CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve CHP milletvekilleri arasında yaşanan arbedeye ilişkin, “Arkadaşlar, komisyonun kapısında durmuşlar ve demişler ki ‘İyi oluyor mu? Şimdi biz de sizi sokmasak olur mu? Girmeniz, görevinizi yapmanız gereken koltuğa başkası otursa olur mu?’ Buna dikkat çekmek için mini bir protesto bu. Esenyurt’ta günlerce kapıda bekletilen milletvekillerimizden ve belediye meclis üyelerimizden, Sayın Abdullah Güler ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan özür dilediği anda ben de kendilerinden özür dilerim. Aynı muamele, aynı durum. Oradaki arbede meselesi, Sayın Bakan’ın sabırsız davranmasından da olmuş. Ortada bir özür olacaksa Abdullah Güler’in kamuoyunu yanıltıcı bu bilgilerinden dolayı özür olacak. Esenyurt’taki çirkin görüntünün bir tersi yaşanmış. Bunun deneyimlenmesi de kıymetlidir diye düşünüyorum” dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel bugün, Emniyet Teşkilatı Vazife Malulü ve Şehit Aileleri Vakfı, Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği ile Türkiye Muharip Gaziler Derneği’ni ziyaret etti. Özel, son ziyareti olan Türkiye Muharip Gaziler Derneği’nde yaptığı açıklamaların ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

“‘Görevinizi yapmanız gereken koltuğa başkası otursa olur mu?’ Buna dikkat çekmek için mini bir protesto bu”

Özel, “Bugün Plan Bütçe Komisyonu’nda İçişleri Bakanlığı’nın bütçesi görüşülmeye başlanmadan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile bir tartışma, arbede yaşandı. Bu tartışma sonrası AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, ‘Özgür Özel’den bu konuda özür bekliyoruz’ açıklamasını yaptı. Ne düşünüyorsunuz” sorusuna şu yanıtı verdi:

Ali Mahir Başarır:  ''Herhalde tarihteki kamera tokatlayan ilk İçişleri Bakanı'' Ali Mahir Başarır: ''Herhalde tarihteki kamera tokatlayan ilk İçişleri Bakanı''

“Beni Sayın Meclis Başkanımız da aradı ve dedi ki ‘Hoş olmayan görüntüler ortaya çıktı.’ Ben 2 saat 20 dakika süreyle Sayın MİT Başkanımızın partimizi ziyareti, sunumu ve çalışma toplantısı içindeydik. Tabi işin doğası gereği jammer var ve asla salona giren çıkan da olmuyor. Çok gecikmeli olarak Sayın Meclis Başkanı’nın telefonuna döndüğümde, bir yandan da görüntülere baktım. Ama açıkça şunu söyleyeyim: Abdullah Güler ve Sayın Meclis Başkanı gözleriyle görmedilerse trollenmişler. Çünkü ben sonra bütün görüntülere baktım. Sayın Meclis Başkanı bana şöyle söyledi, daha doğrusu ‘Yumruklaşmadan, itiş kakıştan bahsediliyor’ diye söylendi. Ben çok tedirgin oldum. Görüntülere baktım, arkadaşlarla konuştum. Malum Meclis’te her gün bütçede, bütçe başlarken bakanlıkla ilgili bir mesaj veriliyor. Arkadaşlar bu sefer İçişleri Bakanı’na, bizim günlerce milletvekillerimizi polise verilen kanunsuz emir ile belediyeye sokulmamasını çünkü onlar milletvekili ve dokunulmazlıkları var ve seçilmiş belediye meclis üyelerimizin Meclis’e sokulmamasına dikkat çekmek için komisyonun kapısında durmuşlar ve demişler ki ‘İyi oluyor mu? Şimdi biz de sizi sokmasak olur mu? Girmeniz, görevinizi yapmanız gereken koltuğa başkası otursa olur mu?’ Buna dikkat çekmek için mini bir protesto bu.

“Sayın Bakan bir yumruklaşma olduğunıu söylemiyor”

Ama o sırada oranın iyi yönetilemediği anlaşılıyor. Elini uzatıyor grup başkanvekilimiz, elini tutmuyor. Kamera çekecek tabi, kameraya müdahale ediliyor. Salona bir itiş kakışla, yanlarındaki polis arkadaşlarla birlikte girmeye çalışıyorlar. Bir arbede görüntüsü çıkıyor. Bugün ‘Sorun’ dedim, Sayın Bakan’a sordular: ‘Bir müdahale var mı, yok yumruklaşma?’ Bunu tutanak altında sorduk. Sayın Bakan da olduğunu söylemiyor. Eğer böyle bir şey olsa ben tabii ki hemen özür dilerim. Ama ne bir fiziki müdahale, ne bir şey. Sadece önde durup bir protesto yapma ve toplam birkaç dakika sürecek bir protestoyu, oraya yüklenerek girmeye çalışınca görüntü oldu. Esenyurt’taki görüntüler şık değildi, milletvekiline yapılan. Sayın Bakan da aynı görüntülerin muhatabı oldu. Bir hatırlatma olmuş orada. Bu meselenin bu açıdan ele alınması lazım.

“Esenyurt’ta günlerce kapıda bekletilen milletvekillerimizden ve belediye meclis üyelerimizden, Güler ve Erdoğan özür dilediği anda ben de kendilerinden özür dilerim”

Esenyurt’ta günlerce kapıda bekletilen milletvekillerimizden ve belediye meclis üyelerimizden, Sayın Abdullah Güler ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan özür dilediği anda ben de kendilerinden özür dilerim. Aynı muamele, aynı durum. Bizimki çok kısa sürüyor. Bakıyorlar ki bir arbede var. Zaten konu dikkat çekmek. Yoksa Plan ve Bütçe Komisyonu zaten toplanmadan nasıl devam edebiliriz? Ama orada arkadaşlarımız konuya dikkat çektikten sonra çekiliyorlar. Oradaki arbede meselesi gerçekten biraz da Sayın Bakan’ın sabırsız davranmasından da olmuş. Ben Sayın Bakan’ı ararım, Sayın Bakan ile konuşurum sorun yok. Ortada bir özür olacaksa Abdullah Güler’in kamuoyunu yanıltıcı bu bilgilerinden dolayı özür olacak. Yoksa meselenin kendisinde bir protesto var. Birkaç dakika sabredilse o çirkin görüntü de ortaya çıkmaz ama bir yandan da hayırlı bir tarafı var. Esenyurt’taki çirkin görüntünün bir tersi yaşanmış. Bunun deneyimlenmesi de kıymetlidir diye düşünüyorum.”

“MİT Başkanımızın yaptığı ziyaret, kıymetli bir ziyarettir”

Özel, MİT Başkanı İbrahim Kalın ile CHP Genel Merkezi’ndeki görüşmesi hakkındaki soruya şu yanıtı verdi:

“MİT Başkanımızın yaptığı ziyaret, kıymetli bir ziyarettir. Yapmış olduğu sunum, çok kıymetli sunumlar dinledik. Sorduğumuz sorulara ve istediğimiz bilgilere de son derece açıklıkla kapsamlı cevaplar verdi. Kendisine teşekkür ediyorum. Bu konuyla ilgili yapabileceğimiz açıklama bundan ibarettir” dedi.

“Erdoğan ile birlikte bir pazara gitme teklifim yok zaten”

Özel, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir çağrı yapmıştınız, ‘Pazarları ziyaret et’ diye. Erdoğan’ın da bir yanıtı oldu. Nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusuna şu yanıtı verdi:

“Yanlış aktarılmış herhalde. Ben Erdoğan’a siz de biliyorsunuz, ‘Benimle pazara gelemezsin’ demedim. O, onun üzerinde bir yanıt vermiş. Vatandaş çağırıyor ve diyor ki vatandaş, ‘Pazara gelemezler. Fiyatlar iki katına çıkmış, gelemezler.’ Ben sordum, ‘Gelebiliyorlar mı?’ diye, ‘Gelemiyorlar’ dedi. Sayın Erdoğan ile birlikte bir pazara gitme teklifim yok zaten. Yanımda da gazilerimiz ve dernekler varken siyasi polemik yaratacak bir cevap da benden beklemeyin bugün. Eğer öyle bir şey olursa bunu başka bir zeminde yaparız zaten.”

“Bahçeli’nin söylediği çerçeveye, şehit ailelerinin ve gazilerin itirazı var”

Özel, “Cumhurbaşkanı Erdoğan, umut hakkı ve Öcalan çağrısı için ‘Bahçeli ile bizim aramızda bir anlaşmazlık, bir uyuşmazlık, bir fikir ayrılığı asla yoktur. Bu ittifakın hamuru aziz şehitlerimizin kanlarıyla yoğruldu. ‘Terörsüz Türkiye’ hedefimize giden yolda atılabilecek ilave adımları aramızda değerlendirdik’ dedi. Siz de bugün şehit aileleri ve gazileri ziyaret ettiniz onlar ne diyorlar bu konuya” sorusuna şu yanıtı verdi:

“Bahçeli ile bir mutabakatsızlığı yoksa Bahçeli ile aynı şeyleri söylüyor demektir. Bahçeli’nin söylediği çerçeveye -işte hepsi burada- şehit ailelerinin ve gazilerin itirazı var. Mutabakat sağlayacaksa önce burayla sağlayacak. Biz bir çözümün içinde olacaksak, o çözüm Meclis’te olacak ve bu masada da orada olacak. Yani şehit aileleri ve gaziler de hem başta hem süreç içinde istedikleri herhangi bir zaman, hem de son noktada buna razılar mı değiller mi söyleyecek. Onların razı olmadığı bir şeye biz razı olmayız.”

“Herhangi bir geri adımları yok. Bahçeli’nin yaptığı tarifle yol almak zor”

Özel, “Bahçeli’nin geri adım attığını düşünüyor musunuz” sorusuna ise şu yanıtı verdi:

“Ben Sayın Bahçeli’nin ‘İlk günkü sözlerimin arkasındayım’ dedikçe grubunun da onu ayakta alkışladığını görüyorum. Bugün de Sayın Erdoğan teyitleştiğine göre, herhangi bir geri adımları yok. Ama ben Sayın Bahçeli’nin meseleyi bir olmazlık üzerinden tarif etmesi yerine Meclis odaklı, diyalog odaklı, samimi ve açık süreç yürütümünün sürecin kendisine de bu ülkeye de katkıyı sağlayacak yegane yol olduğunu düşünüyorum. Bahçeli’nin yaptığı tarifle yol almak zor.”

(SON)

Kaynak: anka