TUSAŞ'a düzenlenen terör saldırısı nedeniyle Doğu turu programını yarıda kesen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Bu şartlar altında hem heyetimizin görüşleri, hem ev sahiplerimiz de bundan sonra bu siyasi geziyi sürdürmek olanaklı değil. Ankara’ya dönüyoruz. Böyle süreçlerde konunun tüm yönleriyle açığa kavuşturulmasını talep ediyoruz. Tabii ki böyle süreçlerde bunlar yaşanıyor, bu topraklarda bunlar hep yaşandı. O yüzden bugünkü terör saldırısının zamanlamasına yönelik de dikkatle bakmak gerekiyor. Ama bizim, Türkiye’nin kardeşliği ile ilgili umudumuzu hiçbir şey köreltmeyecektir. Bu konudaki irademizi de hiçbir şey geri adım attırmayacaktır" dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara'ya gitmeden önce Diyarbakır'da TUSAŞ'ın Ankara Kahramankazan tesislerine yönelik yapılan terör saldırısına ilişkin basın mensupların sorularını yanıtladı. Özel şöyle konuştu:
"Bildiğiniz gibi altı günlük bir program için dünden itibaren Diyarbakır'daydık ve yarından itibaren Batman Mardin diye devam edip en son Van’da programımızı tamamlamayı düşünüyorduk. Bugün belediye ziyareti sırasında canlı yayında iletilen bir notla Kahramankazan’daki terörist saldırıdan haberdar olduk. Devam eden programımız buradaydı, burada Sanayi Odası’nın ev sahipliğinde kent konseyi mensupları bizi bekliyordu. Sağ olsun Ticaret Sanayi Odası Başkanımız Mehmet Kaya bize bir toplantı salonu tahsis etti. Bir toplantı gerçekleştirdik arkadaşlarımızla birlikte, buradaki heyetle. Aynı zamanda Ankara’daki MYK üyelerimiz de Ggenel Sekreterimizin çağrısı ile toplandılar ve durumu kavramaya çalıştık. O sırada İçişleri Bakanımızla da telefonla görüştüm. Kendisi tabii onların açıklamasını beklediğimiz için, o bilgi, o süre içerisinde bizde kaldı ama kaybın dört kişi olduğunu, 14 yaralı olduğunu ve rehine operasyonun, rehinelerin herhangi bir zarar görmeden tamamlandığına ilişkin bilgileri de doğrudan paylaştı.
"Bundan sonra bu siyasi geziyi sürdürmek olanaklı değil"
Tabii bu şartlar altında, hem heyetimizin görüşleri, hem ev sahiplerimiz de bundan sonra bu siyasi geziyi sürdürmek olanaklı değil, Ankara’ya dönüyoruz. Buradan havaalanına geçiyoruz ve ilk uçakla dönüyoruz. Bu süre zarfında kent konseyinin kıymetli üyeleri ile de toplantımız bittikten sonra, planladığımızdan kısa da olsa görüş alışverişinde bulunduk. Tabii gündemimiz bugünkü terör saldırısı ve terörün amaçlarından başkası değildi. Biz terör kimden gelirse gelsin nereden gelirse gelsin ne amaçla yapılırsa yapılsın terörü lanetliyoruz. Ve bizim bütün beklentimiz, hem Türkiye’nin gündeminden terörün çıkması hem de Diyarbakır’da da bugün çokça karşılaştığımız gibi 'Hiçbir şey istemiyorum, eşit yurttaşlık istiyorum. Herkes gibi eşit olmak istiyorum' diyen ve buna isyan eden kimsenin ne Diyarbakır'da ne Muş’ta ne Van’da ne de büyükşehirlerin kenar mahallelerinde kalmaması, her Türk'ün her Kürt'ün hangi etnik kökenden olursa olsun, hangi mezhepten olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti'nin tüm vatandaşlarının, devlet onun için karar verdiği için değil, sorunun yok senin diye, o gerçekten benim sorunlarım çözüldü ve kendimi eşit hissediyorum diyerek bu ülkeyi sahiplenmesini bekliyoruz.
"Bugünkü terör saldırısının zamanlamasına yönelik de dikkatle bakmak gerekiyor"
Tabii ki böyle süreçlerde konunun mutlaka tüm yönleriyle açığa kavuşturulmasını talep ediyoruz. Tabii ki böyle süreçlerde bunlar yaşanıyor, bu topraklarda bunlar hep yaşandı. O yüzden bugünkü terör saldırısının zamanlamasına yönelik de dikkatle bakmak gerekiyor. Ama bizim, Türkiye’nin kardeşliği ile ilgili umudumuzu hiçbir şey köreltmeyecektir. Bu konudaki irademizi de hiçbir şey geri adım attırmayacaktır. Ayrıca birtakım fırsatçılar, birtakım siyasi yankesiciler, kelime oyunlarıyla vatandaşımızı kandırmaya çalışıyorlar. 'Özgür Özel Kürtlere devlet vadetti.' Ben onlara Türkiye Cumhuriyeti devletini tam sahipleneceğiniz, kendinizi devletin sahibi hissedeceğiniz, Türklerle birlikte 86 milyonun bu devletin tam ve eşit yurttaş olduğunu hissedeceğiniz yarınlar için demokrasi ve birlikte çalışma vaat ediyorum, sözünün ilk kelimesinden siyasi yankesicilik yapmaya çalışanlardan bir şey çıkmaz, çıksa çıksa Avrupa’nın da dünyanın da demokrasinin başına dert olmuş, aşırı sağ popülizm çıkar. Onların da bütün dünyaya ve ülkelerine ne yaptığı ortada. Biz o yüzden kararlılıkla ve bu tip çarpıtmalardan, bu tip yalanlardan, bu tip yankesiciliklerden yılmadan doğru bildiğimizi savunmaya devam edeceğiz.
Ankara’ya gidiyoruz, Ankara’da Merkez Yönetim Kurulumuz toplantı halinde. O toplantıya da katılacağız. Ve konuyu tüm yönleriyle irdeleyeceğiz ve yarın da yine Ankara’daki meslektaşlarınızla görüşlerimizi, düşüncelerimizi paylaşacağız. Bir kez daha hayatını kaybeden dört yurttaşımıza Allah’tan rahmet diliyorum, ailelerine başsağlığı diliyorum. Yaralılarla özellikle hekim arkadaşlarımız yakından ilgileniyorlar, sağlık durumlarının takipçisiyiz. Kısa sürede sağlıklarına kavuşmalarını temenni ediyorum."