli olmadığı gerekçesiyle okuldan ayrılarak, Adana Öğretmen Okulu'na geçti. Daha sonra yetenek sınavıyla Ankara Musiki Muallim Mektebi'ne giren sanatçı, 1934'te Soyadı Kanunu'yla "Su" soyadını aldı.

OPERA ÇALIŞMALARI SÜRERKEN HALK MÜZİĞİNE İLGİ DUYDU

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nda 1935 ve 1936'da görev alan Su, 1936 yılında Musiki Muallim Mektebi'ni bitirdi ve kemanı bırakarak Ankara Devlet Konservatuarı Şan Bölümüne girdi.

Usta sanatçı, konservatuarın opera yüksek bölümünü 1942'de bitirdi ve okul yıllarında Ankara Cebeci İkinci Ortaokulu ve Hasanoğlan Köy Enstitüsü'nde müzik öğretmenliği yaptı.

Ankara Devlet Operası'nda "Maskeli Balo", "Figaro'nun Düğünü", "Madam Butterfly", "Tosca", "Satılmış Nişanlı", "Bastien-Bastienne" ve "Fidelio" gibi operalarda sahneye çıkan Ruhi Su, opera çalışmaları sırasında Türk halk müziğine ilgi duydu.

Güç sembolü Selçuklu yüzükleri asırlar sonra yeniden tasarlandı Güç sembolü Selçuklu yüzükleri asırlar sonra yeniden tasarlandı

Su, 1943 ve 1945 arasında Ankara Radyosu'nda türküler söyledi. 1944'te Ankara Halkevi'nde başlattığı ilk türküler resitalini 1983'e kadar sürdürdü.

HALK MÜZİĞİNİN YAYGINLAŞMASINA BÜYÜK KATKI SAĞLADI

Hapiste geçirdiği 5 yıl boyunca türkülere ağırlık veren sanatçı, 1957'de hapisteyken söylediği "Mahsusmahal" adlı türküsüyle üne kavuştu.

Su, türkü söylemekten hiçbir zaman vazgeçmeyerek, yönetmen Atıf Yılmaz'ın "Karacaoğlan", "Barbaros" ve "Lale Devri" filmlerinde türkü söyledi.

Taksim Belediye Gazinosu'nda 1960'da sahneye çıkan sanatçı, Türk halk edebiyatının çok sayıda şiirini besteleyerek, "Basbariton Ruhi Su türküler söylüyor" anonsuyla sunulan bir radyo programı yaptı.

Dostlar Korosu'nu 1975'te kuran Su, 1978'den sonra ürettiği kasetlerle halk müziğinin yaygınlaşmasına büyük katkıda bulundu.

Ruhi Su, Almanya, Hollanda, İsveç ve Bulgaristan'da konserler verdi, birçok ülkenin radyolarında ve plaklarda çok sayıda kişiye sanatını dinletti.

Kendi şiirlerinin yanı sıra Türk halk ozanlarından ve diğer şairlerden çeşitli şiirleri besteleyen sanatçı, şiir, yazı ve konuşmalarını "Ezgili Yürek" adlı kitapta topladı.

Yaşamı boyunca 16 tane 45'lik plak, 12 tane de uzunçalar (LP) yapan Ruhi Su, 1978'de romatizma şikayetiyle gittiği hastanede kemik iliği kanseri başlangıcında olduğunu öğrendi.

Su, 20 Eylül 1985'te kemik iliği kanseri nedeniyle 73 yaşındayken İstanbul'da hayatını kaybetti.

Muhabir: Haber Merkezi